1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. gaile'nin gözüyle
gailenin gözüyle

gaile'nin gözüyle

gaile'nin gözüyle

A+A-

• Yeni hükümetin Cumartesi günü Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün tarafından Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya sunulması bekleniyor. Bilindiği üzere, koalisyon ortaklarından UBP, almış olduğu kararla hükümetten çekilme kararı almış, bunu müteakip, Başkbakan Ömer Kalyoncu ise 5 Nisan günü hükümetin istifasını Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya sunmuştu. Hükümetin “sebepsiz yere” düşmesi, beraberinde birçok tartışmayı gündeme getirdi. En önemli nedenlerden bir tanesi “su mevzusu” ve Türkiye ile imzalanması beklenen “mali protokol” olduğu kulislerde ve halk arasında sıkça tartışılmaya devam ederken, deyim yerindeyse “jet hızıyla” kurulan UBP-DP hükümet, artık hükümet programında ne yazdığından çok, Türkiye’den gelecek olan taleplerin kolayca kabul edilmesi için kurulan bir hükümet mi sorusunu gündeme getirmiş durumda. “Tam bir mutabakat içinde” olduklarını beyan eden yeni hükümet ortakları, ekonomik protokol konusunda aralarında herhangi bir görüş ayrılığı bulunmadığını açıkladı. Yeni hükümetin mali protokolü süratle kabul edip, uygulamaya koyması bekleniyor...

• Basına yansıyan haberlere göre, “Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti arasında Su Temini ve Yönetimine İlişkin Anlaşma”yı oy çokluğu ile kabul etti. Buna göre, bir süredir onaylanmaması için kamuoyunda oluşan kanaate karşın çıkan sonuç, belediyelerin yaşayacağı sorunlar, kamusal bir hak olan “su”yun bir tekele devredilmesi ve bunların ileride toplum nezdinde yol açacağı sorunlara rağmen, belli çıkarların hizmeti için “son sürat” oy çokluğu ile geçirilen anlaşmanın, aslında gösterilmeye çalışıldığı gibi bir “umut projesi” mi yaratacağı, yoksa ekonomik ve hegemonik bir güç olarak mı kullanılacağı konusunda kamuoyu hâlâ tatmin olmuş değil. Kamunun olan suyun, anlaşma ile birlikte artık tek bir şirketin malı haline gelmesi konusunda, toplumdaki değişik kesimler mücadeleye devam edeceklerinin sinyalini vermiş durumda. Her geçen gün neo-liberal politikaları daha da güçlü hisseden Kıbrıslı Türk toplumu ise, doğal kaynaklarına ve kurumlarına sahip çıkma noktasında önemli bir sınav vermeye devam edecek...

• Seçim ve halkoylaması yasası ya da başka bir deyişle “tek bölgeli seçim” yasasının mecliste görüşülmesi ileri bir tarihe ertelendi. Ad hoc komitede tasarıya onay veren UBP, mecliste oturum ile ilgili olarak yasanın oybirliği ile geçmesinin önemli olduğunu ve bazı çekincelerinin olduğunu öne sürererek, bunların karşılanması durumunda evet oyu vereceğini açıklaması, akıllara komitede başka, mecliste başka karar veren partinin nasıl bir strateji izlediği sorusunu getirdi. Bilindiği üzere, yasanın onaylanması hâlinde mevcut bölgecilik ortadan kalkacak. Konunun yeniden ele alınacağında UBP’nin tavrının gündemle alakalı olarak ne olacağı pek belli değil.

• Kıbrıs Rum Federasyonu (KOP) Başkanı Kostakis Kutsokumnis’in, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) organizasyonunda gerçekleştirilen Bölgesel Federasyonlar Toplantısı’ndaki dostluk maçında giydiği Türkiye bayraklı forma, Kıbrıs’ın güneyinde gündeme farklı şekillerde yansıdı! İlk olarak Cyprus Mail’in haberine göre, Kıbrıslı Rum basınına yansıyan haberlerde Kutsokumnis’in giydiği formadaki bayrak sansürlenmiş bulunmaktaydı. Fileleftheros gazetesi haberine göre, Kıbrıs Jimnastik Kulübü ve APOEL eski başkanı Hristos Triandafilidis tarafından Kıbrıs Jimnastik Kulübü’ne yazılan mektupta, (KOP) Başkanı Kostakis Kutsokumnis’in Kıbrıs Jimnastik Kulübü’nden  uzaklaştırılmasının istediği haber aktarıldı. Haber ve haberin ortaya çıkışından sonra yapılan tartışmalar, gerek Türkiye’nin Kıbrıs Sorunu’ndaki tavrı, gerekse Kıbrıs’ın güneyindeki milliyetçi söylemin hâlâ kamuoyunu nasıl domine ettiğini  göstermesi bakımından önemli. Her uluslararası etkinlikte, Kıbrıs Cumhuriyeti yetkilileri ile birlikte görüşen ve “tanımadığı” Kıbrıs Cumhuriyeti ile “resmi temas”larda bulunan Türkiye, buna rağmen, yeri geldiğinde Kıbrıs Cumhuriyeti ve kurumlarını tanımadığını iddia edebiliyor. Öte yandan, Türkiye’de düzenlenen bir etkinlikte diğer üyeler ile birlikte giymiş olduğu Türk bayraklı forma yüzünden  Kutsokumnis’in ‘persona non grata’ ilan edilmeye çalışılması, adanın güneyinde kamuoyunun halen milliyetçi söylemler tarafından yönlendirilmeye çalışıldığına dair ciddi bir ayrıntı.

 

 

Bu haber toplam 1449 defa okunmuştur
Gaile 365. Sayısı

Gaile 365. Sayısı