Ağustos bitti. Sonbahar yaklaşırken bizler de yaz rehavetimizin son demlerindeyiz. Akşam olup da güneş batınca inceden serin havayı hissedeceğimiz günler uzakta değil. Yeni mevsim, yeni okul dönemi, belki de yeni başlanacak bir iş…Hayatın bize getirdiği yeniliklerle yoğrulmaya olanak sağlayacağımız günleri umarım hepimiz deneyimleyebiliriz. İçinde yaşadığımız topraklar bizlere umutsuz olmayı, var olan mutsuzluklara ‘ne yapabilirim ki?!’ deyip alışmayı öyle bir öğretmiş ki, hayatımızda yeniliklerin, mutlulukların ve hatta umutların var olacağını unutmuşuz. Değil memlekete öncelikle kendimize yabancılaştık artık. Ne istediğimizi biliyor ne de hissettiklerimizi anlayıp yorumlayıp dile dökebiliyoruz. Toplumun üzerindeki hissiyatı bana birkaç kelime ile özetle deseler ‘mutsuzluk’ ve ‘asabiyet’ derdim. Maalesef birbirimize karşı o kadar tahammülsüz olduk ki bunun acelecilikle veya sabırsızlıkla bağlantılı olduğunu düşünmeyi bıraktım. Eskiden sadece şikayet eder dururduk. Aksiyon almaya gelince kendimizi ‘sözüm ona’ korumaya alır, kendi köşemize siner kalırdık. Gün; yeni mevsimi, dönemi, kendimizi, -istemesek de- yeni yaşam yapısını ve hayat dinamiklerini anlayıp ona göre aksiyon alma günüdür. Kötülükler ve mutsuzluklar beslenmekten yıldıysak ve elimizi taşın altına koyacaksak, yaz bitti güz geliyor. Belki de mutluluk da yakındır, kim bilir?

Bu ay her duygu ve düşünce besleyecek az ama öz yazı ile karşınızdayız. Umarım farklı düşünceler içerisine yolculuk yaparken kendinizi tamamen bırakır ve Gaile’nin her zaman yaptığı gibi zihninize ve düşünce dünyanıza misafir olmasına izin verirsiniz.

Sevgilerimle,
Seda Argün Refik

Yayın Kurulu

Ahmet Güneyli

Emel Kaya

Hakan Karahasan

Hakkı Yücel

Niyazi Kızılyürek

Pervin Yiğit

Seda A. Refik

Serkan Tansel

Yılmaz Akgünlü

Ağ editörü ve kapak tasarımı: Hüseyin Özbarışcı

Yayıncı: yeniduzen.com