1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Geleceğin Eğitimi, Eğitimin Geleceği
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Geleceğin Eğitimi, Eğitimin Geleceği

A+A-

Yeniden Merhaba… Yenidüzen ailesi ve okurlarıyla buluşmayı özlemiştim. Geçmişte olduğu gibi eğitimi, yaşama dair eğitim bilimi ilkelerini, yenilikleri ve anlamlı değerlendirmeleri bu sayfadan okuyabileceksiniz.

Sanılanın aksine eğitimi tanımlamak çok kolay değildir. Çoğu zaman eğitimi; bilgi almak, kafamızda bir yere not etmek ve bize sorulduğunda da yanıt vermek olarak tanımlıyoruz dahası bu şekliyle yapılandırıyoruz. Bilgiyi ne yapacağımızı, onu nasıl geliştireceğimizi bir türlü öğrenemiyoruz. Ve ne yazı ki bu yapıdaki bir eğitim de; bireyleri okul sonrası yaşamlarına, geleceğe ve gelişime hazırlayamıyor.

Oysa artık Endüstri 4.0, Toplum 5.0 kavramları çağdaş eğitim sistemlerinin temel konusu olmuş durumdadır. Makinelerin birbirine öğrettiği, bilişimin, kodlamanın, yapay zekanın olmazsa olmaz olduğu bir çağdayız. Geleneksel eğitim anlayışındaki müfredatlar, eğitim-öğretim uygulamaları tek düze, sıkıcı ve çağdan çok uzakta kalıyor. Dünya Ekonomik Formu’nun 2018-Mesleklerin Gelişim Raporunda yer alan “bugünkü okul öğrencilerinin %68’i gelecekte, henüz var olmayan işleri yapıyor olacak” tespiti bu durumu ispatlar niteliktedir.

Dünya Ekonomik Forumu Kurucusu ve İcra Kurulu Başkanı Klaus Schwab: “Yaşamımızı, işlerimizi ve birbirimizle ilişkilerimizi kökten değiştirecek bir teknolojik devrimin eşiğinde duruyoruz. Artık insanlığın daha önce öğrenmiş olduğu şeylerden çok farklı şeyler öğrenmesi gerekecek” diyor.

OECD-PISA Eğitim Direktörü Andreas Schleicher ise benzer bir eğitim içeriğine sahip olduğumuz Türkiye Eğitim Sistemini kastederek şunları söylüyor: “Türk öğrencilerin iyi oldukları alanlar artık dünyada daha önemsiz. Değişen dünyada yeni yetenek çeşitlerine ihtiyaç var. Ve buna uyum sağlayamadınız. Sisteminiz nasılsa öyle devam ediyor ama dünya dönüyor…”

Ülkemiz odaklı eğitim bilimi araştırmalarını çokça çalışmış, okullarımızdaki eğitim-öğretim uygularını sıklıkla gözlemlemiş birisi olarak bizim eğitimimiz için de şunları söyleyebilirim: 

  • Eğitim sorunlarımız tamamı nicelik değil nitelikle ilgilidir.
  • Değişim ve gelişimin önünü tıkayan en önemli sorun içe dönük ve geleneksel yaklaşımlardır. Bu yaklaşımlar da hiçbir zaman bir şeyin değişmeyeceğine dair genel bir his oluşturmaktadır.
  • Bir şeyleri değiştirmek isteyen kişiler kendilerini çaresiz hissetmektedir.
  • Eğitimdeki başarı, kâğıt üzerindeki sınav sonucuna odaklıdır.
  • Eğitimde yapılacak herhangi bir yeniliği politik tartışmadan uzak tutmak oldukça zordur.

Oysa geleceğin eğitimi, niteliğin öne çıkmasını, değişimin sürekli olmasını ve politik kaygılarla değil eğitim bilimi ilkelerine göre kararlar alınmasını zorunlu kılmaktadır. Başka bir ifadeyle yukarıda bizim eğitim sistemimiz için bahsettiklerimin tam tersini aramaktadır. Gelecek için kurmamız gereken eğitim, bireylerin merak ve yaratıcılığını canlı tutmalı ve geliştirecekleri ortamı sağlamalıdır. Gençlere kendi öğrenme biçimlerini ve ilgilendikleri alanı, yetilerini keşfedecekleri alanı ve desteği yaratmalı, öğrenmeyi ve öğrenmenin yaşam boyu sürdüğünü öğretebilmelidir.

Tam da bu nedenlerle hem geleceğin eğitimini kurgulamak, hem de gelecekte kaliteli eğitim yapabilmek için eğitimde reform nitelikli dönüşümlere, bunu gerçekleştirmek için de nitelikli bir eğitim strateji planına ihtiyacımız var…


Yeni Nesil Kafası

 

grafik-002.jpg

Eğitimi tartıştığımız bu sayfada bundan böyle “Yeni Nesil Kafası” adlı bir köşemiz olacak. Bu köşede hem gençleri direk olarak ilgilendiren yeni gelişmeleri, hem de gençlerin sandığımızdan çok daha önemli ve büyük değerler ortaya çıkarabildiklerini gösteren yeni neslin yaratıcı düşünce ve ürünlerle ilgili değerlendirmeleri bulacaksınız.

İnsanlar ve Makineler Arasındaki İşbölümü Hızla Değişiyor

Küresel anlamda bugünün görevleri için insanlar ile makineler ve algoritmalar arasındaki iş bölümlerinde önemli değişiklikler oluyor.

2018 yılı verilerine göre küresel anlamdaki endüstri işlerinin ortalama % 71'i insanlar, % 29'u makineler veya algoritmalar tarafından yapılmaktadır. 2022 yılında bu oranın ortalama % 58'i insanlar, % 42'si makineler veya algoritmalar tarafından yapılması, 2025 yılında ise makine ve yazılımların insanların önüne geçerek % 48'nin insanlar, % 52'sinin de makineler ve algoritmalar tarafından gerçekleştirileceği öngörülmektedir.

Başka bir ifadeyle gençlerin yazılım, kodlama ve algoritmaların oluşturduğu dijital teknoloji ile bütünleşmiş olarak yaşıyor olması sanıldığı gibi çok kötü bir şey değil, yeni nesil kafasının bir gerekliliğidir.

 


Bir Mesaj ve Bir Resim

 

heryonebakmak.jpg

Tek bir yöne bakmaya koşullananlar görmek istediklerini göremezler. Çünkü bazen görmek istediğiniz şey yanı başınızdadır. Önemli olan her yöne bakabilmeyi başarabilmektedir.

Bu yazı toplam 3668 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar