Gaile’nin Gözüyle
Gaile’nin Gözüyle
• Batık durumda olan Toprak Ürünleri Kurumu’nu (TÜK) kurtarmak gerekçesiyle UBP-DP azınlık hükümeti tarafından 109 ürünün ithaline % 3 fon uygulanması kararının alınmasına yönelik tepkiler hafta boyunca devam etti. Gelen tepkiler, oy toplamak ve eşe-dosta menfaat sağlamak amacıyla politikacıların bugüne kadar izledikleri popülist ve nepotist politikalarının sonucu olarak batan TÜK’ün faturasının niye halka kesildiği noktasında yoğunlaştı.
• Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman), Cumhurbaşkanı’nın, Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanı’nı, Yükseköğretim Yasası’na aykırı davranışlarda bulunduğu sonucuna ulaşılması halinde görevden alabileceğini açıkladı. Bu gelişmenin ardından Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Emekli Başsavcı Muavini Hakkı Önen’i, YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş hakkındaki iddiaları araştırmak üzere “Soruşturma Memuru” olarak atadı.
• Tutuklu ve Mahkûm Yakınları Derneği tarafından yapılan basın açıklamasında cezaevi koşullarının iyileştirilmesi talebinde bulunuldu. Dernek Başkanı Özge Uğraşın tarafından okunan açıklamada, 175 kişi kapasiteli Lefkoşa Merkezi Cezaevi’nde tutuklu ve mahkûm sayısının 400’e ulaştığı, 40 kişilik koğuşlarda yalnızca 2 banyo ve tuvaletin bulunduğu, su eksikliğinden dolayı hijyen olmayan koşulların oluştuğu, cezaevinde bulundukları süre içerisinde iyi hal gösterip hiçbir disiplin suçu işlemeyen mahkumların şartlı tahliyeden yararlanamadıkları gibi şikayetler dile getirildi ve şartlarda iyileştirme talep edildi.
• Kayıp Şahıslar Komitesi’nin yaptığı çalışmalar sonucunda bulunup kimlik tespiti yapılan Taşkent, Terazi ve Tatlısulu kayıp toplam 38 kişinin cenazesi 42 yıllık bekleyişin ardından Taşkent ve Gazimağusa’da toprağa verildi. Cenaze törenlerinde yaşanan ve insanın yüreğini dağlayan görüntüler savaşın acımasızlığını bir kez daha gözler önüne serdi.
• 2009 yılından itibaren yaz aylarında kesintisiz şekilde düzenlenen Kuran kursları tartışma konusu oluşturmaya devam etti. Kursların denetimsiz şekilde camilerde yapılıyor olması ve Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova’nın kurslarla ilgili açıklamaları tartışmaların odağını oluşturdu. Berova, Yenidüzen’e verdiği röportajında, “Bizim camilerde izin verdiğimiz Kur’an kursu kesinlikle yoktur. Camilerde Kur’an kursu diye bir şey yapılıyorsa ve bizden de izin alınmadıysa her adli suç nasıl araştırılıyorsa bu ülkede, polis tarafından araştırılır. Bir suç varsa da suçlular cezaya götürülür. Adli mercilerin görevidir” demişti. Oysa Milli Eğitim Yasası Md. 12/2’de “Eğitimle ilgili her türlü etkinlik Kıbrıs Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarına uygunluğu bakımından Bakanlığın gözetimi ve denetimi altındadır” hükmü düzenlenmiş ve Bakanlığın konuyla ilgili sorumluluğu açıkça ortaya konulmuştu. UBP-DP azınlık hükümetinin 4 aylık icraatlarının anlatıldığı basın toplantısında Berova’nın Kuran kurslarıyla ilgili olarak yaptığı açıklama yeni bir tartışma konusu oluşturdu. Berova, açıklamasında, Din İşleri Dairesi Başkanı’nın, belli bir plan dahilinde yürütülen bir kurs programlarının olmadığını ama yasaların verdiği yetkiye dayanarak ibadet yerlerine gelen insanların sorularına yasalara göre cevap verdiğini kendisine aktardığını, konuyla ilgili sorunların yaşanmaması için, halktan talep gelmesi halinde, Bakanlığın, yaz aylarında devlet okullarında kursların düzenlenmesi için yardımcı olabileceğini söyledi. Berova’nın sözleri iki hususta ciddi sıkıntı yaşandığını gösteriyordu. Birincisi, Kuran kurslarının Din İşleri Dairesi’nin de denetimi ve gözetimi dışında yürütülüyor olmasıydı. İkincisi, Berova’nın kursların okullarda düzenlenebileceğini açıklaması yalnızca belli bir inanç sahibi kişiler için devlet okullarında kurs olanağının sağlanacak olmasını gündeme getiriyordu ki bu durum açıkça devletin laiklik kimliğinin ayaklar altına alınması anlamına geliyordu.
• Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye’nin New York’ta beşli bir toplantıya hazır olduğunu söyledi. Bununla birlikte Rum tarafı ve Yunanistan’ın ana tezlerinin iki toplumun dışarıdan müdahale ve takvim baskısı olmadan Birleşmiş Milletler (BM) parametreleri ve Avrupa Birliği (AB) müktesebatı temelinde görüşülerek soruna çözüm bulunması olduğu düşünülünce Yunanistan ve Rum tarafının Erdoğan’ın teklifine nasıl bir cevap verecekleri merak konusu oluşturdu.
• UBP-DP azınlık hükümetinin müzakere sürecini sabote etme çabaları geçtiğimiz hafta da devam etti. Başbakan Hüseyin Özgürgün ile Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın, hükümetin müzakere sürecinin dışında bırakıldığı ve kendilerine yeterli bilgi verilmediği eleştirilerini Cumhurbaşkanı Akıncı cevaplandırdı. Akıncı, yeterli bilgilendirme yapılmadığı gerekçesiyle hükümetin müzakere heyetine temsilci göndermek istemesini eleştirerek “Hükümet bu talebinde art niyetlidir” dedi. Akıncı, hükümeti oluşturan partiler tarafından hayır kampanyasının altyapısının oluşturulmaya başlatıldığını söyleyerek hükümet üyelerini görüşme tutanaklarını okuyup bilgi almak yerine Politis gazetesinin yazdıklarına inanmakla eleştirdi. Akıncı, “Politis’in yazdıklarına inanacaksınız, tutanakları okumadığınız için gerçeğini bilemeyeceksiniz. Böyle şey olmaz” şeklinde konuştu.
• Türkiye’de terör saldırıları geçen hafta da devam etti. Artvin’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konvoyuna yönelik saldırıdan bir gün sonra Cizre’deki polis kontrol noktasına yapılan bombalı saldırıda 11 polis hayatını kaybederken 78 kişi de yaralandı.
• Özgür Gündem gazetesinin ‘PKK terör örgütü propagandası yaptığı’ gerekçesiyle İstanbul 8’inci Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararıyla kapatılmasının ardından gazetenin yayın danışma kurulu üyesi ve yazarı Aslı Erdoğan’ın tutuklanmasına ve tek kişilik hücrede tecrit edilmesine yönelik tepkiler devam etti.
• Türkiye Cumhuriyet Anayasası’ndan laiklik ilkesinin kaldırılabileceğini söyleyen ve “Dindar Anayasa meselesinden Anayasamızın kaçınmaması lazım, dini olarak bahsetmesi lazım” sözlerini sarf eden TBMM Başkanı İsmail Kahraman bu kez de Che Guevara’yı hedef alan sözleriyle gündeme geldi. Che Guevara tişörtü giyen liseliler gördüğünü belirten Kahraman, “Che Guevara 39 yaşında öldürülen, kendisinin infazlar yaptığı bir katil kişilik, bir gerilla. Bolivya, Küba, Arjantin ve Güney Amerika’da faaliyette bulunan bir eşkıya benim liseli gencimin yakasında, göğsünde olamaz, olmamalı” demişti. Kahraman’ın sözlerine yalnızca Küba’dan değil, Türkiye ve Kıbrıs’tan da büyük tepki geldi.
• Kolombiya Hükümeti ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasında 52 yıldır süren ve 220 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olan çatışmalara son veren anlaşma Havana’da imzalandı. FARC’ın silahlı mücadeleye son verip siyasal sürece katılmasını düzenleyen anlaşma referandumda onaylanması halinde yürürlüğe girecek.
• Norveç’te daha önce kadınlar için gönüllülük esasına dayanan askerlik 19 yaşını dolduran Norveçli kadınlar için zorunlu hale getirildi. Askerlik süresinin 19 ay olacağı belirtildi. Böylece Norveç, kadınlara zorunlu askerlik getiren ilk NATO üyesi ülke oldu.
• İtalya Hükümeti, 18 yaşına basan her vatandaşına 500 Euro tutarında “Kültür-sanat harçlığı” vereceğini açıkladı. 1998 doğumlu yaklaşık 575 bin gencin bu sene yararlanacağı harçlıkların toplam tutarının 290 milyon Euro olduğu belirtildi. Söz konusu harçlıkların kitap, konser, tiyatro, sinema bileti almak, müzeleri ve ulusal parkları gezmek gibi amaçlar doğrultusunda kullanılabileceği açıklandı.