Gaile’nin Gözüyle
Büyükelçi Karlov, Ankara’da Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde katıldığı bir resim sergisinde konuşma yaptığı sırada saldırıya uğradı.
A+A-
- Geçen haftanın gündemini Türkiye’de yaşananlar oluşturdu. Türkiye, önce, Kayseri’den gelen terör saldırısı ile sarsıldı. Kayseri’de görev yapan askerlerin bulunduğu otobüsü hedef alan saldırıda 13 asker şehit düştü. Saldırının PKK tarafından gerçekleştirildiği açıklandı.
- Türkiye’nin yanı sıra dünyayı sarsan bir diğer önemli gelişme Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmesiydi. Büyükelçi Karlov, Ankara’da Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde katıldığı bir resim sergisinde konuşma yaptığı sırada saldırıya uğradı. Saldırının çevik kuvvet polisi Mevlüt Mert Altıntaş tarafından gerçekleştirildiği açıklanırken, olayın gerisinde kimlerin olduğu henüz açıklığa kavuşmadı. Bununla birlikte saldırının, Suriye konusunda Rusya, Türkiye ve İran arasında yapılan üçlü görüşme öncesinde yapılması dikkat çekiciydi. Diğer bir önemli husus saldırganın canlı değil de ölü ele geçirilmesiydi. Olayın ardından İran geçici bir süre Türkiye'deki konsolosluk binalarını kapatacağını açıklarken, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) de yine geçici süreliğine Ankara Büyükelçiliği’nin, İstanbul Başkonsolosluğu’nun ve Adana Konsolosluğu'nun kapalı olacağını duyurdu.
- Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Operasyonu’ndan acı haberler gelmeye devam etti. TSK ve Özgür Suriye Ordusu’nun, IŞİD kontrolündeki El Bab kentine düzenledikleri ortak harekâtta 14 asker şehit düştü, 33 asker de yaralandı. Böylece, 120’inci gününe giren Fırat Kalkanı harekâtında verilen şehit sayısı 35’e yükseldi. Bu olaylar, Türk dış politikasının en önemli ilkelerinden biri olan “Orta Doğu’nun iç işlerine karışmama” ilkesinin ne kadar önemli olduğunu ve bundan sapılmaması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.
- Türkiye’de başkanlık sistemi tartışmaları sürerken, insan haklarını, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü ihlal eden uygulamalar da devam etti. Bu uygulamalara uluslararası çevrelerin tepkileri sert olurken, Economist'te yayımlanan Piotr Zalewski imzalı bir yazıda, Türkiye'nin "frenlerinin patladığı" öne sürüldü. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın demokrasiyi istenilen durakta inilen bir tramvaya benzettiği hatırlatılan yazıda, Erdoğan'ın tramvayının "hedefi ne olursa olsun" tehlikeli hıza ulaştığı belirtildi. Yazıda, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaşananlara dikkat çekilerek, Fethullah Gülen hareketine bağlı kişilere ve darbeye katılan askerlere karşı operasyonların genişletildiği ve "Kürt eylemcileri, solcuları ve muhalif medya kanallarını" kapsamaya başladığı bildirildi. İnsan hakları aktivistlerinden gözaltına alınanların işkenceye uğradığı öne sürülen yazıda, hükümetin idamı getirmek istemesine de işaret edildi. Economist, 2017'nin daha çalkantılı olacağını öne sürerken, Erdoğan'ın parlamenter sistemi bırakarak kendisine denetimsiz yürütme gücü verecek yeni bir anayasa istediği, Türkiye'nin bu anayasa sebebiyle 3 yılda 5. kez seçimlere gideceği belirtildi. Yazıda, darbeden sonra başkanlık sistemine verilen desteğin arttığı, ancak "giderek otokratikleşen Erdoğan'ın zaferinin kesin olmaktan uzak olduğu" öne sürüldü. Erdoğan'ın başarısız olmasınınsa "daha fazla siyasi kaos ve başka bir genel seçim" ile sonuçlanacağı iddia edildi. Erdoğan'ın "daha çaresiz" hissederek, "ordu, bürokrasi ve kendi partisi AKP üzerinde denetimini daha da sıkılaştırabileceği" söylenen yazıda, ülke dışındaysa daha pragmatik bir siyaset izleneceği, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile köprülerin yeniden kurulabileceği bildirildi. Economist, ayrıca, Türkiye'nin içeride "yeni cihatçı saldırılar" tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini öne sürdü.
- Türkiye’yle ilgili olarak dikkat çeken bir diğer husus, toplumu İslamileştirme çabalarının son hızla devam etmesiydi. Bunun son örneği Adalet ve Kalkınma Partili (AKP) Pamukkale Belediyesi'nin yeni evlenenlere "İslam'da Evlilik ve Mahremiyetleri" adlı kitap dağıtmasıydı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet’in Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) gündemine taşıdığı kitapta, bale şeytan ocağı, tiyatro ve sinema şeytan yuvası, el sıkıp tokalaşma ve el öpme şehveti kamçılayıp zinaya yaklaştıran hususlar olarak görülürken, kadınların spor salonuna gitmemesi gerektiği belirtiliyor. Kitapta, ayrıca, çocukların, güneye doğru sıcak iklimlerde 10-12 yaşlarında bile evlendirilebileceği ifade ediliyor. Fatma Kaplan Hürriyet’in gündeme getirdiği bir diğer kitap ise, Kütahya Belediyesi’nin yeni evlenen çiftlere dağıttığı ve bir dönem Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde din görevlisi olarak çalışmış Hasan Çalışkan'ın kaleme aldığı "Evlilik ve Aile Hayatı" isimli kitaptı. Kitabı bütçe görüşmelerinde gündeme getiren ve hakkında soruşturma talep eden Fatma Kaplan Hürriyet yaptığı konuşmada, "Kadını ikinci sınıf gören, aşağılayan, hatta ‘Bu usullere uyulmazsa doğacak çocuk ahmak olur’, 'Sevişirken konuşursan çocuğun kekeme olur', 'Kadın ev işinde ve kocasının hizmetini görmede maharetli olmalıdır’ gibi her şeyiyle erkeğin cinsel hayatı üzerine kurgulanmış, hurafelerle dolu bu kitabın tamamını size okusam domates gibi kızarırsınız” dedi. Yeni evli çiftlere nikâhın hemen ardından hediye edilen kitapta “Çalışma hayatında kadın iş yerinde kocasından daha yakışıklı erkeği görürse gönlü ona kayabilir, kırsın dizini otursun”, “Çalışma hayatı kadının kocasına karşı olan cinsel görevini olumsuz etkiler”, “Kocası için süslenmeyen, erkeğin reisliğine itaat etmeyen kadın dövülebilir”, “Çok eşlilik yararlıdır, hatta huysuz karısı olan erkek, kadını boşayıp başka bir erkeğe bela etmek yerine, ikinci eşi alıp ilk eşin rekabet duygularını harekete geçirip onu dize getirse daha iyi olmaz mı?”, “Evin erkeği öfkelendiğinde evin hanımı hemen susmalı, özür ve af dilemeli, kocasını kızdırmamalı” gibi ifadeler yer alıyor. Kütahya’nın AKP’li Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu ise, “boşanmaların artmasından dolayı sürdürülebilir evliliklere destek olmak” amacıyla kitabın dağıtıldığını açıkladı.
- Söz konusu kitaplarla ilgili tartışmalar devam ederken, İstanbul’daki İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde AKP'li Bayrampaşa Belediyesi tarafından açılan "15 Temmuz" adlı sergide bazı fotoğrafların altında AKP logosunun bulunması ve ırkçı yazar Nihal Atsız köşesinin yer alması dikkat çekti. Aynı okulda, Suriye'deki cihatçı çetelere yardım topladığı iddia edilen İnsani Yardım Vakfı (İHH) adlı kuruluşun "Halep'e yardım" kumbaralarının sınıflara dağıtıldığı belirtildi. İstanbul'da Bahçelievler Milli Eğitim Müdürü Emin Çıkrıkçı imzasıyla okullara gönderilen yazıda ise, şikâyetler gerekçe gösterilerek öğrencileri olumsuz davranışlara sevk edecek yılbaşı hediyeleşmesi, çam süslemesi gibi yeni yıl etkinliklerinin yapılmaması istendi. İstanbul Erkek Lisesi’nde de yılbaşı etkinliklerinin okul yönetimi tarafından yasaklandığı duyuruldu. Okuldaki Alman öğretmenler, okulda Noel ve Hıristiyanlıkla ilgili konuşma yapmamaları ve çörek hazırlanması gibi Noel etkinliklerinde bulunmamaları konusunda uyarıldılar. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi yönetimi tarafından idari ve akademik personele gönderilen mesajlarda ise, Halep’e yardım çağrısında bulunuldu ve "Yardımlarınızı üniversite camimizin imamına teslim edin" denildi.
- Almanya'nın başkenti Berlin'de, Noel pazarına giren bir kamyon, 12 kişinin ölümüne ve 48 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Olayın "terör saldırısı" olarak incelenmesinin ardından bir açıklama yapan IŞİD saldırıyı üstlendiğini duyurdu.
Bu haber toplam 1914 defa okunmuştur