ANAYASA
En yalın şekliyle ve bir bakıma Hukuk, insanların ne zaman ve nasıl, kendi eylemlerinden sorumlu tutulup tutulamayacağını açıklar...
Bu bağlamda Anayasa ise insanların en genel anlamda belirli ilkelere dayanarak birbirleriyle  işbirliği kurabilmelerini sağlar...
 

ANAYASA PSİKOLOJİSİ
Lâkin; DP ile UBP, Anayasa psikolojisini "dumura" uğratmak için "gelin" felsefesiyle halktan ve bu işbirliğinden uzak durmaya çalışıyor...
Biliyorsunuz;
Geline oyna demişler, oyun bilmiyormuş, yerim dar demiş ...
İşte DP ile UBP'nin ileri sürdükleri sözde bahanelerinin “püf noktası” da  galiba bu...

GELİN STATÜKOCU..!
Mesele gelin psikolojisi...!
Gelin statükocu...
Aslında, gelin, onu doğuran ancak ölmekte olan eski dünyayı yeniden kurmaya çalışıyor...
Amaç yeni dünyanın sunduğu olanaklara gözlerini kapatıp eski dünyanın onlara sağladığı imkânları paylaşmamak ve sahiplenmek...
Güya şartlar gelinin hünerini sergilemeye bugün müsait değilmiş...
Ama pazartesi müsait olacakmış...!

BAHANELER...
Ama galiba da kabahat CTP'de...!!!
Diyorlar ki:
CTP kendi değerlerimiz yerine , başkalarının taleplerini el çabukluğuyla monte etmeye çalışıyormuş...!
"Ağırdan alalım"...!
Taşlar yerinden oynamasın !..
Yeni Anayasa sağlıklı bir çıkış yolu değil!..
Ateşkes durumu söz konusudur...
Şimdi  tedavülden kaldırmayı düşündüğümüz alışkanlıklarımızın yerine ne koyacağız?!...
Bu sorunları biz icad ettik...
Menfaatlerimiz temininde bu sorunlar aslında bir çözümdür...!

UMUTLARA YAZIK...
Yoksa yine harfsiz kitapların ortasında mı  kaldık?..
Öyleyse, Anayasa değişikliği konusunda birçok kesim tarafından ve özellikle de komite üyelerinin aylardır harcadığı emeğe, değişim olgusunun olgunlaşma umutlarına yazık!
Kayıp zamanı, ziyan edilen hayatı telafi etmenin bir  imkanı da yok!

PAZARTESİ GÖRECEĞİZ...!
Acaba DP ile UBP, başkalarının mevcudiyetine ve yargılarına saygılı olma zamanı daha gelmedi mi diyor?
Bugün değilse de pazartesi hep birlikte göreceğiz...