Erken seçim yeniden konuşulmaya başlandı.
Başlangıç noktası UBP lideri Hüseyin Özgürgün’ün UBP Kuruluş Yıldönümü Resepsiyonu’nda CTP’ye karşı çektiği “hodri meydan”…
Kimileri bu hodri meydanın “dalgada” ya da “alkollüyken” çekildiğini söyleyerek olayı tiye aldı.
Hatta Özgürgün’ün kendinde olmadığını söyleyenler de vardı ancak UBP kulisleri tam aksini söylüyor.
Bakan düzeyinde UBP’li üst düzey kaynaklara göre; Özgürgün kendinden çok emindi ve bilerek planlı bir şekilde erken seçim konusunu gündeme taşıdı.
Bir kere şu kesin ki; Özgürgün’ü DP ile anlaştığı ‘Nisan 2018’den daha önce bir seçime gitmesi için motive eden unsurlar var.
Bunlar nedir, irdeleyelim…

                                                                    *  *   *

Özgürgün Nisan’da seçime giderse, Haziran ayındaki yerel seçimi de hesaba katarsak çok uzun (Ocak-Haziran) bir seçim yasakları dönemini kucağında bulacağını biliyor, bu nedenle Nisan’da seçim mantıklı gelmiyor.
Zira bu kadar uzun bir seçim yasağı döneminde ne partizanca bir adım atabilir, ne de kamu kaynaklarını rahatça kullanabilir.
UBP içerisinde bir grup var ki Özgürgün ile bu konuda hemfikir, Nisan 2018 tarihine şiddetli bir şekilde itiraz ediyorlar.
Kim bu grup?
Özellikle kabinede yer alan isimler, ağır toplar!
Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu gibi, partide söz geçen ağırlığı olan siyasiler…
Bu grup, ki icrada yer alan bakanların yer aldığı ekipten bahsediyoruz; böylesi bir seçimin, yani 5-6 aylık bir seçim yasakları içerisinde icraat yapmamın mümkün olamayacağını, böylesi bir durumda hükümette kalmanın kendileri açısından zararlı olacağını söylüyor.
Ve bu grup şunu da ekliyor: “Ya Ocak-Şubat’ta olsun, ya da normal tarihi olan Temmuz'da”
Başbakan’ın tüm bunları birleştirdiğimizde seçimlerin Temmuz’da ya da Nisan’da olmasından çok daha erken bir tarihte olmasından yana tavır aldığını anlıyoruz.
Zira Temmuz’a kadar beklenmesi halinde ülkedeki memnuniyetsizliğin daha da tırmanacağını, mecliste iyi performans gösteren CTP’nin daha da güçlenebileceğini ve en önemlisi bu süre içerisinde Türkiye tarafından dayatılan acı reçeteyi uygulamak sorunda kalacağını, tüm bunların kendisi açsından çok da riskli olduğunu görüyor.
Türkiye açısından netleşen bir gerçek var ki artık Ekonomik Paket’te yer alan acı reçetelerin uygulanması noktasında artık beklemeye tahammül kalmadı.

                                                                    *  *  *

Bunlara ek olarak da UBP ile anlaşan ve UBP adına anketler yapan Gezici Araştırma Şirketi tarafından UBP’ye sunulan veriler de Özgürgün’e iyi bir sebep olmuş.
Çünkü söz konusu anketlerde UBP’nin birinci parti gösterilmesi erken erken seçime gitme planları yapan Özgürgün’e UBP’lileri ikna etme noktasında fırsat sağlıyor.
Durum tam da bu iken kendi en yakın ekibi ile bir araya gelen Özgürgün Kuruluş Resepsiyonu öncesinde  “Nisan’dan önce erken seçim” tezini ortaya atma noktasında kararını veriyor.
Bu açıklama ile biliyor ki artık ok yaydan çıkmış olacak, zaten seçime hazır olan CTP bu duruma tamam diyecek ve DP ile konuyu konuşmasına gerek kalmadan iş seçim rayına girmiş olacak.
Olan tam da budur.
UBP içerisindeki durumları iyi okuyan Özdemir  Tokel de durumun Özgürgün açısından birkaç avantaj sağlayacağına işaret ediyor.
“Bu çıkışla; Muhalefete hodri meydan çekilerek güçlüyüz imajı net şekilde verilecek.
Bu çıkış; Beklemede olan tüm yasalar ve verilen sözler seçimlerden sonraya aktarılmasını sağlayacak.
Bu çıkış; Türkiye'nin beklediği yasal düzenlemeler, ve yutulması gereken acı ilaçlar seçimden sonraya ötelenmesi için zaman kazandıracak”
Eğer olaya UBP penceresinden bakarsak böyle algılayabiliriz.
Peki yurttaşta biriken öfkeyi ne yapacağız?
Elbette bu hükümetle bir yıl daha geçirmek hem memleket için hem de ülkeyi yönetenler için bir kabus aslında…
Ve erken erken bir ayrılık herkese fayda sağlar sağlamasına da…
Bu duruma herkes hazır mı, o konuda kuşkuluyum.
Zira UBP içerisinde kaynayanları, gruplaşmaları ve intikam için gün sayanları duydukça ikinci İrsen Küçük vakası olacağına dair ciddi bir algı oluşuyor beynimde…
Tamam, UBP her şeye rağmen yine mecliste yer alır ama, Özgürgün için bu kadar kesin konuşamıyorum.
Yani bu seçim büyük sürprizleri beraberinde getirebilir vesselam!
Bilmem anlatabildim mi?