Okuyacağınız yazı bir Kıbrıslıtürk pilotun eminim ki yüreği acıyarak bana yazdıklarıdır. Aslında o Kıbrıslıtürklerin ilk kaptan pilotudur. Dünyanın birçok ünlü havayolunda uçmuş ama kalbi hep ülkesi için atmış içimizden biri. Ya da kendini öylesine bu topraklara ait hissetmiş ki, içimizden biri olmaya karar vermiş. Çünkü o aslında yarı Avusturya, yarı Kıbrıslıtürk. Annesi Avusturyalı, babası ise Kıbrıslıtürklerin yakın tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Dr. Necdet Ünel...

Kaptan Pilot Emre Ünel, birçok prestijli havayolunda uçtuktan sonra mesleki kariyerini de düşünmeden Kıbrıs’a yerleşmiş ve şu anda özel bir havayolunda çalışmaya başlamış.

Çocukluğunda, Nicosia International Airport’ta geçirdiği unutulmaz güzel anıların da etkisiyle belki meslek olarak pilotluğu seçen Ünel, mesleğine olan aşkının yanında havacılık tarihine de tutkun birisi. Öyle ki, bu adada Nicosia International Airport ve ondan önce Metehan bölgesinde bulunan havaalanı dahil, hepsinin tarihini ve envanterini biliyor. Bilmekle de kalmıyor. Takip ediyor, sorguluyor. Çoğu zaman da bu adanın milli geliri olan bu trilyonluk yatırımların göz göre göre çürümesine isyan ediyor.

GEÇİTKALE HAVAALANI…

“Aslında herkes hayalet havaalanı olarak bu adada Lefkoşa Havaalanı (Nicosia Airport)’u bilir ama, bizim adanın Kuzey’inde çürümeye terk edilmiş bir başka havaalanımız daha var” diyor Kaptan Emre… Ve anlatıyor “Bu adada Lefkonuk’ta BİZİM olan hayalet bir havaalanı daha var. Lefkonuk’ta  kaç zamandır atıl duran ve çürümeye bırakılan milyon dolarlık ve ülkemizin büyük bir değeri…

Geçitkale Havaalanı 1980’lerde yapıldı. Konumu, meteorolojik şartları, gelişebilme potansiyeli ve tasarrufu (daha uzun pist vs.) Ercan’dan çok daha üstün olan emniyetli bir meydan...

Zaman, zaman Ercan bakıma alındığında yolcu trafiğinde kullanılıyordu. Bu alanı  Türk Hava Kuvvetleri de bazı uçuşlarında kullanıyordu.

Ercan Havalimanı, son yenilemesi bittiğinden beri (2000’ lerin başında) kullanılmıyor.

Orada şimdi pek faaliyeti olmayan Hava Kurumu var.

Bir ara bu meydanın işadamı Asil Nadir’e verilmesi gündeme gelmişti. Kargo uçuşları ve sanayi için kullanılma planları da vardı. Ancak hiçbiri olmadı.

Bir kaç yıl önce o bölgede yeni yüksek gerilim hatları inşa edildi.’’

ŞOK İFŞAAT…

Ve sıkı durun işte şimdi Kaptan Pilot Ünel’in anlatacakları beni olduğu gibi sizi de şoke edecek. Pes yani...
 
‘’İnşa edilen bu yüksek gerilim hatları pistin batıya olan kalkış koridorunun içerisinden geçirildi ve maalesef şu anda koca Geçitkale Hava Alanı büyük ucaklar icin kullanılmaz hale geldi. Çünkü kalkacak olan uçaklar elektrik tellerine takılma tehlikesi ile karsi karsiya. Bunu ya kimse fark etmedi, ya da fark etmek istemedi.

Bir ülkede böylesine bir umursamazlık, vurdum duymazlık... İnanılır gibi değil...

Milyarlık servetimiz çürümeye bırakıldı. Yaklaşma ışıkları, terminal, kule, teknik tesisler, navigasyon tesisleri (ki hepsi faal) her şey çürüyor.

En azından periyodik bakımlarla bu servet kullanılır halde tutulabilirdi. Ki, Geçitkale Hava Alanı’nın gelecekte büyük bir potansiyeli olduğuna inanıyorum. Özellikle Maraş açılırsa tüm bölgeye (Ayia Napa, Karpaz v.b) hizmet verebilir. Baf Hava Limanı gibi...

Halbuki şimdi Ercan’ın pisti herhangi bir nedenle kapanırsa ülkemize havacılık ulaşımı durur. Bir ada için 21. asırda inanılmaz bir şey…
  
HAVA KURUMU DA ATIL…

Ve devam ediyor Emre Kaptan...

‘’Gelelim Yavru Kuş Hava Kurumu’na…
Bu kurum 1980’ lerde gençliğimize sportif havacılığı aşılamak ve öğretmek için kurulmuştu. Paraşütçülük, model uçak, planör vs.

Bugün bu kurum maalesef yoğun bakımda makinelere bağlı yaşayan bir hasta gibidir. Şimdilerde pek bir faaliyeti olmayan bu kurumun eski birkaç uçağı hangarda duruyor ve çok nadir olarak uçuyor. Halbuki desteklenebilse ülkemizde aslında hava sporları için çok büyük bir potansiyel var. Adanın konumu ve özellikle meteorolojik şartları bu spora çok müsait. Biraz vizyon ve biraz da profösyonel bakış açısıyla Geçitkale Havaalanı bir eğitim ve uçuş sporları merkezine dönüştürülebilir. Hatta mevcut olan üniversitelerimizde açılacak bir Pilot’luk okulu için de mükemmel bir eğitim merkezi olarak kullanılabilir.

İşte yüreği ülkesi ve mesleği için atan Kaptan Pilot Emre Ünel’in bize, ülkemize dair tuttuğu ayna bu...

Umarım Ulaştırma Bakanlığı’ndaki ilgililer bu yazıyı ciddiye alırlar ve böylesine önemli bir milli değerimizi kurtarma yoluna giderler. Unutmayalım ki bunların hepsi, bir toplumun geleceğidir. O çok sevdiğimiz çocuklarımıza bırakacağımız mirastır.

Teşekkürler Kaptan Emre Ünel...