• 1 Eylül Dünya Barış Günü, Kıbrıs’ın kuzey ve güneyinde faaliyet gösteren çeşitli sendika ve derneklerin katılımıyla ara bölgede kutlandı. Etkinlikte, PEO Genel Sekreteri Pambis Kyritsis ile BES Başkanı Ulus Arpalıklı ortak bir açıklama yaparken, katılımcılar Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm için siyasi liderlere çağrıda bulundular.

• Kıbrıs’ın kuzeyinde onca ekonomik sorun yaşanmasına ve başta sağlık olmak üzere birçok hizmetin devletçe karşılanamamasına rağmen 2 milyon liradan fazla bir para harcanıp 18 tane lüks makam arabası alınmasına yönelik tepkiler artarak devam etti.

• Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm bulmak amacıyla sürdürülen toplumlararası görüşmelerde somut bir takım ilerlemelerin sağlandığı Kıbrıslı Türk ve Rum liderlerce dile getirildi. Bu çerçevede Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis, bugüne kadar Kıbrıs halkı tarafından reddedilen planlarda yer alan önemli ve kritik parametreleri iyileştirmeyi başardıklarını açıkladı. Bunun dışında Anastasiadis, çözüm karşıtı Rumlara da tepki gösterdi. Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini kabul ettiği ve çözümden sonra Türkiye ile müttefik olmak istediği yönündeki açıklamaları nedeniyle çözüm karşıtı kesimlerin hedefi olan Anastasiadis, Kıbrıs’ta yaşananlardan ders alınması gerektiğini belirtti ve “Bu ülkede ne kadar zaman daha savaş ve kanla yaşayacağız?” diye sordu. Çözümden başka bir alternatiflerinin olmadığını söyleyen Anastasiadis, “Kıbrıs’ta çözüm ve barışın artık zamanının geldiğini” söyledi. Bu olumlu ve ümit verici açıklamaları diğerleri izledi. Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, liderlerin yürüttüğü müzakerelerde Kıbrıs sorununun % 95-98 oranında çözüldüğünü açıklarken, Cumhurbaşkanı Akıncı da “”Yüzdük yüzdük bu işin sonuna geldik” şeklinde konuştu. “Adım adım iyiye gidiş var” diye konuşan Akıncı garantilerle ilgili olarak ise, “Türkiye’yi tamamen dışlayarak bir garanti sistemi oluşturmak ve Kıbrıslı Türklerin bunu kendileri için güvence olarak görmelerini beklemek mümkün değildir” sözlerini dile getirdi. Akıncı’nın bu son açıklaması ümitleri biraz kırmakla birlikte oluşan olumlu havayı dağıtmadı. 

• Güney Kıbrıs basınında, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in Anastasiadis’e bir mektup gönderdiğine ve Ek 10. Protokol uyarınca Kıbrıs’ın kuzeyinde AB Müktesebatı’nın uygulanmasının ertelenmesi uygulamasına son verileceğini söylediğine ilişkin haberler yer aldı. Söz konusu haberlerde, 2016 yılı içerisinde Kıbrıs’ta bir çözüm olacağı savıyla böyle bir karar üretildiği belirtildi. 

• Türkiye’de üniversite öğrenimleri sırasında hayatlarını kaybeden Demokrasi Şehitleri’nin isimleri Lefkoşa’daki sokaklara verilmeye başlandı. Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Meclisi’nin 30 Mayıs’ta aldığı karar uyarınca Özer Elmas, Mehmet Ömer, Muharrem Özdemir ve Ercan Turgut isimli Kıbrıslı öğrencilerin isimleri Küçük Kaymaklı bölgesindeki sokaklara verildi. LTB Başkanı Mehmet Harmancı, sonraki günlerde Mustafa Ertan ve Sadık Cemil’in isimlerinin de Küçük Kaymaklı’daki diğer sokaklara verileceğini söyledi.

• Türkiye’de 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından yargı bağımsızlığının tamamen ortadan kalktığı yönündeki eleştiriler adli yıl açılış töreninin “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi”nin bir parçası olan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılmasıyla doruk noktasına ulaştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ve MHP lideri Devlet Bahçeli de törene katılırken, CHP lider Kemal Kılıçdaroğlu ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu törende yer almadı.  Kılıçdaroğlu, adli yıl açılış töreninin “Ak Saray”da yapılmasını “tam bir yüz karası” olarak nitelendirdi. Yargının bağımsızlığı ile ilgili tartışmalar sürerken 1 Eylül itibarıyla görevden ihraç edilen hâkim ve savcı sayısının 3.390 olduğu açıklandı. Bunun dışında, yine aynı tarih itibarıyla orduyla ilişiği kesilen asker sayısının 4.451 olduğu, Olağanüstü Hal kapsamında 75 gazetecinin de tutuklandığı belirtildi.

• 15 Temmuz’un ardından Türkiye’de siyasi erkin üniversitelere yönelik müdahaleleri artarak devam etti. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu oldukları gerekçesiyle 93 üniversiteden toplam 2.346 akademisyen görevden uzaklaştırılırken, “Barış İçin Akademisyenler Grubu”, Türkiye genelinde 41 barış imzacısı akademisyenin bağlı bulundukları üniversitelerden ihraç edildiklerini açıkladı.

• Yazar Vedat Türkalı yaşamını yitirdi. “Bir Gün Tek Başına”, “Mavi Karanlık” gibi eserlerin yazarı olan ve çok sayıda ödülü bulunan Türkali, Türkiye Komünist Partisi’nin de eski üyelerindendi.

• ABD ile Küba arasında 1961’de sonlandırılan tarifeli uçuşlar, iki ülkenin 2014 yılında ilişkileri normalleştirme kararını almalarının ardından 55 yıllık aradan sonra yeniden başladı. İki ülkenin karşılıklı olarak büyükelçiliklerini açmalarından sonra ABD Başkanı Barack Obama 21 Mart’ta Küba’ya gitmiş, böylece 88 yıl aradan sonra ilk kez bir ABD Başkanı Küba’ya ziyarette bulunmuştu. 

• Dünyanın en gelişmiş ekonomisine sahip 19 ülke ile Avrupa Birliği’nin katıldığı G20 Zirvesi, Çin’in Hanhzhou kentinde geçen hafta toplandı. Küresel ekonomi ile uluslararası ticaretin durumu gibi konuların tartışılmasının yanı sıra küresel ısınma, terör, mülteciler gibi evrensel sorunlara çare bulunmaya çalışıldı. Ayrıca, Zirve’ye katılan liderler yaptıkları ikili görüşmelerle bölgesel sorunları tartıştılar ve işbirliği olanaklarını geliştirmeye yöneldiler. Bunlar arasında en dikkat çekici olanı, Rusya ile Suudi Arabistan’ın, üretimin sınırlanması dahil olmak üzere petrol piyasasında işbirliği anlaşması imzalamalarıydı.

• Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) 2016 Liderler Zirvesi için Laos’un başkenti Vientiane’ye giden ABD Başkanı Barack Obama, ülkesinin Laos’a 1964’ten 1973’e kadar 2 milyon ton bomba attığını kabul etmekle birlikte Laos’tan özür dilemedi. Bununla birlikte Obama, Laos’a bırakılan bomba ve mayınların temizlenmesine yardımcı olmak için ülkesinin 90 milyon dolarlık yardım yapacağını açıkladı. Henüz % 1’inin bile temizlenmediği öne sürülen bomba ve mayınlardan dolayı her yıl ortalama 50 kişinin yaşamını yitirdiği açıklandı.   

• Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) yayınladığı raporda, mülteci durumuna düşen çocuk sayısının son 10 yılda yaklaşık iki kat arttığını, dünya genelinde yaklaşık 28 milyon çocuğun evini terk etmek zorunda kaldığını, bunların 10 milyonunun mülteci statüsünde olduğunu açıkladı. Mülteci çocukların % 45’inin Suriye ve Afganistan’dan geldiği belirtilen raporda, yalnızca 2015’te 78 ülkede yaklaşık 100 bin çocuğun refakatsiz sığınma talebinde bulunduğu kaydedildi.

• Bolivya’da trans bireyler yeni cinsiyet, isim ve fotoğraflarını bulunduran ilk kimlik kartlarına sahip oldular. Cinsel Kimlik Yasası’nın geçen Mayıs ayında kabul edilmesinin ardından isteyen trans bireyler 18 yaşını doldurduktan sonra benimsedikleri cinsiyet, isim ve fotoğraflarını içeren yeni kimliklerini alabilmeye hak kazanmışlardı.