1. YAZARLAR

  2. Süleyman İrvan

  3. Gazetecilik ödülleri ve ödüllü gazeteciler
Süleyman İrvan

Süleyman İrvan

Gazetecilik ödülleri ve ödüllü gazeteciler

A+A-


Gazetecilik alanında ilk ödüller 1917 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde verildi. Pulitzer ödülü olarak bilinen bu ödül, halen en prestijli gazetecilik ödülü olarak biliniyor.
Joseph Pulitzer, Amerikan gazetecilik tarihinde önemli bir yeri olan bir isim. Modern gazeteciliğin mimarı olarak kabul ediliyor. Macaristan asıllı olan Pulitzer, Amerikan İç Savaşı’na paralı asker olarak katılıyor ve orada, Almanca yayımlanan gazetelerde çalışmaya başlayarak gazeteciliğe adım atıyor. Kendisine şöhreti getiren sıçrama ise, 1883 yılında, ekonomik sıkıntı içindeki New York World gazetesini satın almasıyla gerçekleşiyor. Sıradan insan öykülerine, sansasyonel haberlere ve skandallara yer vererek gazetenin tirajını 15 binlerden 300 binlere ulaştırıyor. Yine bir New York gazetesi olan William Randolph Hearst’ün gazetesi New York Journal ile girdiği tiraj savaşında sarı basın gazeteciliği olarak adlandırılan sansasyonel gazeteciliğin en uç örneklerini veriyorlar. 1898 yılında başlayan İspanyol-Amerikan savaşı sırasında savaş gazeteciliği yaparak tirajlarını yükseltiyorlar. Hatta savaşı bu iki gazetenin çıkardığı konusunda yaygın bir kanaat de sözkonusu (Kardak krizinde Türk ve Yunan gazetecilerin oynadığı rolü düşünürsek, bu hiç de yabana atılacak bir iddia gibi görünmüyor).
Pulitzer, sansasyonel gazeteciliği bir yana, gazetecilik mesleğinin gelişiminde önemli bir role sahip. Columbia Üniversitesi’ne yaptığı cömert bağışla, bu üniversitede gazetecilik eğitiminin başlamasını sağlıyor. Lisansüstü eğitim veren “Graduate School of Journalism” günümüzde en önemli gazetecilik okullarından biri olmaya devam ediyor. Pulitzer’in gazeteciliğe yaptığı katkılardan birisi de gazetecilik ödülleri alanında oldu. Her ne kadar yaşarken bu ödüllerin verilmesini göremedi, ancak ölümünden birkaç yıl sonra, 1917 yılından itibaren Columbia Üniversitesi Pulitzer ödüllerini vermeye başladı.

Türkiye’de gazetecilik ödülleri
Türkiye’de gazetecilik alanında ilk ödül, 1959 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından verildi. 54 yıldır verilen bu ödül, Türkiye’nin gazetecilik alanındaki en prestijli ödülü niteliğini taşıyor.
TGC dışında, Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından, kurulduğu 1978 yılından itibaren verilmeye başlanan Yılın Başarılı Gazetecileri Ödülleri’ni;  1982 yılından itibaren Milliyet gazetesi tarafından verilmeye başlanan Abdi İpekçi Yılın Gazetecilik Ödülleri’ni; 16 yıldır verilen Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri’ni de saymalıyız. Yerel düzeydeki gazetecilik meslek örgütleri tarafından verilen ödülleri de not etmek gerekiyor.
Kuzey Kıbrıs’ta gazetecilik ödülleri
Kuzey Kıbrıs’ta da gazetecilik meslek örgütleri tarafından verilen ödüller var. Bunlar içinde en süreklilik arzedenleri, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği tarafından her yıl Dünya Basın Özgürlüğü Günü olan 3 Mayıs tarihinde verilen Medya Başarı Ödülleri ile Basın Emekçileri Sendikası Basın-Sen tarafından 14 yıldır verilen Kutlu Adalı Basın Ödülleri’dir. 

Ödülün anlamı
Gazetecilik ödülleri iki açıdan önem taşıyor. Birincisi, iyi gazeteciliğin takdir edilmesine ve özendirilmesine hizmet ediyor. İkincisi de gazeteciler açıdan mesleki prestij sağlıyor. Örneğin, Namık Durukan, Milliyet gazetesinde yayımlanan “İmralı Zabıtları” haberiyle bu yıl Abdi İpekçi Yılın Gazetecilik Ödülü’nü almaya hak kazandı. Zaten bu haberle Namık Durukan’ın gazetecilik ödülü alacağını daha önce yazmıştım.

Yenidüzen’e neden ödül yok?
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği tarafından verilen Medya Başarı Ödülleri jürisindeyim 3 yıldır. Bu yıl, KTGB Yönetim Kurulu üyesi Yurdakul Cafer başkanlığında toplanan jüride benim dışımda Perihan Aziz, Süleyman Ergüçlü ve Bilbay Eminoğlu vardı. Başvurular çerçevesinde yaptığımız değerlendirme ile ödüle lâyık gördüklerimizi belirledik. Ödül töreni 3 Mayıs tarihinde yapılacak.
Yenidüzen okur temsilcisi olarak benim dikkatimi çeken, gazeteden herhangi bir başvurunun olmamasıydı. Ya muhabirler yaptıkları haberlerin ödül verilmeye değecek nitelikte olmadığını düşünüyorlar, ki durum buysa oturup bir özdeğerlendirme yapmalılar; ya da ödülü anlamsız görüyorlar. Aslında aynı sitemim sadece Yenidüzen muhabirleri için değil, Kıbrıs Türk medyasında aktif olarak haber yapan tüm muhabirler içindir.
Türkiye’de İletişim öğrencileri için her yıl düzenlenen Aydın Doğan Genç İletişimciler Yarışması’nda geçtiğimiz yıl bir öğrencim ödül almıştı ve ben de o ödül törenine katılmıştım. O törende genç iletişimcilerin yaşadıkları mutluluğu ve heyecanı gözlerimle gördüm. Başarılı olmanın, ödül kazanmanın onlarda yarattığı özgüvene tanık oldum.
Gazetecilik, günlük tüketilen ürünler üreten bir meslek. Yazdığınız haberin etkisi sadece bir gün sürer. Ertesi gün yeni bir haber yazmak, yeni bir gündem oluşturmak zorundasınızdır. Bu haberleri kalıcı hale getiren, alınan ödüllerdir genelde. Ödüllü gazeteciler, bu mesleğin onurunu kurtaran gazetecilerdir aynı zamanda.

Ödüllü gazeteci Sevgül Uludağ
Yenidüzen’de çalışan gazeteciler içinde sanırım en çok ödül alan gazeteci Sevgül Uludağ’dır. Uludağ, gazetecilikte ilk ödülünü 1987 yılında Uluslarararası Gazeteciler Federasyonu’ndan aldı. Julius Fucik Onur Madalyası aynı zamanda onun işsiz bir gazeteci haline gelmesine de yol açmıştı. Uludağ, 2004 yılında Basın-Sen tarafından verilen Kutlu Adalı Onur Ödülü’ne; 2006 yılında Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü tarafından verilen Basın Özgürlüğü Ödülü’ne; 2008 yılında Uluslararası Kadınlar Medya Vakfı tarafından verilen Gazetecilikte Cesaret Ödülü’ne; 2012 yılında Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği tarafından verilen barış gazeteciliği ödülüne layık görüldü.  

Ödül alacak gazeteciler
Jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda Sim TV’den Çamay Çiçekseven, “TV programı” dalında; Kuzeyin Sesi Radyo Vatan’dan Amber Eker Avcıl, “radyo programı” dalında; Vatan gazetesinden Alkan Baykent, “spor fotoğrafı” dalında ödüle değer bulunurken; Havadis gazetesinden Ceren Özbil ve Duygu Alan ile Kıbrıslı gazetesinden Rana Sarro, “genç yetenek” özel ödülü almaya hak kazandılar. KTGB Yönetim Kurulu ayrıca geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden BRT kameramanı Cüneyt İnançoğlu’nun adına, ailesine onur ödülü vermeyi kararlaştırdı. Ödül alan gazetecileri kutlarım.


Son söz: Bir ülkede iyi gazetecilik yapılıp yapılmadığını anlamak için, o ülkede verilen gazetecilik ödüllerine bakmak gerekir.

Bu yazı toplam 3265 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar