Gaile’nin gözüyle…
Gaile’nin gözüyle…
• Kıbrıs’ın kuzeyinde azınlık hükümeti UBP-DP koalisyonunun oluşması ardından emekçilerin gözü yeniden oluşturulması beklenilen Asgari Ücret Komisyonu’nda. Yıllardır yerinde sayan asgari ücret, asgari ücretle çalışan kesimi oldukça zorlu koşullarda geçimini sağlamak zorunda bırakırken hükümetlerin artış yönünde gözle görülür bir girişimde bulunmamaları ve komisyonda bulunan işçi sendikalarının hiçbirinin asgari ücretle çalışan üyesi bulunmaması dikkat çekiyor.
• Öte yandan TDP Milletvekili Zeki Çeler’in İş Yasası’nda 10 ve üzeri çalışanı olan iş yerinde sendikalaşmaya zorunluluk getirmesi öngörülen değişiklik önerisi, 1 Mayıs’ın hemen ertesi günü Meclis gündemine taşınıyor. Özel sektör çalışanlarının çalışma koşulları açısından özel bir öneme sahip olan bu değişiklik önerisinin geçmişte işveren örgütlenmelerinde önemli görevlerden bulunmuş birçok vekil bulunan Meclis’te ne kadar destek göreceği merak konusu.
• Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) eşcinselliği hastalık tanımından çıkarmasının yıldönümü olan 17 Mayıs Homofobi Karşıtlığı Günü yaklaşırken ülkemizde ilk kez konuyla ilgili bir organizasyon komitesi oluşturuldu. Birçok demokratik kitle örgütü, dernek ve bağımsız aktivistlerden oluşan 17 Mayıs Homofobi Karşıtlığı Günü Organizasyon komitesi, LGBTI haklarıyla ilgili farkındalık artırıcı bir dizi etkinlikle beraber ortak bir yürüyüş yapmayı hedefliyor. Ceza Yasası’nda yapılan değişiklikle eşcinsel kişilerin ilişkiye girmesinin suç olmaktan çıkarılması ardından LGBTI haklarının görünürlük kazanması açından gündemin tekrardan hareketlilik kazanması umut veriyor.
• Çernobil Santrali’nin patlamasının yıldönümü olan 26 Nisan’da ara bölgede nükleere karşı ortak bir eylem gerçekleşti. Adanın kuzeyinden ve güneyinden toplam 22 örgütün organize ettiği etkinlikte doğanın ve insanların katline neden olan nükleere karşı ortak bir ses yükseltmesini iki neden özellikle anlamlı kılıyor. Bunlardan biri Kıbrıs halklarının kapitalizmin doğa tahribatına ve insan sağlığına nesiller boyu zarar veren nükleer felaketine karşı bir araya gelmesi; bir diğeri ise, Mersin Akkuyu’da nükleer santrali inşaat alanını TC Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanının ziyaret ettiği günün ardından böyle bir eylemin gerçekleşiyor olması.
• Kıbrıs’ta bunlar olurken dünyada da meydanlar birçok eylem ve gösteriye tanık oluyor. Almanya’da müzakere edilen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşması, çalışanların ücretlerinin düşmesine, çalışanların hakları ve çevrenin korunması tedbirlerinin zayıflamasına neden olacağı için 10 binleri sokağa döktü. Diğer taraftan Fransa’da görüşülmeye başlayan işçilerin işten çıkarılmalarını kolaylaştıran yeni İş Yasası’na karşı art arda dördüncü kez halk Paris sokaklarını doldurdu. Sendikaların örgütlediği ve yüz binlerce kişinin katıldığı eylemde çatışmalar yaşanırken çok sayıda kişi göz altına alındı.
• Dünyanın bir diğer yanı Meksika’da geçtiğimiz hafta insanlar sokakta idi. Kadına yönelik şiddete karşı 42 şehirde kadınlar, öğrenciler, demokratik kitle örgütlerinin katıldığı gösteriler yapıldı. Yapılan gösterilerde kadına şiddetin münferit bir vaka olmadığı ifade edilirken otoritelerin konuyu bu şekilde ele alması kınandı. Ayrıca kadınların uğradıkları şiddet, taciz, tecavüz karşısında özsavunma yapmalarının hakları olduğu mesajı verildi. Gösterilerde “sessiz kalmayın, sessiz kalmak sizi suç ortağı yapar” yazılı dövizler taşındı.
• Neoliberal politikaların emekçilerin belini büktüğü, doğayı tahrip ettiği; ataerkil kapitalist sistemin kadınların çifte sömürdüğü, LGBTI bireyleri ötekileştirdiği, görünmez kıldığı günümüzde ezilenler dünyanın çeşitli yerlerinde direnmeye devam ediyor. 1 Mayıs ‘ta da emekçiler, kadınlar, LGBTI bireyler adanın iki yanından toplanıp emeğin özgürleştiği, Kıbrıs’ın birleştiği ortak bir gelecek için ara bölgede saat 18.00’de bir araya geliyor.