KKTC’mizde daha neler olacak ? Geleceğimiz kimler tarafından nasıl planlanıyor ? Kapalı kapılar ardındaki asıl amaç, asıl hedef ne ?

Sorular, sorular, sorular…. Ardı arkası kesilemeyen, ürettikçe sorular doğuran sorular. Ve işte sadece birkaçı.

***

Diyelim ki, şöyle veya böyle bir Hükümet kuruldu. Ömrü ne kadar olur ?

Diyelim ki  ‘Erken Seçim’e karar verildi. Tarih de belirlendi, adaylar da belli oldu. Cumhurbaşkanı Seçimi’nde olan bitenlerin ‘Erken Seçim’de olmayacağını kim garanti edebilir ?

Kapalı kapılar ardında, aynı Cumhurbaşkanı Seçimi’nde olduğu gibi,  adayların ‘Uyumlular’ (!) ve ‘Uyumsuzlar’ (!) olarak kategorize edilmeyeceğini kim garanti edebilir ?

Seçim gününde, özel(!) ekiplerin, para ile, şantaj yoluyla,  tehditlerle, vaatlerle oy avcılığı yapmayacağını kim garanti edebilir ?

Yoksa kafalarda başka başka planlar mı var ?

Mesela, ‘Başarısız’ birkaç hükümet girişimi sonrasında, birileri (?) “En iyisi,  siz şimdilik (!), Türkiye’deki gibi bir Başkanlık sistemine geçin” mi diyecek ?

***

Daha da ötesi,

Acaba ‘Annemiz’,  Kıbrıs’ta ne yaptığını, ne istediğini  biliyor mu ? Adım adım kafasındaki hedefe doğru mu yürümekte ? Yoksa, ucu görünmeyen bir yolda ‘günlük’ politikalar mı var ?

 Peki, ya ‘Babamız’ ne diyor bu olanlara ? Ansızın, ya açıktan ya da perde arkasında bir şeyler (!) için ağırlık koyar mı ansızın ?

Dünya Öğretmenler Günü

Öğretmenlerimizin de kafası karışık,  ilgilenen insanlarımızın da. Haksız da sayılmazlar. Çünkü, dünyanın her yerinde bu ‘Özel Gün’ farklı tarihlerde. Örneğin, İngiltere’de 5 Ekim’de… Amerika’da 3 Mayıs’ta… Arap ülkelerinin çoğunda 28 Şubat’ta… Türkiye’de ise 24 Kasım’da…

***

UNESCO,  1966 yılında “5 Ekim” demiş. Ama, ‘İhtilalci Kenan Evren’ döneminde, TC Meclisi oturmuş ve tarihi değiştirerek “24 Kasım olacak” demiş.

Neden mi 24 Kasım ? Çünkü, 1923 yılında TC Büyük Millet Meclis’i, Atatürk’ü ‘Başöğretmen’ olarak kabul etmiş. Atatürkçü (!) İhtilal Yönetimi de Öğretmenler Günü’nün artık 24 Kasım’da kutlanması kararını almış. O gün bu gündür öyle yapılıyor.

Sokak Ağzı

“Maraşdaki caddenin ismi değişti ama büyük bir yanlış yapıldı. Caddenin adı RTE Caddesi olmalıydı. Hatta ve hatta yan caddeninki de Ers Caddesi olmalıydı.”

***

“Nihayet ortaya çıktı. Yeni Cumhurbaşkanlığı Köşkünü bizim Başkan istemiş. Mercedes’i de seçimdeki başarısından dolayı TC Cumhurbaşkanı mı hediye etti diye merak içindeyim.”

***

Sayın Cumhurbaşkanımızın sayın eşleri Spor Komitesi’ne başkanlık yapmış. Bu da tarihimizde görülmemiş birşey oldu.  İlklerin Başkanı ndan daha nice ilkler göreceğiz acaba ?

***

“Sayın Bayan Tatar,  kolları sıvadı bir ilk’e imza attı. Ne var bunda şaşılacak anlamadım. Gelmiş geçmiş Başkanlarımızın eşleri yapmadı diye yeni Başkanımızın eşi de mi yapmayacaktı yani ?”

***

“Maraş için 300’den fazla Rum’un başvurusu varmış. Evlerinin, dükkanlarının bulunduğu sokağın adı ne olursa olsun gelmek istiyorlarmış.”

***

“Polis okkalarca uyuşturucu bulmuş. Bulunmayanlar bir yana,  bu,  ülkedeki tüketimin de ne kadar fazla olduğunun da bir kanıtını değil mi ?”

Anlayana

““Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız oturacağınız yer kendi kıçınızın üstüdür.” (Friedrich Nietzsche)