1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Gaile’nin Gailesi..
Gaile’nin Gailesi..

Gaile’nin Gailesi..

Gaile’yi çıkaranlar ya da ona katkı koyanlar değil, Gaile okurları karar verecek. Tıpkı “takdir” kararını, onu çıkaranların ya da ona katkı koyanların değil, okurların vereceği gibi.

A+A-

 

Önce aylık bir dergi olarak yayımlanan, 9. sayıdan başlayarak Yenidüzen Gazetesi ile birlikte dağıtılan ve haftalık otonom-özerk bir ek olarak yoluna devam ‘Gaile’, 22 Ocak 2017 tarihi itibarıyla 402. sayısına ulaştı. Niteliği ve azımsanmayacak bir zamanı kapsayan sürekliliği göz önüne alındığında, kolektif bir çabanın ürünü olan, mütevazi bir dergi/ek için az şey olmasa gerek bu. Gaile’nin yaşam bulduğu süre zarfında, Yenidüzen’in sunduğu imkânlar, basım ve dağıtımda sağladığı desteğin hakkını vererek şunu da itiraf etmek gerekir ki, kapsam ve nitelikte irtifa kaybetmeden, bu sürekliği devam ettirmek kolay olmadı.  Gündelik hayatın karmaşası, yayın kurulu üyelerinin asli işleri, bunun yarattığı iletişim bozuklukları ve buradan doğan görev dağılımı aksaklıkları ve de dışardan sağlanan katkıların özlenen düzeyde olmaması, kimi zaman ciddi zorluklar yarattı. Ne var ki karşılıklı anlayış, yardımlaşma ve zora düşüldüğü dönemde fazladan sorumluluk alma özverisi gösterenlerin çabaları, Gaile’yi bugüne kadar getirdi. Bütün bunlar yaşanırken Gaile varoluş ve çıkış gerekçelerini, öngördüğü hedeflerini özenle korudu; bugün 402. sayıya varan uzun serüveninde o hedefleri gerçeğe dönüştürme çabasını ısrarla sürdürdü. Gelinen bu noktada, özetle,  “Gaile’nin gailesi” diyebileceğimiz, temel varoluş koordinatlarını bir kez daha hatırlamakta yarar var.

Gaile demokratik değerleri ve duyarlılıkları gözeterek; özgürlükçü, eleştirel anlayışı benimseyerek; özellikle Sol’a dair geniş ufuklu düşünce perspektifi ve (yeni) bir dil oluşmasını gereklilik kabul ederek, varoluşunu ve hareket hattını buradan belirleyerek, yola koyuldu; bu çizgisini özenle koruyarak yoluna devam etti. Bu bağlamda herhangi bir siyasi görüşün/örgütün ya da kişinin iktidar mücadelelelerine, gizli ajandalarına, manipülasyonlarına zemin teşkil etmedi; kabız polemiklere prim vermedi. Tam aksine yapıcı, yaratıcı eleştirilere,  farklı görüşlere, yorumlara, sayfalarını açtı; siyaset, düşünce ve kültür dünyamıza buralardan katkı koymaya çalıştı, katkı koyacakların yazılarına yer verdi; sansürcü değil alan açıcı oldu, katılımı teşvik etti. Bu trafik içinde Gaile yayın kurulundan çeşitli nedenlerle ayrılanlar oldu, yerlerine yeniler geldi, ama önce ya da sonra gelmek, az ya da çok katkıda bulunmak, yayın kurulunda olmak ya da olmamak, Gaile üzerinde daha fazla hak iddia etmenin ya da ayrıcalığın gerekçesi olmadı. Gaile varoluşuna katkı koyan herkesin dergisi oldu. Keza bu yayın trafiği içinde kimi zaman ortaya çıkan istenmeyen sorunlar ya da herhangi bir yazının geç yayımlanması, bir art niyet ya da gizli hesap yüzünden değil, iletişim bozuklukları veya zorunluluktan kaynaklandı. Böylesi durumlarda Gaile kendi payına düşen adımı atmaya ve sorunları gidermeye özen gösterdi.

Gaile yola çıkarken ‘gailesi’ bunlardı, yoluna devam ettiği sürece de bunlar olacak. İşlevini ne oranda yerine getirip getirmediğine, başarılı olup olmadığına ise Gaile’yi çıkaranlar ya da ona katkı koyanlar değil, Gaile okurları karar verecek. Tıpkı “takdir” kararını, onu çıkaranların ya da ona katkı koyanların değil, okurların vereceği gibi.

Yeni, daha geniş katılımlı ve daha nitelikli Gailelerde buluşmak dileğiyle..

 

                                                                                                                     Gaile.

 

   

 

Bu haber toplam 2405 defa okunmuştur
Etiketler :
Gaile 402. Sayısı

Gaile 402. Sayısı