Futbol yok, sonuç var
Hedefleri farklı iki takımın futbol adına ortaya pek bir şey koyamadığı, aşırı rüzgarın oyunu önemli ölçüde etkilediği maçta Yenicami üç puana son sekiz dakikada ulaşabildi.
Hamitköy, maçın son dakikalarına kadar çok iyi direndi, iyi mücadele etti fakat, son dakikalarda gelen goller, dirençli oyununa rağmen hakkı olan bir puanı almasına yetmedi.
Aslında Yenicami, ilk devrede kazandığı penaltıyı İbrahim’le gole çevirebilseydi belki de bu direnç ve mücadele gücü maçın sonuna kadar sürmeyebilirdi. Penaltının gol olmaması Hamitköy’ün direnme gücünü artırdı ve rakibine neredeyse pozisyon vermedi. Bu gibi maçlarda rakibine göre daha zayıf olan takımlar, gol yemediği sürece direnme gücünü hep yüksek tutar ve gol yeninceye kadar direnci ve motivasyonu devam eder.
Zaten yedikleri golde de pozisyon itibarı ile organize bir atak yoktu. Savunmanın, son dakikalarında çıkartmakta güçlük çektiği bir pozisyonda rakibine adete al da at dercesine sunduğu bir ikramdı. İşte bu noktadan sonra film koptu ve hemen arkasından ikinci golü yedi
Yenicami, Massa’dan yoksun bir şekilde maça çıktı. Massa, Uganda Mili Takımı’nda yer aldığı için, ülkesinin maçına gidince, dünkü karşılaşmada ileri uçta sıkıntılar yaşadı. Nerdeyse gol pozisyonu bulmakta önemli sıkıntılar yaşadı. Zaten atılan gol Hamitköy’ün defans hatasından geldi.
Massa şampiyonluğa oynayan Yenicami için önemli bir oyuncu. Böyle bir yarışta bu kadar önemli bir oyuncunuzdan yoksun olursanız önemli bir dezavantaj olmuş olur. Bence federasyonun bu konuda, gelecek yıl fikstür hazırlarken bu gibi futbolcuları olan takımlara dikkat etmesi gerekir.
Mademki dünya futbolunun içerisine girmek istiyoruz ve bunun için de gerek UEFA ve gerekse FIFA ile ilişkilerde bulunuyoruz bu gibi sorunları da göz önünde tutarak fikstür yaparken dünyadaki milli maçları da göz önünde bulundurmak gerekir. Gerekirse ya o hafta bizler de fikstüre maç koymazsınız ya da böyle durumda olan takımların maçlarını o hafta erteleyip hafta arasında oynatma yolunu tercih edersiniz.
Aslında ülkemizde bir başka ülkenin milli futbolcusunun top koşturması ülkemiz açısından onur verici ve tanıtım adına önemli bir olaydır. Aslında bu konuyu federasyon, UEFA ve FIFA’ya taşıyıp ülkemizin futbol açısından önemli bir noktada olduğunu vurgulayabilir.
Maça gelince futbol adına pek olumlu hareketlerin olmadığı bir karşılaşma izledik. İbrahim son dakikalarda attığı golle, kendi onurunu da kurtarmış oldu. Bu karşılaşma berabere veya mağlubiyetle bitmiş olsaydı, eminim İbrahim bu sorumluluğun altında ezilmiş olacaktı. Attığı gol hem kendini hem de takımını ipten almış oldu.
Yenicami, koşan mücadele eden bir takım. Özellikle hafta arası Kaymaklı ile oynadığı önemli bir kupa maçından sonra, dün de mücadele bakımından önemli bir sınav verdiler. Çok koştular, iyi mücadele örneği gösterdiler. Ancak futbol adına ortaya “evet işte bu takım çok iyi oynuyor” denebilecek bir oyun sergileyemiyorlar. Bütün bu olumsuzluklara rağmen takımın en iyisi Hüseyin Sadıklar’dı. Savunmada yerinde yaptığı müdahalelerle ve topu oyuna sokma konusundaki becerisi ile takımını yerinde ve zamanında atağa kaldırmıştır. Ayrıca attığı golle de takımını rahatlatmıştır. Ayrıca Okan, Joseph ve kaleci Ali de kritik anlardaki müdahaleleri ile takım arkadaşlarının yaptığı kötü ve aşırı top kayıplarını bertaraf eden oyunculardı.
Aslında Cenker’i dünkü maçta sahada görmek isterdim. Hiç olmazsa ikinci devrede. Gol şansı ve mücadele ruhu yüksek olan bu oyuncunun özellikle Massa ve Tansel’in olmadığı zamanlarda takımda yer alabileceğini düşünüyorum. Ayrıca gol noktalarında sıkıntı çekiyor ve bir türlü rakip savunmayı açmakta zorlanıyorsanız, mutlaka Cenker’i oyuna almalısınız. Geçmiş maçlarda oyuna girdikten sonra attığı gollerle bunu ispatlamıştır.
Savaş Tilki maçın genelinde iyi maç yönetti. Ancak her iki takım adına göstermekte imtina ettiği kartlar vardı. Özellikle Nazım ve Okan’a ikinci sarı kartları göstermemekle olayı dengelemeye çalışmıştır diye düşünüyorum ama hataya hata ile yanıt verilmemelidir.