1. YAZARLAR

  2. Cenk Paşa

  3. Geleceğini Arayan Gençler ve Terk Edilen Geleceğimiz
Cenk Paşa

Cenk Paşa

Geleceğini Arayan Gençler ve Terk Edilen Geleceğimiz

A+A-

Dünyanın en güzel adası, güneşi, kumsalı, doğası, samimi insanları. 74 olaylarından sonra değişmeyen bir gerçek var ki, çocuklarımız, gençlerimiz birer birer adadan ayrılıp kendilerine dünyanın başka yerlerinde hayat kuruyorlar. Annan Planı zamanında bireysel olarak kazandığımız seyahat özgürlüğü ve AB vatandaşlığı ile eğitime giden birçok gencimiz geri dönmedi. Avrupada iş ve yaşam şartlarının ülkemize kıyasla çok ileride olması ile de kimi gençlerimiz ise hiç düşünmeden çantalarını toplayıp yeni hayatlarını kuruyorlar. Genç nüfusunda kalmasını sağlamak için mevcut hükümet yeterince politika üretmiyor. Zaten ekonomik ve sosyal sorunları olan memleketimizde çocuklarımızı da birer birer başka ülkelere yolcu ediyoruz. Peki çocuklarımız, gençlerimiz neden bu güzel ülkemizde kalmak istemiyor?

Türk lirası kullanımı ile ülkemizde her geçen gün hayat pahalılığı artıyor. Temel gıda ürünlerinden ev kiralarına veya taksitlerine birçok alanda fiyatlar durmadan yükselirken, maaşlar aynı oranda yükselmiyor. Alım gücü her geçen gün eriyor. Sosyal imkanlarımız kısıtlı, kültürel ve sanatsal etkinliklerimiz yetersiz kalması, gençlerimizin sosyal hayat açısından da kendilerini sıkışmış hissetmeleri çok normal. Barınma, ulaşım ve sağlık hizmetlerimize erişimde yaşanan sorunları da göz önüne alırsak gençlerimizin ülkelerinde uzun vadeli gelecek görmemesine şaşırmamalıyız.

Uluslararası alanda tanınmayan bir ülke olmamız, gençlerimizin eğitim ve kariyer fırsatlarını kısıtlıyor. Kendi ülkelerinde mezun olan gençlerimizi doğru ve adil istihdam olmaması neticesinde gözlerini Türkiye’ye ya da Avrupa ülkelerine çeviriyor. Eğitimini tamamlayan gençlerimiz ülkemize uygulanan ambargoların etkisiyle küresel iş fırsatlarına erişimde sınırlar ile karşılaşıyor ve kendilerine daha iyi imkanlar sınan ülkelere göç ediyor.

Çocuklarımız yıllarca yapacakları meslek üzerine eğitim aldıktan sonra ülkemizde mesleklerini icra edememekten şikayetçiler. Mezun olduktan sonra birçok genç kendi alanlarında iş bulamıyor ve farklı sektörlere yönelmek zorunda kalıyorlar. Mesela, mühendislik veya hukuk mezunu birçok gencimiz ya iş bulamadıkları için göç ediyorlar veya bambaşka sektörlerde çalışarak hayatlarını idame ettirme yoluna giriyorlar. Düşünsenize o kadar çok meslek alanında istihdam açığı var ki ülkemizde, ama planlı bir iş gücü politikası olmadığı için mezun gençlerimiz işsiz kalıyor ve göç ediyorlar.

Son yıllarda karşımıza çıkan kontrolsüz nüfus artışı, altyapı, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetleri geriletiyor. Bu alanlara yeterli yatırımlar ne yazık ki yapılmıyor. Kontrolsüz nüfus artışı, gençlerimizin gelecek kaygısını da arttırıyor. Eğitimde fırsat eşitsizlikleri büyüyor, sağlık hizmetleri aksıyor, kamu hizmetleri yetersiz kalıyor. Böyle bir ortamda gençlerimiz uzun vadeli planlar yapmaktan kaçınıyorlar.

İşsizlik oranlarımız özellikle gençler arasında oldukça yüksek. Kamuya girmek zorlaşıyor, özel sektörde ise düşük maaşlar ve uzun çalışma saatleri gençleri zorluyor. Ülkemizde girişimcilik desteklerinin yetersizliği ve yüksek enflasyon İş bulamayan gençler daha iyi fırsatlar için yurt dışına gitmeyi tercih ediyor.

Geçtiğimiz haftaki yazımızda ülkemizdeki dijitalleşmenin gecikmesinden bahsetmiştim. E- devlet sistemlerinin tam kapasite ile çalışması için yeterli iradeyi ortaya koymamamızın yanında gençlerimizin hayatlarının Bir parçası olan internet altyapısının yetersizliği, teknolojiye yatırımın önemsenmemesi gibi faktörler ile birleşince teknolojiye ilgi duyan gençlerimizin odağını da yurt dışına çevirmesine neden oluyoruz. Uzaktan çalışma imkânı sunan onlarca sektör gelişmesine rağmen ülkemizdeki altyapı eksikliği neticesinde gençlerimiz göç ediyorlar.

Tüm bu nedenler ile ülkemizin en büyük değerleri olan eğitimli ve donanımlı gençlerimizin bir bir yurt dışına gitmesine yol açıyor. Bu yaşadığımız olay sadece bireysel kayıp değil aynı zamanda ülkemizin geleceği açısından da büyük bir tehdittir. Çocuklarımızın ülkemizde kalmasını sağlayacak politikaları acilen hayata geçirmemiz gerekiyor. Eğitim, ulaşım, istihdam ve sosyal yaşam alanlarında köklü reformlar yapmazsak, ülkemiz her geçen gün biraz daha fazla genç nüfusu kaybedecek ve geleceği riske atmış olacaktır. Devleti yönetenlerin, gençleri ülkeye geri kazandıracak teşvikler oluşturması, girişimcilik ekosistemini geliştirmesi ve ekonomik fırsatları arttırması gerekmektedir. Beyin göçünü kabullenmek yerine onunla mücadele etmeliyiz.

Bu yazı toplam 752 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar