Kuzey Kıbrıs halkı olarak bugün zordayız… Yaşamın tüm yolları dar… Ekonomi her gün daha bir yıkılıyor, TL’nin düşüşü bu yakınlarda duracak gibi de değil… Halkın satın alma gücü yerlerde sürünüyor… Ekonominin tüm unsurları belirsizlikler nedeniyle bunalımlarda…   

Siyasetin yöneten tarafı yönetme becerisinden yoksun… Halkı rahatlatacak önlem almak, icraat yapmak gibi bir gaileleri yok… Dertleri seçimde yenilmemek… Rezaletleri ise diz boyu… Son rezalet ise, Bakanlığı sırasında makamını kötüye kullanmaktan yargılanan ve ceza alan kişiyi UBP Başkanı partisinin aday listesinde kontenjan adayı olarak göstermesi… Halkın büyük tepkisi UBP örgütlerini tedirgin edince UBP Başkanı mecburen listeden çıkarıyor; açıkladığı çıkarma nedeni de düpedüz yalan… İlk yalanı mı?! Sterlin kurunu 12’ye sabitlemeyi bankalarla görüştüğünü söylemişti; bankacılar yalanladı… Ve daha nice yalanlarla makama gelme ve makamda kalma hırsı; bugünkü ekonomik yıkıma gaile duymadan seçim kazanma hırsı…

Kuzey Kıbrıs halkı olarak bugün zordayız… Kuzey Kıbrıs halkının tüm sorunlarının anası Kıbrıs sorunudur ve çözmeden de istikrarlı ve sürdürülebilir bir sosyo-ekonomik ve sosyo-politik yapı oluşamayacak. Ama gene de mevcut koşullarda halkın yaşam kalitesini artırabilecek icraatlar yapılabilir; yöneten siyaset bunu yapamıyor. Kıbrıs sorununu çözmekle görevli siyasi ise çözmek değil uzatmakla görevlendirilmiş TC Hükümeti tarafından; onların çıkarı şimdilik şimdiki statükonun devamında… Statükonun devamı da Kuzey Kıbrıs halkının yaşam kalitesinin düşmesi demek; göç yolları da yeniden revaçta… Güney Kıbrıs’ta çalışabilmek Kuzey Kıbrıs halkı için zorunlu seçenek olmuş! Bu durumu yaratanlar da iki devletli çözüm isteyip, Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türkleri ezmek istediğini söyleyenler… Kıbrıs sorununun çözümünü ertelemeye oynayan KKTC Cumhurbaşkanı (CB) halkının derdinde değil, gailesinde değil; daha kötüsü Toros Dağlarının resmini çekerek yaptığı paylaşımlarla halkı ile dalga geçiyor…

Kuzey Kıbrıs halkı olarak bugün zordayız… Yöneten siyaset ve seçtirilmiş CB kendini rahat görebilir ama zordadırlar… Beş hafta sonra genel seçim var… CB’yi seçtirenler UBP’yi seçtirmeyi deneyecekler belki ama kelin yağı olsa kendi başına sürecek… Halkın tepkileri seçimlerde tüm gücü ile ortaya çıkacak… Sessiz gibi görünüyor halk ama fırtınadan önceki sessizlik… Dertlenmiş olan halk demokratik hiddetini gösterecek… Yani hepimiz zordayız ama yöneten siyasetin haricindekiler güzel günlere dair umudu yaşama geçirecek; yöneten siyaset ise beceriksizliğinin ve basiretsizliğinin bedelini ödeyecek…

Kuzey Kıbrıs halkı olarak bugün zordayız… Sorunlarımızın anası olan Kıbrıs sorunu çözüm süreci donmuş durumda… Ama hareketlenecek… Türkiye uluslararası siyasetle kendi çıkarlarının pazarlığında… Beş hafta sonraki genel seçimlerde Kuzey Kıbrıs’ın federalist partileri güçlü çıkınca, yani çanlar federal çözüm için çalmaya başlayınca Türkiye tarafı kendi çıkarlarının pazarlığını bir an önce bir sonuca bağlama zorunluğu hissedecek…

Kuzey Kıbrıs halkı olarak bugün zordayız… Ama bugünü yöneten kötü ve kirli siyaset genel seçimde ağır yenilgi alacak…  Halk temiz ve dürüst siyasete, halkını özne bilen ve onun dertleri ile dertlenen siyasete, geleceği kurabilecek projeleri olan siyasete, yani CTP’ye Kuzey Kıbrıs’ı yönetme erkini verecek… Çünkü gelecek Kıbrıslı Türkleri sınıyor… Ve Kıbrıslı Türkler de bu sınavın farkında, başarı ile geçmek için de sınav kağıdına vuracağı mührün yerini biliyor…

Kuzey Kıbrıs halkı olarak bugün zordayız… 23 Ocak genel seçimleri sonucu ile dar sokaklardan geniş caddelere ve mutlulukla eğleşilecek meydanlara çıkışın sınavındayız… Halklar siyasi sınavlarında hep başarılı oldu…