1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Geçmişle yüzleşme konusunda kitaplar...
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Geçmişle yüzleşme konusunda kitaplar...

A+A-

İstos Yayın’dan 3 yeni kitap: “Marika... Yalnızlığım kadarsın...”, “Ölü Saatler...” ve “Çıngıraklı Tatar...”

İstos Yayın, 3 yeni kitapla okurlarının karşısında. 19. yüzyıl Osmanlı basın tarihinin en önemli figürlerinden gazeteci ve yazar Teodor Kasap’ı 150 yıl sonra yeniden ve bu kez Latin alfabeli Türkçede okurla buluşturan “Çıngıraklı Tatar”, 1873’te büyük yankı yaratmış aynı adlı mizah dergisinin tüm sayılarını bir araya getiriyor.

Açıklayıcı notlarla zenginleştirilerek ve derginin özgün tasarımına sadık kalınarak Seval Şahin, Alp Eren Topal ve Stefo Benlisoy tarafından hazırlanan kitap, dönemin İstanbulunu ve politik atmosferini anlamak adına da hazine değeri taşıyor.

2018 yılında kaybettiğimiz gazeteci ve yazar Berat Günçıkan’ın İmrozlu Marika’nın hayatını kayıt altına aldığı biyografisi “MARİKA ...Yalnızlığım Kadarsın…”, bir Rum kadınının aşklarını, kırgınlıklarını, korkularını ve bitmeyen kavgalarını kendi anlatımıyla tarihe not düşüyor.

Yunanistanlı gazeteci ve yazar Vasilis Danellis’in kara polisiye türündeki son romanı “Ölü Saatler” ise, profesyonel bir tetikçinin iç sesi eşliğinde okuyucuyu Atina’dan Pire’ye, Midilli’den Lefkoşa’ya sürüklüyor. “Çıngıraklı Tatar” 180 TL’den, “MARİKA ...Yalnızlığım Kadarsın…” 55 TL’den ve “Ölü Saatler” 65 TL’denkitabevlerinde ve kitap websitelerinde satışa sunuldu.

istos yayın’ın web sitesi istospoli.com’da devam eden yüzde 30 indirim fırsatından okurlar yararlanabilecek...

 

150 yıl sonra Teodor Kasap

Kayseri kökenli Osmanlı gazetecisi, yazar ve çevirmen Teodor Kasap’ı 150 yıl sonra yeniden ve bu kez Latin alfabeli Türkçede ilk kez okurla buluşturan “Çıngıraklı Tatar”, 1873’te yayımlanmış aynı adlı meşhur mizah dergisinin bütün sayılarını bir araya getiriyor. 19. yüzyıl Osmanlı entelektüelleri arasında önemli bir yere sahip olan ve ilk Türkçe mizah dergisi “Diyojen” başta olmak üzere “Hayâl” dergisi ve günlük olarak yayımladığı İstikbal gazetesi ile Osmanlı basın tarihinin en etkili figürlerinden birine dönüşmüş Teodor Kasap’ın yayın yönetmenliğini yaptığı politik mizah dergisi “Çıngıraklı Tatar”, 19. yüzyıl İstanbulunu anlamak adına da önem taşıyor. Sokak dedikodularından belediye hakkında şikâyetlere, kadın ve erkeklerin giyim kuşamından dönemin gazetecilerine ve matbuat kanununa, asrileşen yaşamın portresini ayrıntılı ve mizahla tasvir eden dergi, haftada iki kez 29 sayı yayımlanmıştı. Bütün sayıları buluşturan ve açıklayıcı notlarla zenginleştirilen “Çıngıraklı Tatar” adlı kitap, Seval Şahin, Alp Eren Topal ve Stefo Benlisoy tarafından derginin özgün tasarımına sadık kalınarak hazırlandı.

 

Marika’nın izinde

2018’de kaybettiğimiz gazeteci ve yazar Berat Günçıkan’ın biyografi kitabı “MARİKA  …Yalnızlığım Kadarsın…”, İmrozlu Marika’nın hayatını kayıt altına alıyor. İlk olarak 1993 yılında Cumhuriyet’te tefrika edilen biyografi, 1920’lerin başında İmroz’u terk edip İskenderiye’ye gitmek zorunda kalan bir ailenin öksüz kızı olan Marika’nın önce İmroz ve İstanbul, ardından Almanya’ya kadar uzanan ve tekrar anayurduna varan yorgun ve huzursuz adımlarını takip ediyor. Hizmetçilikten büfeciliğe, hemşirelikten pansiyonculuğa ekmeğinin peşinde koşan bir Rum kadın olarak aşklarını, kırgınlıklarını, korkularını ve bitmeyen kavgalarını kendi anlatımıyla tarihe not düşen kitap ayrıca, Marika’nın adadaki izini süren güncel bir sonsöz ve dostlarının Günçıkan’ı andığı bir bölüm de içeriyor.

 

Yunanistan’dan polisiye

istos yayın’ın çağdaş Yunanistan polisiyesinin örneklerini okurla buluşturduğu Yunankarası dizisinin yeni kitabı “Ölü Saatler”, profesyonel bir tetikçinin iç sesi eşliğinde okuyucuyu Atina’dan Pire’ye, Midilli’den Lefkoşa’ya sürüklüyor. “Siyah Bira” adlı romanı ve yine bir Yunankarası kitabı “Yunanistan’dan 11 Çağdaş Polisiye Öykü” derlemesiyle tanıdığımız Vasilis Danellis’in yazdığı kara polisiye türündeki kitap, Yunanca aslından Damla Demirözü tarafından çevirildi.

“Çıngıraklı Tatar” 180 TL’den, “MARİKA ...Yalnızlığım Kadarsın…” 55 TL’den ve “Ölü Saatler” 65 TL’denkitabevlerinde ve kitap websitelerinde satışa sunulurken, istos yayın’ın web sitesi istospoli.com’da devam eden %30 indirim fırsatından yararlanabilirsiniz.

 

Bir yayın geleneğini canlandırmak

Bağımsız bir yayınevi olarak 2011 yılında İstanbul’da kurulan istos yayın, Rumların ve şehrin tarihi, kültürü ve hayatına dair çalışmalara bir katkı koymak ve on yıllarca kesintiye uğramış bir yayın geleneğini canlandırmak amacıyla yayınlar ve projeler üretiyor.

“Tanıklıklar”, “politika historika”, “elenika”, “turkika”, “mikroistoria”, “komikosmos” ve “yunankarası” dizileriyle Türkçe, Yunanca-Türkçe ve Yunanca eserleri okuyucuyla buluşturan istos yayın, bir yandan temel nitelikte kitaplarla artık tarihi bir vesika sayılabilecek metinleri Türkçeye kazandırırken, bir yandan da günümüzde üretilen Türkçe ve Yunanca edebi ve akademik çalışmaları yayımlıyor.

kitaplar-001.jpg

(BİANET.ORG – 1.12.2022)

 

***  BASINDAN GÜNCEL...

“İsrail’de Filistinli doktor Filistinli çocuğa tatlı verdiği için kovuldu...”

İsrail hastanesinde çalışan Filistinli doktor, tedavi gören tutuklu Filistinli bir çocuğa “tatlı verdiği" için işten kovuldu.

Kudüs’teki Hadassah Hastanesinde görev yapan Filistinli kardiyoloji uzmanı Ahmed Mehacine, tıp sınavını kazandıkları için 26 Ekim'de iş arkadaşlarıyla bir kutlama yaptı.

Mehacine ve diğer hastane personeli, kutlamanın ardından kalan tatlı ve yiyecekleri hastalara dağıttı. Söz konusu hastaların arasında, bir kişiyi bıçakladığı iddiasıyla İsrail polisi tarafından vurularak yaralanan ve hastanede polis gözetiminde tedavi altına alınan 16 yaşındaki Filistinli tutuklu Muhammed Ebu Kuteyş de bulunuyor.

Hastane yönetimi, "Filistinli çocuğa tatlı verdiği" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlattığı Mehacine’yi 27 Kasım’da işten kovdu.

AA muhabirine konuşan, "48 Arapları" diye tanımlanan İsrail vatandaşı Filistinlilerden Doktor Mehacine, uzmanlık sınavını kazandıkları için hastanede yapılan kutlamada kalan bazı yiyecekleri 4 hastaya dağıttıklarını aktararak, "Aralarında Muhammed Ebu Kuteyş de vardı. Çalışanlardan biriyle yiyecekleri götürürken oradaydım. O sırada ben de ona (Muhammed Ebu Kuteyş’e) durumunu sordum, iyi olduğunu söyledi. Sonra odadan çıktık.” dedi.

Anadolu Ajansı'nın aktarımına göre, bunun üzerine hastanedeki polisin kendisini sorguya çektiğini ve aralarında tartışma çıktığını anlatan Mehacine, şöyle devam etti:

“(Polis) İş kimliği göğsümde asılıyken, ırkçı bir şekilde benden kimliğimi istedi. Beni (kamera ile) çektiğini fark ettim ve aramızda tartışma çıktı. Ardından işten uzaklaştırıldım. Bu ayın 20’sinde Hadassah Hastanesinde soruşturma oturumu yaptık. Soruşturmanın ardından hastane, Muhammed Ebu Kuteyş’e tatlı götürme gerekçesiyle beni işten çıkarma kararı aldı.”

 

İsrailli hemşireden “şehit” iftirası

Hastanenin kararını “ırkçı bir karar” olarak nitelendiren Mehacine, hastane personelinden İsrailli bir hemşirenin de hakkında yalan beyanda bulunduğunu belirterek, “Hemşirelerden birisi benin onun (Muhammed Ebu Kuteyş) hakkında ‘şehit’ dediğimi iddia etmiş. Elbette bu iddia mantıksızca çünkü şehit ölen kişiye denir, yaralı olana değil. Bu gerçekten ırkçı bir karar" dedi. 

Doktorlar sendikasının işten atılmasına kararına karşı çıktığını söyleyen Mehacine, olayın yargıya taşındığını ve mahkeme kararıyla işine geri dönmeyi umduğunu dile getirdi.

 

“Doktor Mehacine, ırkçı, milliyetçi ve popülist bir cadı avının kurbanı”

Ayrıca “İnsan Hakları İçin İsrailli Doktorlar” adlı Tel-Aviv merkezli sağlık çalışanları örgütü de hastane yönetiminin kararını “ırkçı, milliyetçi ve popülist bir cadı avı” olarak değerlendirdi.

Örgütün sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Hadassah Hastanesinde kendini işine adamış ve değerli bir kardiyotorasik cerrah olan Doktor Ahmed Mehacine, yakın zamanda ırkçı, milliyetçi ve popülist bir cadı avının kurbanı oldu.” ifadelerine yer verdi.

Hastane yönetiminin, gelen şikayet üzerine Doktor Mehacine’yi “hemen bir terör sempatizanı olarak tasvir ettiği” belirten açıklamada, hastaları ve meslektaşlarından gelen mektupların Mehacine’yi, özverili ve kendini işine adamış bir doktor olarak tanımlamasına rağmen, bunların işe yaramadığına işaret edildi.

İsrail vatandaşı Filistinlilere karşı ülkedeki bu tür ayrımcı ve ırkçı yaklaşımlara dikkati çekilen açıklamada, “Hastanenin tavrı, tutuklu hastanın ve onunla ilgilenen doktorun kanını isteyenleri yatıştırmaya yönelik aşağılık bir girişimdir. Bu eylemlerin başta Filistinli çalışanlar olmak üzere sağlık personeli üzerinde olumsuz etkisi var ve baskı ve susturma kültürünü teşvik ediyor.” denildi.

İsrail'in 14 Mayıs 1948'de işgal ettiği Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan ettiği tarih itibarıyla, bu dönemde zorunlu göçe tabi tutulan yüz binlerce Filistinlinin aksine işgal edilen bölgelerde yaşamaya devam eden Filistinliler “48 Arapları” olarak tanınıyor.

Yaklaşık 9 milyon nüfuslu İsrail’de bu şekilde yaklaşık 1,6 milyon Filistinli bulunuyor.

Ülke içinde çalışma, iskan ve sosyal haklar bakımından ayrımcılığa tabi tutulduklarını belirten 48 Arapları, İsrail kurumları ve güvenlik güçlerini, Arap toplumunun sorunlarına karşı ihmalkar olmakla ve Yahudilerin lehine ayrımcılık yapmakla suçluyor.

(BİANET.ORG – 1.12.2022)

Bu yazı toplam 1775 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar