Geçen sezon almış olduğu bir maç saha kapatma cezası yüzünden, kendi evinde  oynayacağı Bağcıl maçını Girne 20 Temmuz Stadı’nda oynayan Yenicami, karşılaşmadan galip ayrılan taraf oldu.
        

  Oyuna Yenicami iyi başladı. İlk devre topun kontrolü Yenicami’de görülse de, şuursuz ve dağınık oyun anlayışı, pozisyon bulmakta zorluklar yaşamasına neden oldu.

          Bağcıl oyuna beraberlik düşüncesinde başladı. Kendi gücünü bildiği için savunmaya ağırlık verip kontra atakla gol bulmayı denedi. Ne var ki bu anlayış işe yaradı ve Raif'in 25 metreden attığı şutla öne geçti.

         Golden sonra Yenicami daha hırslı oynamaya başladı. Başladı başlamasına da, futbol sadece hırsla oynanan bir oyun değildir. Ne fazla koşmakla, ne de topa fazla sahip olmakla oynanır. Futbol bir zeka oyunudur ve bunu yeteneğinizle birleştirmeniz gerekmektedir.

          Fizik gücünüzü, tekniğinizi ve becerilerinizi akıl yolu ile kullanabilirseniz iyi bir futbolcu olursunuz.

Yeteneklerinizi kullanmak için de çaba harcamalısınız. Eğer sahada bu çabanızı gösteremezseniz, ne yaptığı belli olmayan futbolcu olur çıkarsınız. Yenicami dün böyle bir görüntü verdi. Yetenekli oyuncuları var ancak bu yeteneklerini oyuna yansıtacak çabaları yok maalesef.

          Aslında dün iki takımın da ortaya koyduğu oyun, futbol standartlarının altındaydı. Yenicami ilk devrenin bitimine saniyeler kala kazandığı penaltıyı gole çevirince ikinci devreye daha avantajlı başladı. Çünkü penaltıya sebebiyet veren Ahmet Zaifoğlu topu ellediği için kırmızı kartla cezalandırılmıştı.

          İkinci devreye Yenicami yine baskısını sürdürerek oyuna başladı. Şuursuz atakları devam etti. Ancak ikinci golü de yine bir penaltıdan buldu. Gol Bağcıl’ın direncini bozdu ve son dakikada gelen gol maçın sonucunu belirledi.

         İlk devrenin sonunda oyuna giren Reşit ortasahadaki organizasyonun artmasına neden olurken, ileri uçta sonuca gidecek ve gol noktalarında etkili olacak hiçbir olumlu hareket yapılamadı. Halil Turan'ın üç gol atması kimseyi yanıltmasın. İki penaltı biri de tesadüfi atılan gol. Üç haftadır izlediğim Halil maalesef hiç bir şey yapmıyor. Koşmuyor, savunmayı huzursuz etmiyor, yardımlaşmıyor ve gol noktalarında etkili olamıyor. Durum böyle olunca takımın ileri uçtaki etkinliği de azalmış oluyor. Kısacası Yenicami bu anlayışla gol atmakta çok zorlanacak.

         Ortasahaya gelince, oyun kuracak oyuncusu yok. Adil ve Ünal çok kolan oyuncular fakat oyun kurma becerileri yok. Uğur dağıtıcı o da oyunu yönlendiremiyor. O zaman iş Reşit'e kalıyor. Geçen hafta da oyuna girdikten sonra takımdaki canlanmayı hepimiz gördük. Ayağına hakimiyeti çok olan, iyi mücadele eden bir oyuncu. Ona güvenilirse, oyun kurma yönünde de başarılı olacağına inanıyorum.

         Böyle bir oyuncunun yedek kalmasına ve sonrada oyuna girmesine anlam veremiyorum. Reşit'e güvenilmesi lazım. Bu kadroda bu işi yapacak tek oyuncu onu görüyorum.

        Cenker'e gelince. Çok şey beklediğim, gol noktalarında müthiş şansı olan bir oyuncu, ne yazık ki özgüvenini kaybetmiş. Sahip olduğu her topu bir an önce ayağından çıkarmak istiyor. Gereksiz ve isabetsiz ortalar yapıp enerjisini boşa harcıyor. Biraz daha kendine güvenmeli, birebirde adam geçmeli ve isabetli orta yapmalıdır. Gerektiğinde de kaleyi yoklamalıdır.

         Evet futbol adına tatmin edici bir oyun izleyemedik. Her iki takım da kötü futbol oynadı. Penaltıdan atılan goller maça biraz heyecan katsa da, hatırda kalan tek pozisyon, Raif'in 25 metreden attıgı goldü...