Gaymaklı ekmek gadeyifi
Özersay’ın Anastasiadis ile görüşmesi gündemin ilk sırasında…
Bir kişi diğer bir kişiyle görüşebilir tabii ki ama birinin Kıbrıs Cumhurbaşkanı, diğerinin KKTC Dışişleri Bakanı olması görüşmenin önemini yükseltirken bu görüşmeden KKTC Cumhurbaşkanı olarak Akıncı’nın haberinin olmaması da bu görüşme hakkında farklı gündemler yaratır.
***
Kudret Özersay, Bakanlar Kurulu toplantısından çıkarak gazetecilere yaptığı açıklamada bu görüşmenin sosyal içerikli bir yemek olduğunu, eşlerle birlikte bir yemek yenmesinden ibaret olduğunu söylüyor ve böyle bir görüşmeden Akıncı’nın haberdar olmasının gerekmediğini de belirtiyordu.
O zaman yine Özersay’ın kendi açıklamasına bakarak ‘sosyal içerikli yemek’ öncesi ve sonrasında neden Başbakan ve Bakanlar Kurulu’na bilgi verdiğini de sormak gerekmez mi?
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın haberinin olmasının gerekmediği sosyal içerikli yemekten Başbakan ve Bakanlar Kurulu’nun neden haberdar olması gerekiyordu!
***
Özersay yine konuyla ilgili açıklama yapıyor ve “bazı sonuçların gayrı resmi temaslarda ortaya çıktığına” dikkat çekiyor ve suçluların karşılıklı iadesini de buna örnek gösteriyordu.
Yani aslında önceki açıklamasını sonraki açıklamasıyla çürüten açıklamalar yapıyor Özersay… Madem ki bu görüşmeler sosyal içerikli, ailece yenen yemekler, Cumhurbaşkanı’nın bilgisinin gerekmediği görüşmeler ise ‘suçluların iadesi’ gibi konular nasıl bu görüşmelerde sonuçlandırılır!
Bu sosyal içerikli görüşmelerde ‘iki devlet’ de görüşülüyor mu mesela!..
Böyle sonuçlar varsa ve Özersay’ın Türkiye çıkışlı görüşleri bu görüşmelerde dillendiriliyorsa Akıncı’nın bilgisinin gerekmemesi bilinçli bir seçim mi oluyor! diye de bir soru işareti oluşuyor kafalarda…
***
Özersay ‘küçük bir çocuk gibi’ de ‘mızıkçılık’ yaparak, “daha önce Akıncı şunu bunu yapmıştı ama benim haberim yoktu” gibi ifadeler kullanarak yapılan bir hata varsa o hataya hatayla karşılık verdiğini de belirtiyordu öte yandan…
***
Ortada bir şeyler dönüyor gibi… Akıncı’nın muhatabı olan Kıbrıs’ın güneyi nezdinde ağırlığının düşürülmeye çalışıldığı, yerine başka bir muhatap konulmaya çalışıldığı gibi bir çalışma varmış gibi geliyor bana…
Birileri düğmeye basmış, Kudret Özersay’ı öne atmış, ‘sosyal içerikli’ yemeklerde Kıbrıs’ın geleceğinin Kıbrıslı Türkler dışında belirlenmeye çalışıldığı gibi bir kurgulama sürecinin başladığı görülebiliyor…
***
Yine aynı açıklaması içinde yani Bakanlar Kurulu toplantısından çıkarak gazetecilere bilgi aktarılması gereğini duyan Özersay, kapalı Maraş’ın açılması için çalışmalara başlanması yönünde de Bakanlar Kurulu’nda karar alındığını söylüyordu. Devamında bu sürecin nasıl olacağını aktarması da yukarıda belirttiğim, ‘birilerinin Özersay aracılığıyla düğmeye basması’ yorumlarını güçlendiren durumlardır. Anastasiadis’e de Özersay’la yaptığı ‘sosyal görüşmelerin’ aslında Türkiye görüşlerinin aktarılması bağlamında olduğu güvencesi verilmişse bu durum Anastasiadis için ‘gaymaklı ekmek gadeyifi’ bir durumdan ibaret olur çünkü Anastasiadis (Kıbrıs Cumhuriyeti) baştan beri muhatabının KKTC değil, Türkiye olduğunu üzerine basa basa ifade etmektedir.