• Türkiye’den KKTC’ye deniz altından kabloyla elektrik temin edilmesini öngören anlaşma İstanbul’da imzalandı. Kuzey Kıbrıs’ın, Doğu Akdeniz ve Avrupa’daki enterkonnekte elektrik sistemine dahil olmasına katkı sağlayacağı öne sürülen projeyi düzenleyen anlaşmanın, aynen su konusunda olduğu gibi, maliyetinin ne olacağına ve elektrikte yetkinin kime ait bulunacağına ilişkin tartışmalar gündemin ilk sıralarında yer almaya başladı.

• Kıbrıs’ta çok önemli bir misyon yüklenen Kayıp Şahıslar Komitesi çalışmalarını yoğun şekilde yürütürken, Komite’ye ABD’nin 136.780 ABD Doları, Almanya’nın ise 100.000 Euro bağışta bulunduğu belirtildi. Komite tarafından yapılan açıklamada, bağışların, kayıpların kimlik tespitinin yapılmasında ve cenazelerinin yakınlarına teslim edilmesinde kullanılacağı ifade edildi. 

• KKTC’de yasal olmayan hükümet icraatları devam ederken, Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı, UBP-DP Hükümeti’nin 39.000 TL karşılığında bir şirketten yapılan hizmet alımıyla ve bu sayede Kudret Akay’ın Avrupa Birliği Koordinasyon Mekezi’nin başına getirilmesiyle ilgili olarak yapılan başvuruda, atamanın yasal olamadığını belirtti. Hükümet’ten bir başka tartışmalı uygulama, Toprak Ürünleri Kurumu’yla (TÜK) ilgiliydi. Hatırlanacağı üzere, UBP-DP Hükümeti’nin TÜK’e katkı sağlamak amacıyla 87 kalem ithal ürüne % 3 fon konulmasına ilişkin aldığı karara karşı Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuş, bunun üzerine Hükümet fon kararını geri çektiğini açıklamıştı. Fakat daha sonra Hükümet’in yargı engelini aşmak için fonu, Fiyat İstikrar Fonu’na bağlayarak uygulamaya devam ettiği ortaya çıktı.

• Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yetkilileri, Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova’yı ziyaretleri sırasında dördüncü sınıftan sekizinci sınıfa kadar zorunlu olarak okutulan “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersinin seçimlik hale getirilmesi talebini yinelediler ve konuyla ilgili olarak topladıkları 1.800 civarındaki imzayı Berova’ya sundular. Bilindiği üzere, 2005’e kadar KKTC’deki ilk ve orta dereceli okullarda zorunlu tutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi, bu tarihten sonra KKTC ilköğretim ikinci kademe okullarında okul idarelerinin kararına bağlı olarak seçimlik hale getirilmiş, 2009’da UBP’nin iktidara gelmesinin ardından bu ders zorunlu kılınmıştı.

• “Antigoni” isimli oyunun Salamis Antik Tiyatro’da oynanmasına ilişkin olarak Güney Kıbrıs’taki kimi çevreler tepkilerini sürdürürken, iki toplumlu Kültürel Miras Teknik Komitesi Rum eşbaşkanları Andrula Vasiliu ve Takis Hacıdimitriu, tepki gösterenlerin Kıbrıs’ta çözüm istemeyen çevreler olduğuna dikkat çektiler. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da, “Barışı savunanlar, gürültülere aldırmadan yollarına devam etmelidirler” şeklinde bir açıklamada bulundu.  

• Türkiye’de olağanüstü hal uygulaması tam gaz devam ederken, “The Independent” gazetesi Orta Doğu muhabiri ünlü gazeteci Robert Fisk, 15 Temmuz sonrasında Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret sırasındaki izlenimlerini aktarırken, Türkiye’deki mevcut durumu Stalin’in “yapmış olduğu temizliğe” benzetti. 

• Türkiye’de yaşanan bir diğer gelişme, 10 Ekim 2015’te Ankara Garı yakınlarında düzenlenen “Barış Mitingi” sırasında gerçekleştirilen bombalı saldırı sırasında yaşamlarını kaybeden 103 kişiyi anmak için düzenlenmek istenen etkinliğe Ankara Valiliği’nin izin vermemesiydi. Garın bulunduğu meydana girmek isteyen kalabalığa müdahale eden polis güçleri biber gazı ve tazyikli su kullandılar. Olağanüstü hali gerekçe göstererek böylesine “önlemler” alan idarenin, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında hayatlarını kaybedenleri anmak isteyenlere herhangi bir engellemede bulunmaması, aksine destek vermesi vatandaşlar arasında gözetilen ayrımcılığı bir kez daha gözler önüne serdi. 

• Rusya doğalgazını Türkiye'ye getirecek olan Türk Akımı projesi, İstanbul’da toplanan Dünya Enerji Zirvesi’nde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle imzalandı. İki ülke arasında yaşanan uçak krizinin ardından ilk kez Türkiye’ye gelen Putin’le Erdoğan arasında yapılan görüşmeden sonra yapılan açıklamada, Türkiye-Rusya ilişkilerinde başlayan normalleşme sürecinin devam edeceği, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’yle ilgili çalışmaların da geliştirileceği belirtildi. Bunların dışında yaptığı açıklamada Putin, başta narenciye olmak üzere yaş meyve, sebze ve tarım ürünlerini Rus piyasasına açmış olduklarını, vizesiz seyahat konusunu yeniden çalışma başlatılacağını belirtti. Erdoğan ile Suriye konusunu da ele aldıklarını söyleyen Putin, hem Rusya hem de Türkiye olarak Suriye’de akan kanın en hızlı şekilde durdurulmasından yana olduklarını ifade etti.

• Türkiye’yle ilgili olarak geçen haftanın dikkat çeken konularından bir tanesi Irak Başbakanı Haydar el İbadi ile Türkiye yetkilileri arasında geçen tartışmaydı. Irak Başbakanı Haydar el İbadi, yaklaşan Musul operasyonu öncesinde yaptığı açıklamada, herhangi bir yabancı gücün varlığının Irak'ın toprak bütünlüğünün ihlali anlamına geldiğini, Türk askerlerinin Irak'ta kalmaya devam edeceği yönünde Türkiyeli yetkililerin açıklamalarını garipsediğini belirtti ve “Irak'taki Türk askerine yerlerinden kıpırdamamaları tavsiyesinde bulunuyoruz" dedi. İbadi’nin sözlerine Türkiyeli yetkililerin yanıtı sert oldu. Başbakan Binali Yıldırım, İbadi'ye, "Önce siz vatandaşlarınıza sahip çıkın, yok olmalarının önüne geçin, devlet olmayı bilin; sonra Türkiye'ye laf edin" derken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbadi'ye yönelik olarak, ''Şahsıma hakaretler ediyor, sen benim zaten muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, kıratımda değilsin, kalitemde değilsin. Irak'tan senin bağırman çağırman bizim için hiç de önemli değil, biz bildiğimizi okuyacağız, bunu böyle bilesin. Kim bu? Irak'ın Başbakanı. Önce haddini bil...'' ifadelerini kullandı. Abadi ise Erdoğan’a yönelik olarak, “Biz sizin düşmanınız değiliz. Topraklarımızı insanımızın kararlılığıyla kurtaracağız, görüntülü çağrılarla değil” ifadelerini kullandı. Fransız AFP haber ajansı Abadi’nin mesajındaki “görüntülü çağrı” ifadesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişimi gecesi FaceTime üzerinden halka yaptığı çağrıyı kastettiği sonucunu çıkardı. Abadi’nin AFP’ye konuşan sözcüsü Saad al-Hadithi ise “Ateşe benzin dökmekle” itham ettiği Erdoğan’ı, “bir güvenlik sorununu kişisel soruna dönüştürmekle” suçladı.

• Başkanlık sistemi Türkiye’de yeniden gündem maddesi oldu. Recep Tayyip Erdoğan/Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) rejiminin büyük destekçisi Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin parti olarak başkanlık sistemine destek vereceklerini açıklamasının ardından Başbakan Binali Yıldırım, başkanlık sitemini de içeren Anayasa değişikliği paketinin kısa sürede TBMM’ye sunulacağını ve oylamanın sonucuna bakılmaksızın paketin onaylanmasının referanduma götürüleceğini açıkladı.

• UNICEF’in 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü nedeniyle yayınladığı raporda, cinsiyetçiliğin ve eşit olmayan görev dağılımının çok küçük yaşlarda başladığı belirtildi. Raporda, 5 ila 14 yaş aralığındaki kız çocuklarının aynı yaştaki erkek çocuklara oranla dünya genelinde günde toplam 160 milyon saat daha fazla su ve odun temini gibi ev işleri yaptıklarına dikkat çekildi. Kız çocuklarının erkek çocuklara göre % 40 daha fazla çalıştırıldığı anlamına gelen bu istatistiki bilginin dışında her yedi saniyede bir 15 yaşından küçük bir kız çocuğunun evlendirildiğine dikkat çekildi.