‘Alım gücü’ pahalılığa yenildi, yurttaş ekonomik çöküntüden dert yandı.

YENİDÜZEN’e konuşan yurttaş, ekonomik yönden bir yıkıntı içerisinde olduklarını belirterek, “Çok kötü günler yaşıyoruz. Önümüzü göremiyoruz. Gelecek için karamsarız” dedi.

Hüseyin ÖZBARIŞCI

‘Alım gücü’ pahalılığa yenildi, yurttaş ekonomik çöküntüden dert yandı…

YENİDÜZEN’e konuşan yurttaş, ekonomik yönden bir çöküntü içerisinde olduklarını belirterek, “Çok kötü günler yaşıyoruz. Önümüzü göremiyoruz. Gelecek için karamsarız” dedi.

Ülkenin ekonomik anlamda ciddi bir çöküntü içerisinde olduğunu ifade eden yurttaş, “Bugün bir markete bile girmeye korkar olduk” diyerek sitem etti. Pahalılığa yönelik acil bir çıkış yolu bulunmasını gerektiğini ifade eden vatandaşlar, hükümetin ekonomi konusunda hiçbir çalışma yapmadığından yakındı.

Vatandaşlar, “Bu düzen kuruldu kurulalı her geçen gün daha kötüye gidiyor” diyerek, ekonomi anlamında gelecekten karamsar olduğunu ve gençlerin ülkeden göç ettiğini de söyledi.

Sinan Günsur: “Ekonomik durum hiç iyi gitmiyor, düzelecek gibi de görünmüyor”

“Ülkemizde çok ciddi derecede bir pahalılık var. Bugün bir markete gidiyorsun, marketten aldığın ürünü bir hafta sonra aynı fiyata alamıyorsun. İstisnasız iki haftada bir zam var. Pandemi sürecinde birçok kişi işsiz kaldı, asgari ücretin durumu belli, döviz günden güne yükseliyor. Açıkçası ekonomik durum hiç iyi gitmiyor, düzelecek gibi de gözükmüyor. Ne olacağı belli değil. Yarının ne olacağını bilmiyoruz. Düzelmek için turizm dedik, öğrenci dedik ama o konuda da pek başarılı olamadık gibi görünüyor. Ekonomimiz belli plan ve program dahilinde düzelebilir ancak…”

Ahmet Kumcu: “İnsanların karnı aç, insanımız sadece boğazını düşünüyor”

“Ben 22 yıldır bu adada yaşıyorum. Bu süreçte bundan daha kötü günler yaşadığımızı hatırlamıyorum. Salgın öncesiyle şimdiki fiyatlar üçe katlanmış durumda. İki yıl önce 35 TL olan bir Ayçiçek yağı bugün 70 TL oldu. Bugün bir asgari ücretli kesinlikle geçinemez. Hükümetimiz zam yok diyor, sessiz sedasız zam yapıyor. Kazancımız ise sabit… Şu andaki hükümet ekonomi konusunda çok başarısız. Çıkıp iki devletli çözüm diyorlar başka da bir şey demiyorlar. Halk artık bunları düşünmüyor çünkü insanların karnı aç, şu anda insanımız sadece boğazını düşünüyor. Öncelikleri ekonomi olmalı, insanlar olmalı, sonra nasıl bir çözüm olması gerekirse üzerinde durulmalı. Bugün bir salatalık, domates 10 TL… Yerli üretim elbette desteklensin, ayaklarımızın üstünde duralım ama hükümet çiftçilerin giderlerini azaltsın ki ürün de tüketiciye ucuz gelebilsin. Gelecek için karamsarım, ne yazık ki önümüzü göremiyorum.”

Emine Şahelveri: “Ülkede büyük bir pahalılık var ve feci oranda bir haksızlık var”

“Ben bir işverenim ve ben bugün zorluk çekebiliyorsam asgari ücretli insanların hali çok zor. Bugün bir asgari ücretle nasıl bir ev geçinir sorusu benim sürekli kafamda dönen bir sorudur. Buna rağmen ülkede büyük bir pahalılık var ve feci oranda bir haksızlık var. Bugün bir markete bile girilmiyor. Denetleme yok ve marketler kafalarına göre fiyat belirliyor. Geçen yıl bir paket pirincin fiyatı 9-10 TL iken, bugün 18-19 TL… Geçen yılla, bu yıl arasında yüzde yüzlük bir zam söz konusu. Ancak insanlarımızın maaşları yine aynı yerde sayıyor. Ben bile bir esnaf olarak geçen yıla oranla yüzde 70 daha az oranda. Ben artık kar elde etme kısmını geçtim, ay sonu bu dükkânın kirasını ve elektriğini nasıl ödeyeceğimi düşünüyorum.”

Ali Ilgar: “Bu düzen kuruldu kurulalı her geçen gün daha kötüye gidiyor”

“Dövizin artışıyla beraber ülkedeki istikrasızlık bizleri çok etkiledi. İnsanların satın alma gücü inanılmaz derecede düştü ve her geçen gün daha az para kazanıyoruz. Bu istikrasızlık ve önümüzü görememe esas olarak bizim canımızı yakan bir durum. Bir süreç olur 1 yıl, 2 yıl, 3 yıl, ortaya bir politika konur, bu yapılması lazım denir ve herkes bu zamanı bekler. Bizim esas sıkıntımız önümüzü görmemizden kaynaklanır. Bu düzen kuruldu kurulalı her geçen gün daha kötüye gidiyor. Bu ülkede federal anlamda bir çözüm olana kadar bunun bu şekilde gideceğini düşünüyorum. Şu anki düzenin kurucuları, bu düzenin savunucularıdır. Aslında esas sıkıntımız bu düzenin yürümemesidir.”

Beste Dağman: “Hiçbir şekilde içinden çıkamayacak durumun içindeyiz”

“Ben bir işletme sahibiyim ve bu süreçte esnaf olarak birçok zarara uğradık. Kapanma döneminde bizlere bir kez yardım alabildik ve dükkanımızı açamadık. Bu süreçte çok kaybettik. Ülkemizde korkunç derecede bir pahalılık söz konusu. Eskiden insanlarımız gelip 3-4 ürün alabiliyorken şimdi artık gelip 1 ürün alıp gidiyor. Bu aslında bunun en basit yönden bir göstergesidir. Geçtiğimiz ayda neredeyse yatmadan yatmaya gittiğim evimde 730 TL gibi bir elektrik faturası geldi. Bunun yanında benzine defalarca zam yaptılar. Ama ne kazanıyorum ki nasıl harcayım? Hiçbir şekilde içinden çıkamayacak durumun içindeyiz. Geleceğimiz Türkiye’nin geleceğine bağlı. Çünkü orası bizi git gide bataklığa doğru sürüklüyor. Eğer ki, Türkiye’de bazı şeyler yoluna girecekse, burada da girecek. Çünkü burası, tamamen oraya göre hareket ediyor. O yüzden ben gelecekten pek ümitli değilim. Hatta günden güne daha da kötüye gidiyor diyebilirim.” 

Fezile Akkoyun: “Çok kötü günler yaşıyoruz, çok…”

“Ülkemizde günden güne daha da artan bir pahalılık var ve geleceğimizi göremiyoruz. Bana göre her şeyin sil baştan yenilenmesi lazım. Bu salgın tüm dünyada etkili oldu ama bizim ülkemizde bir plan ve program maalesef yok ve içinden nasıl çıkacağımızı dahi bilmiyoruz. Bu süreçte işsizlik arttı, dövizin yükselişi insanımızın canını yakıyor ama ne yazık ki yöneticilerimizin bu konuda attığı hiçbir adım yok. Bu süreç en zengin insanları bile etkiledi. Gençlerimiz geleceğe göç etme yollarını arıyor. Bugün karpuzun yarısını alır duruma geldik. Çok kötü günler yaşıyoruz, çok… ”

Hakan Kaya: “Halimiz çok kötü ve geleceğimiz için de endişelerimiz var”

“Ülkemizdeki ekonomik durum gerçekten çok kötü durumda. Asgari ücretli insanların durumu belli ve temel gıda alışverişini yapamaz hale geldi. Esnaf iş yapmadan dükkânını kapatıyor, bugün dövizden dolayı hiçbir borca girilemiyor. Halimiz çok kötü ve ne yazık ki geleceğimiz için de endişelerimiz var. Hükümet, pahalılık konusunda biraz daha etkin rol oynamalı ve insanlarımıza bir çare üretmeli. Ama görüyoruz ki, yapılan bir çalışma yok ve günden güne kuyunun içine doğru sürükleniyoruz.”

Sedat Horoz: “Ekonomik anlamda ciddi bir çöküntü içerisindeyiz”

“Ülkedeki pahalılık ciddi anlamda belimizi büküyor. Kazandığımızla temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamıyor duruma geldik. Marketler arasında inanılmaz derecede fiyat farkı var ve bunu denetlemesi gereken yetkililer, bu konuda hiçbir şey yapmıyor. Ekonomik anlamda ciddi bir çöküntü içerisindeyiz ve ben geleceğimizi hiç de iyi görmüyorum.”