Her ülkede hükümet edenlerin asli görevi o ülkede yaşayan insanların günlük yaşamını kolaylaştırmaktır. Siyasiler yönetime bu amaçla talip olurlar. Yönetime geldiklerinde de bunu gerçekleştirmeye çalışırlar.

Bizim küçücük ülkemizde ise bunun tam tersi yapılıyor. Çünkü ülkeyi yönettiğini zannedenler demokratik seçimle değil, tayinle işbaşına getirildiler. Bu nedenle seçmenlerini değil, kendilerini o görevlere tayin edenlerin isteklerini dikkate alırlar. Öncelikleri kendilerini o makamlara tayin edenlerin talepleridir.

Bu nedenle Pile’de yaşayan 500 civarında Kıbrıslı Türkün yıllardır devam eden, kuzeye Beyarmudu geçiş kapısında saatlerce beklemeden geçiş talepleri kendileri için çok da önemli değildir.

Bu talep, ülkeyi yönettiğini zannedenler tarafından geçtiğimiz günlerde bir provokasyon tezgahıyla gündeme alındı. Asıl amaçları yeniden başlaması öngörülen müzakere sürecini berhava etmek olan bugünkü hükümet ve cumhurbaşkanlığı uluslararası hukuk önünde suç işleyerek BMBG askerlerine ve araçlarına saldırarak bir halkın haklı istemini tepe tepe kullandı.

Sonra da süt dökmüş kedi gibi kuyruğunu bacaklarının arasına alarak BM yetkilileriyle diplomatik görüşmelere başladılar.

Bu görüşmeler hala bir sonuca ulaşmadı. Ama Rum basınına sızan bilgilere göre iki taraf arasında al-ver süreci devam ediyor. Müzakereleri yürüten BM yetkilileri aslında sadece aracıdırlar. Türk tarafından aldıkları önerileri Rum tarafıyla görüşerek karşılığında ne istediklerini öğreniyor ve bunu Türk tarafına iletiyorlar. Böylece dolaylı bir al-ver süreci devam ediyor.

Bugün gerek ekonomik, gerekse de başka nedenlerle Kıbrıslılar iki taraf arasında seyahat etmek istiyorlar. Bu nedenle mevcut geçiş kapıları, özellikle merkezlerde yetersiz kalıyor.

Öyleyse iki tarafın yöneticilerinin asli gündemi kendi halklarının bu kapılardan kolaylıkla ve beklemeden geçişlerini sağlamaktır. Bunun için de özellikle merkezlere yakın yerlere yeni geçiş kapıları açılmalıdır.

Konuşulan kapılar Lefkoşa’da biri Kaymaklı’da, diğeri de Haspolat’ta olmak üzere en az 2 kapının açılması, Lüricina bölgesinde yeni bir kapının açılması, Erenköy’e giriş ve çıkış için 2 yeni kapı açılması ve insanların bu kapılardan rahatlıkla karşı tarafa geçebilmelerinin sağlanmasıdır.

Ama hepsinden önemlisi Pile köyünde yaşayan 500 civarında Türkün kuzeye beklemeden geçişlerini sağlayacak bir kapının açılmasıdır. Bu amaçla Beyarmudu “Batı Kapısı” hemen açılabilir. Bunun önündeki engel ne ise bir talimatla kaldırılabilir.

İş bununla da bitmez Pile’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin bu kapıdan geçerken evlerinde ve işyerlerinde ihtiyaç duydukları malzemeleri de rahatlıkla geçirebilmeleri gerekir. İngiliz Üs yetkilileriyle bu konunun da görüşülerek çözümlenmesi gerekir.

Ardından da öteki kapıların açılması için iki taraf teknik komitelerinin çalışmaya başlaması gerekir.

Bugün artık bu konuyu görmezden gelerek bir yere varmamız mümkün değil. Turistik amaçlarla Türkiye dışındaki ülkelerden Kıbrıs’ın kuzeyine gelen insanların neredeyse % 70-80’i Larnaka ya da Baf havalimanından geliyor. Bunun temel nedeni bu havaalanlarına çok daha ucuz ve doğrudan ulaşabilmeleridir.

İnsanlar artık tatillerinin bir kısmını havaalanlarında bekleyerek geçirmek istemiyor. Ayrıca kendi ülkesinden doğrudan Larnaka’ya uçmak için ödeyeceği ücretin neredeyse 3-4 katını ödeyerek İstanbul, İzmir, Antalya bağlantılı uçuşlarla kuzeye gelmek istemiyor.

Her insan tatile çıkarken bunları mutlaka hesaplıyor. O nedenle yeni kapıların en başta bizim ihtiyacımız var. Çünkü bizim tarafta ekonomide birazcık kıpırdama varsa bu da hem Rumların, hem güneye gelen turistlerin, hem de en önemlisi güneydeki hava limanlarından kuzeydeki tesislere konaklamalı gelen turistlerin katkısıdır.

Bu nedenle başta ekonomik örgütler olmak üzere tüm sivil toplum örgütleri yeni kapıların açılması için hükümete baskı yapmalıdır.

Yeni kapılar hem geçişleri rahatlatacak, hem ekonomiyi bir nebze olsun canlandıracak, hem de Kıbrıs’ın güneyi ile kuzeyi arasında işbirliğini artırarak çözüme yardımcı olacaktır.

Unutmayın gerçek çözüm Kıbrıs’ta bütün kapıların kaldırılmasıdır. Bu da ancak bir çözümle mümkündür.