1. YAZARLAR

  2. İbrahim Özejder

  3. Gazeteler her cevap ya da düzeltmeyi yayınlamak zorunda mı?
İbrahim Özejder

İbrahim Özejder

Gazeteler her cevap ya da düzeltmeyi yayınlamak zorunda mı?

A+A-

 

• Medyada ‘Cevap ve Düzeltme Hakkı’:  ‘Şikayet’i aşıp daha çok kullanılmayı bekleyen bir hak

• Cevap ve Düzeltme Hakkı, bireysel haklarla ilgilidir, siyasal eleştiri ve düşünsel ifadeleri içermez

• Gecikme, kişi haklarına saldırıyı kalıcı kılar

Bazı okurlar yayın kuruluşlarına gönderdikleri cevap veya düzeltmelerin yayınlanmadığından yakınıyorlar. Her şeyden önce temel hakların korunması ve ayni zamanda önemli bir demokratik hakkın yaşama geçirilmesi açısından duyarlılık gösteren okurları takdir etmek gerekir.

Anayasal bir hak

Geçen hafta okurun, ‘şikayet kültürü’nü aşarak yayın içeriklerine katılımının bir örneğini ele almıştık. Okur, ‘medyanın kötüye kullanımı’nı da engelleyecek en büyük güçtür ve en önemli araçlarından biri de “cevap ve düzeltme hakkı”dır. Üstelik bu hak, öyle kıyıda köşede kalmış değil, KKTC Anayasası’nda dahi yer almış bir haktır.

Her yayın cevap hakkı doğurur mu?

Cevap ve Düzeltme Hakkı(CDH), sağlıklı medya-okur ilişkisi açısından çok önemlidir ve maalesef Kuzey Kıbrıs’ta bu hakkın yeterince kullanıldığını söyleyemiyoruz. Bunun yerine medyaya yönelik ‘şiddetli şikayetler’le avunuyoruz.

Öte yandan yandan hangi tür yayın içeriklerinin, cevap ve düzeltme hakkı doğurduğu konusunda da bir karmaşa yaşanıyor. Halbuki KKTC Anayasası’ndaki ifade açıktır(Madde 31): “Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin şeref ve haysiyetine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır...”

Siyasal eleştiri cevap hakkı doğurmaz

Anayasa hükmü düşünce ifadeleri ile siyasal eleştirilerin cevap hakkı doğurmadığı anlamına gelir. Elbette ki uygulamada bütün yayınlara cevap hakkına saygılı bir medyanın varlığı, demokratik çoğulculuk açısından çok önemlidir ve her zaman siyasal mücadelenin konusu olmaya devam etmelidir. Ancak bu toplumsal nitelikteki bir haktır. Anayasanın 31. Maddesi ise kişisel hakların korunması ile ilgilidir.
CDH, Anayasamız yanında Fasıl 79 Basın Yasası ve Radyo – TV Yasası’nda da yer alır. Ancak her 3 yasa metninde hakkın kullanımı ile ilgili farklılıklar(ve eksiklikler) vardır. Bu yüzden farklı yasalardaki hükümler yerine medya hukukunun geliştirdiği uluslararası normlara dayanarak, sorular ve kısa cevaplarla Cevap ve Düzeltme hakkının anlamını ve kullanımını açıklamaya çalışalım:

- Neden bireylere CDH gibi bir hak verildi ve bu hak anayasada dahi yer aldı?
Yasal düzenlemeler ve Yargı, medya içeriklerinin topluma ve kişilere zarar vermesini önlemeye çalışır. Kişilerle ilgili bilgiler içeren yayınların yargı tarafından takip edilmesi ve doğruluğunun tesbit edilmesi mümkün değildir. Bu yüzden kişinin kendi haklarını doğrudan savunabilmesine yasal zemin yaratma yoluna gidildi.
- Neden bütün yayınlar, özellikle de düşünce ve siyasal içerikli yayınlar CDH doğurmaz?
Bütün yayınlara yönelik cevap ve düzeltmeleri yayınlamak zorunda kalsalardı, gazeteler, radyolar, televizyonlar başka iş yapamazdı. Ayrıca düşünce ve siyaset dünyasının, demeç, açıklama, bildiri, protesto gibi medyada rahatlıkla yer bulabilen cevap hakları sözkonusudur. Sıradan bireylerin ise böyle bir hakkı yok.

-CDH’nı kim kullanır?
Gerçek ve tüzel kişiler, yayının ilgi alanına girenler, ölenlerin vekili(1 kişi)

- CDH ne zaman kullanılır?
Şeref ve haysiyete saldırı veya gerçeğe aykırılık içeren yayından itibaren 2-3 ay(ülkelere göre farklılıklar olabilir) içinde kullanılır. Uzunca süre ile, saldırıya maruz kalan kişinin yayından haberdar olabilmesi amaçlanır.

-CDH’nın içeriği nasıl olmalı?
Saldırıya yanıt ve gerçeğe aykırılığı düzeltmekle sınırlıdır. Yeni bir saldırı içeremez, başka konulara giremez.

-CDH ne zaman, nerede yayınlanır?
CDH, yayın sorumlusuna ulaştıktan sonra 3 gün içinde(değişebilir) ayni yerde, ayni büyüklükte yayınlanır. Gerekçe: yayın için uzun süre tanımak, mağduriyetin giderilmesi olanaklarını ortadan kaldırır.

-CDH yayınlanmazsa ne olur?
CDH belirlenen süre içinde yayınlanmazsa kişi, takibeden 15-20 gün(değişebilir) içende yargıya başvurur.

-Yargı kararı ne olur?
Mahkeme, 3 gün(değişebilir) CDH’nın yayınlanmamasına, aynen yayınlanmasına veya değiştirilerek yayınlanmasına karar verir. Mahkeme kararı ‘yayınlanması’ yönündeyse, CDH, kakarı takibeden 3 gün içinde yayınlanmak zorundadır.

Burada mahkemeye karar için, 3 gün gibi kısa bir süre verilmesi, kişi haklarının korunması açısından zamanın ne kadar önemli olduğunu gösterir. Bir başka deyişle, “Gecikme, kişi haklarına saldırıyı kalıcı kılar.”

Sürecin sonunda yargı garantisi bulunuyor ki bu kişi haklarının korunması açısından çok önemli. Ancak sağlıklı bir medya-okur ilişkisinde özlenen, elbette CDH’nın yargıya gerek kalmadan yaşama geçmesidir.

 

------------------------------------------------------------------------------

 

CEVAP VE DÜZELTME HAKKIYLA İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER


KKTC ANAYASASI

Düzeltme ve Cevap Hakkı
Madde 31
(1) Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin şeref ve haysiyetine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve yasa ile düzenlenir.
(2) Düzeltme ve cevap yayınlanmazsa, yayınlanmasının gerekip gerekmediğine, ilgilinin başvurusu tarihinden başlayarak en geç yedi gün içerisinde yargıç tarafından karar verilir.

……………………..


KAMU VE ÖZEL RADYO VE TELEVİZYONLARIN KURULUŞ VE YAYINLARI YASASI

Düzeltme ve Cevap Hakkı  35. (1) Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin şeref ve haysiyetine dokunulması veya kendileri ile ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır.
  (2) Hakkında gerçeğe aykırı yayın yapıldığını veya şeref ve haysiyetine dokunulduğunu iddia eden gerçek veya tüzel kişiler ilgili yayın kuruluşuna başvurup düzeltme ve cevap yayınlanmasını isteme hakkına sahiptirler.
  (3) Düzeltme ve cevap yayınlanmazsa  gerçek veya tüzel kişinin başvurusu üzerine yargı gerekli incelemeyi yapar. Başvuru uygun görülürse düzeltme ve cevabın yayın zamanı,süresi ve şekli halin icabına göre en erken bir zamanda mahkeme tarafından belirlenir
  (4) Kişilerin yargıya başvurmaları yayından itibaren on gün içinde yapılır. Mahkeme üç gün içinde karar verir. Verilen karara karşı tebliğden itibaren üç gün içinde bir üst mahkemeye itiraz edilebilir ve üst mahkeme üç gün içinde karar verir. Verilen karar kesindir.
  (5) Mahkeme kararının ilgili kuruluşa tebliğ edildiğinin ertesi günü yayın yapılır.
  (6) Mahkeme kararına rağmen yayını yapmayan veya karara uygun şekilde yayın yapmayan ya da geciktiren kuruluşun yayını mahkeme tarafından üç aya kadar durdurulur. Eylemin ikinci kez tekrarı halinde yayın izni mahkeme kararı ile süresiz iptal edilir.

………………………….
FASIL 79 BASIN YASASI

Bir Durum İle İlgili Yayının Düzeltilme-sini İstemek Hakkı.

 


24. (1) Aşağıdaki (2)’nci fıkraya bağlı kalınması koşuluyle bir gazete sahibi, bir durumla ilgili olarak gazetesinde yapılan herhangi bir yayın için, ilgili yayında adı geçen kişinin yazılı olarak istemesi halinde, gönderilecek olan herhangi bir düzeltmeyi, hiçbir şey ilave etmeksizin veya eksik bırakmaksızın, alındığından sonraki gazetenin ikinci baskısından  geç olmamak üzere, ücretsiz olarak yayımlar. Böyle bir düzeltme aynen düzeltmeye konu yayının gazetede yayımlandığı sayfa, sütün ve puntolarla yayımlanır.
Ancak -
   (a) Bir düzeltme, doğru olmadığı iddia edilen olguların yalanlanması ve gerçek durumu ifade eden bir beyan ile sınırlı olur;
   (b) Böyle bir düzeltme ile ilgili istek, ilgili olduğu yayının tarihinden başlayarak on gün içinde veya etkilenen kişinin yayının yapıldığı zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bulunmaması halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine döndüğü günden başlayarak on gün içinde yapılır;
   (c) Etkilenen kişinin  yukarıda sözü edilen on günün sona ermesinden önce ölmesi halinde, istek, bu süre içinde, herhangi bir varisi tarafından yapılabilir.

 

  (2) Gazete sahibi, görünüşte şeref ve haysiyet kırıcı veya zermmedici materyel içeren ve gazete sahibini, cezai veya hukuksal işlemlere maruz bırakılabilecek herhangi bir düzeltmeyi yayımlamayı reddedebilir.
  (3) Yukarıda (1)’inci fıkrada gösterildiği şekilde bir isteği yerine getirmeyi red veya ihmal eden herhangi bir gazete sahibi bir suç işlemiş olur ve üç aya kadar hapis cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilir.
  (4) Yukarıdaki (1)’inci fıkra kuralları uyarınca bir istekte bulunmak hakkı olan kişiden başka hiçbir kimse, bu maddeye karşı işlenen bir suç için cezai kovuşturma başlatılmasını isteyemez.
  (5) Bu maddenin içerdiği hiç bir husus herhangi bir gazetede yayımlanan bir yazıdan etkilenen bir kişinin diğer herhangi bir hak veya başvurabileceği çareye halel getirmez veya onları etkilemez.

Bu yazı toplam 2575 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar