Gardırop Modernleşmesi ...!
KKTC'nin kamusal alanını kullanan ve rejime karşı "ŞÜKRAN DUYGUSU" içindeki "çağdaş" adamlar ve kadınlar çağdaşlaştıkça, yeni bir "gardırop modernleşmesi", YENİ BİR SOSYOLOJİK EVRİM FORMU yarattılar...
Bugün bu "gardırop modernleşmesi", BATILI BİR İKTİSAT VE İSLÂMİ HAYAT TARZININ TAKLİDİ çerçevesindeki yeni bir sentez olarak bizlere sunuluyor.
Topluma, siyasete müdahale fikri bu ortamda ürüyor.
Kendi şartlarına göre hayatı ve politikayı restore ediyorlar...
Eğer tekrar seçilmezsen, otoritenin ne önemi var ?
TÜM AMAÇ YENİDEN SEÇİLMEK...
İDEOLOJİ DİYE BİRŞEY YOK !..
Politikayı bir çeşit tüketici işine dönüştürdüler;
Kâr ya da Oy; ikisi de iş !..
"Yeni yamyamlık"...!
Ha gayret yağmacılar...
Bize gelince;
DEMOKRASİLER TEPKİ REJİMLERİDİR;
Yunanistan'daki, İngiltere'deki, Fransa'daki gibi...
Suskunluğumuz konusunda farklı izahlar yapılıyor yapılmasına da;
Konuya yaşam tarzı ve Kıbrıs Türk Kültürü üzerinden bakılınca tereddüte pek de yer kalmıyor..!
Kıbrıs'ın kuzeyinde Anadolu Kültürü dominant hale gelmiştir.
Yani;
Kıbrıs Türk Kültürünün "BEYİN ÖLÜMÜ" gerçekleştirilmiştir..!
Artık, bu gidişata dur denilemediği müddetçe, Kıbrıs Türk Kültürü "yaşayan hastalar" sınıfından dahi sayılamaz...!
Kısacası;
Kıbrıs Türk Kültürü, hem de Kıbrıs'ın kuzeyinde, yıllar itibarı ile damlaya damlaya yaratılan Anadolu Kültürünün dominant etkisi altında kalarak, son dönemlerde diriler değil, ölüler sınıfından sayılır!..
Maalesef ki bir cenaze için yapılması gereken ne ise beyni ölmüş olana da yapılması gereken odur!..
Artık yakınları (Türkiye) onu, suni yaşatma aletlerine bağlı tutmaya da mecbur olmazlar!..
Bilmem anlatabiliyor muyum ?!..