1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. gaile’nin gözüyle
gaile’nin gözüyle

gaile’nin gözüyle

gaile’nin gözüyle

A+A-

 

-Kuzey Kıbrıs'ta elektrik üreten özel şirket AKSA, bu sefer de yakıt yetersizliği sonucunda elektrik kesintilerinin yaşanacağı haberi ile gündeme geldi. Birkaç gün önce getirdiği yakıtta yüksel oranda kükürt bulunması nedeniyle yakıtın tahliyesinin engellenmesi sonucunda, AKSA’nın zorunlu elektrik kesintilerine neden olacağı açıkladı. Bu doğrultuda oluşan krizin ardından yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, yakıtın “bir defaya mahsus” olarak kullanılabileceğine kararı verildi. Ekolojik dengeyi hiçe sayan bu olay ile elektrik kesintilerinin önüne geçildi. Elektrikte özelleştirme talebini ortaya koyanların, enerji politikası konusunda ekoloji dostu, sürdürebilir ve yenilenebilir kaynakların kullanılmasına yönelik adım atmamış olmasının ne gibi vahim sonuçlara neden olacağı bir kere daha gün yüzüne çıktı. Elektrik üretim yükünün KIBTEK'e ait santralden karşılanması yanında, güney-kuzey enterkonnekte hattının da bir an önce sürekli olarak devreye sokulması, enerji arz güvenliğinin sağlanması açısından büyük bir öneme sahiptir.

-İstanbul Sultanahmet’te DAEŞ tarafından bombalı bir eylem gerçekleştirildi. Patlamada 10 insan hayatını kaybederken, birçok insan da yaralandı. Daha önce Suruç'ta, ardından Ankara Kızılay meydanında yapılan bombalı saldırılar, psikolojik olarak huzursuzluk yaratıyor.  Geçmişte, DAEŞ ile Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ilişkisi olduğuna ve aralarında petrol alışverişi gerçekleştirildiğine dair çeşitli açıklamalar yapılmıştı. Can Dündar ve Erdem Gül, Türkiye – DAEŞ ilişkisini gündeme getirmeleri ardından tutuklanmışlardı. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti hâlâ DAEŞ ile ilişkileri konusunda güven yaratacak tek bir adım bile atamıştır. 

-Kuzey Kıbrıs’a Su Taşıma Projesi kapsamında, su yönetimi ile ilgili 28 belediyenin 26’sının katılımı ile oluşturulan BESKİ isimli şirkete dönük işbirliğinde kırılmalar meydana geldi. 3 Belediye başkanının önerilen taslak metni desteklemesi, bazı belediyelerin BESKİ’nin dondurulması için imza toplaması ve Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’nin yetki alanı dışına çıkarak belediyelere müdahil olma yönünde adımlar atması, su konusunda yeni bir krizin yaklaştığını kanıtlıyor. Su ve su kaynaklarının özel bir tekele devredilmesi ya da Kıbrıslı Türk otoriterlerinin kontrolünden çıkması, Kıbrıslı Türklerin varoluşsal kaygılarından en önemlilerinden birini teşkil ediyor.

-Sünni / Şii çatışması gün geçtikçe alevleniyor. İran ve Suudi Arabistan arasında ortaya çıkan gerilimle beraber, şimdi de Suudi Arabistan’da eleştirel düşüncelerin tümüne yönelik son derece acımasız kararlar alınıyor. Bir süre önce Şair Ashraf Fayadh için, 2008 yılında yazdığı şiir kitabında Ateizm’i övdüğü gerekçesiyle idam kararı alan Suudi Arabistan İslami Rejimi’ni, aldığı karardan geri döndürmek için aynı tarihte dünyanın her yerinde  dayanışma eylemleri düzenlendi. Bu doğrultuda Kıbrıs'ta da Sanatçı ve Yazarlar Birliği, 14 Ocak’ta bir etkinlik gerçekleştirdi.

-Türkiye’den ve dünyanın çeşitli yerlerinden binlerce aydının dâhil olduğu “Barış İçin Akademisyenler” isimli bir grup,  “devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlâllerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini” talep eden bir bildiri imzaladı. Noam Chomsky, Judith Butler gibi dünyaca ünlü akademisyenlerin de olduğu gruba yönelik TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, "aydın müsveddeleri" diyerek tepki verdi. YÖK Türkiye üniversitelerindeki aydınlarla ilgili soruşturma başlattı. Daha önce “teröre lanet” eylemi düzenleyen ve Erdoğan’a açık destek veren Sedat Peker ise kişisel web sayfasından, “OLUK OLUK KANLARINIZI AKITACAĞIZ VE AKAN KANLARINIZLA DUŞ ALACAĞIZ!” şeklinde açıkça tehditte bulunurken, buna yönelik somut bir önlem alınmadı.

-Danimarka parlementosu, sığınmacıların 1000 Euro'dan daha değerli eşya ve nakit paralarına el koyabilme hakkını tanıyan yasa önerisini tartışıyor. Sığınmacıların giderlerinin bu şekilde karşılayabileceklerine inananlar var. Öte yandan, bunun Nazi Almanyası uygulamalarına benzerliğini hatırlatan kesimler de mevcut.

-Nobel Barış ödülü sahibi Aung Sang Suu Kyi’nin, Myanmar’a geri döndükten sonra kurduğu siyasi partinin Myanmar’daki seçimlerde başarılı olmasından sonra, yıllardır süren silahlı etnik çatışmalara yönelik yeni bir barış görüşme süreci başladı. Aung Sang’ın Myanmar’da demokrasi ve federatif bir yapı kurulması için 8 farklı silahlı grubun dâhil olduğu barış görüşmelerine katılması, etkili bir sonucun çıkabilme ihtimaline yönelik beklentileri arttırdı.

Bu haber toplam 1250 defa okunmuştur
Gaile 352. Sayısı

Gaile 352. Sayısı