1. YAZARLAR

  2. SALAMİS TARTIŞMALARI

  3. Geçerli bir yanıtınız olmalı!
SALAMİS TARTIŞMALARI

SALAMİS TARTIŞMALARI

Okan Dağlı - Yücel VURAL

Geçerli bir yanıtınız olmalı!

A+A-

Okan DAĞLI - Yücel VURAL

Bireysel düzeyde sorunları istediğiniz gibi ele alabilir, dilediğiniz kadar erteleyebilirsiniz.

Beğendiğiniz çözümleri seçip diğerlerine sırt çevirebilirsiniz.

Hatta seçenekleriniz arasında zikzaklar çizebilir, sağdan sola ya tersine savrulup gidebilirsiniz.

Sadece sizin bireysel hayatınız söz konusu olduğunda ‘bişey olmaz’ diyebilir, vurdumduymaz olabilirsiniz.

‘Sen karışma, ben bilirim’ diye haykırabilir, kişisel durumunuza karışanlara haddini bildirebilirsiniz.

Belki de kimseye hesap vermeyi düşünmeyip, işinize burnunu sokanlara hiç tahammül etmeyebilirsiniz.

Bireysel yaşamınızla ilgili olan, sadece sizin hayatınızla sınırlı kalan, topluma herhangi bir etkisi olmayan karar ve davranışlarınıza, bunların sonuçlarına toplum da karışamaz.

Sizden hesap soramaz, tutumunuzda değişiklik bekleyemez ya da neyi nasıl yapmanız gerektiği konusunda size dayatmada bulunamaz…….

Peki toplumsal sorunlar söz konusu olduğunda?

Bir depremde ayni çevrede 10 binanın 7’si ayakta kalıp 3’ü yıkıldığında buna ‘kader’dir diyemezsiniz.

Hele, o yıkılan üç binaya yapım onayı veren mühendis ya da yönetici iseniz, başınızı öne eğip olayın unutulmasını beklemez, soruşturma açar veya istifa eder, hatanız neyse kabul eder, çekilirsiniz.

‘Bu benim dönemimde olmadı’ deyip, hiç birşey olmamış gibi  yola devam edemezsiniz.

O yıkılan üç binanın içinde yitirilen canların hesabını vermeden rahat uyku uyumaz, sorumlu değilseniz sorumluları yargı önüne çıkarırsınız.

“Bunu yaparsam muhalefet güçlenir” demez, toplum güçlenecekse ve toplum talep ediyorsa muhalefetin  de yönetmesini kabullenirsiniz.

Kıbrıs’ın Kuzeyine hapsedilmiş KıbrıslıTürk sporcu başını dışarıya uzatmaya çalıştığında, kendi başınızı sağa ya da sola çevirip bu haklı talebe gözlerinizi kapatmaz uygun çıkış modelini gösterirsiniz.

 Bunu yapamazsanız başka konularda ahkam kesmekten vazgeçer, kendinizi sorgular, sizden kaynaklanan ne tür sorunlar varsa gidermeye hazır olur ve inandırıcı olmayı rehberiniz kılarsınız.

Bunu yapamazsanız sizin siyasetinizin sorgulanmasına razı olur, belki de bu sorgulamadan çıkaracağınız derslerle cesaret bulup gereğini yaparsınız.

Siz eğer topluma karşı sorumlu bir siyasetçiyseniz, kapalı Maraş’taki evine-işyerine uzaktan bakarak gözyaşı döken bir kadın yada erkeğin ‘rol yapabileceğini’ aklınızın ucuna dahi getirmez, niye evine-işyerine dönemediğine onu ikna etmeye kalkışmazsınız.

Evine-işyerine dönüş için ‘şart’ ileri sürmeye yeltenmez, insan haklarının evrensel olduğunu kabullenip gereğini yaparsınız.

Siz eğer sel sularına kapılıp can veren gençleri seviyorsanız, o felaketin nedenlerini açıklamak için aylarca gizlenmez, felakete yol açan nedenlerin devam etmesine göz yummaz, acıyla alay edercesine ‘bakarız-ederiz’ demezsiniz.

Eğer siz sorumlu bir siyasetçiyseniz ve bu toplumu seviyorsanız her şeye rağmen koltuğa saplanıp kalmaz, felaketlerden sonra önlem almayı beklemez, ne yapacağınızı bilmiyorsanız biliyor gibi davranmazsınız.

Hem nala hem mıha vurmaya denemez, bu toplumun yararını gözetenlere binbir dereden su getirerek saldırmaya kalkışmaz, kişisel ihtiraslarınıza yenik düşerek ‘acaba ben de mi denesem’ demezsiniz.

Eğer okullarda artık eğitim verilemeyecek duruma gelinmişse, beton dökülmedik yeriniz kalmayıp birileri dağın tepesine bile göz dikmişse, kıyılarınız parsellenmiş, yollarınız hizmet vermekten istifa etmişse orada hala daha niye duruyor, niçin daha yukarılara tırmanmaya çalışıyorsunuz?

Konuştuğunuz dil, inancınız veya inançsızlığınız, gelmiş olduğunuz yer ya da gitmekte olduğunuz yön ne olursa olsun, bireysel diğer özelliklerinize bakmaksızın, amaların ya da fakatların arkasına gizlenmeksizin toplumsal sorunlara karşı geçerli bir yanıtınız olmalıdır.

Eğer yoksa, vazgeçiniz! Bu yol size göre değildir……

 

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1722 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar