Fehime ALASYA

Adanın en güzel beldelerinden biri olana Mehmetçik, gün be gün gelişmeye devam ediyor. Gelişmeden memnuniyet duyduğunu dile getiren fakat beraberinde getirdiği sorunlarla boğuştuklarını ifade eden Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, bölgedeki çöp depolama sıkıntısından dert yanarken, vatandaş ve üreticilerin dilinde ise üretim var… 

Mehmetçik bölgesinin nabzını tutan YENİDÜZEN, Belediye Başkanı ve yurttaşla konuştu.

Bafra Halk Plajı'ndan, bölgedeki çöplerin depolanması sorununa, belediyenin üzerinde çalıştığı bölge imar planından, gençliğin sosyal alan sıkıntısına kadar birçok konuya değinen Sarıçizmeli, Mehmetçik Belediyesi’nin kapılarını YENİDÜZEN’e açtı…

Mehmetçik'teki en büyük sorunun, bölgenin gelişimiyle beraberinde getirdiği çöp depolama sıkıntısı olduğuna dikkat çeken Sarıçizmeli, yakın zamanda zora düşeceklerini kaydetti.

Bölgedeki çöp oranının son beş yılda neredeyse üç katı arttığını anlatan Sarıçizmeli, “Aynı araç, aynı ekip, aynı alan ama miktar olarak bu durum üçe katlandı. Bölgede oteller çoğaldı, oradan çöp alımı kat kat arttı. Alternatif çözüm arıyoruz çünkü bu yapı sürdürülemez. Bu gelişim arttıkça, çöpler de artacak” dedi.

Vatandaşın dilinde hayat pahalılığı var…

Bölgede bahçecilik, zeytin, üzüm ve harnup alanlarında üretimin oldukça yaygın olmasına karşın gün be gün azaldığını anlatan vatandaşlar, genel olarak hayat pahalılığından dert yandı.

Bölgedeki en büyük sorunun ise işsizlik ve memurların ikinci işi yapması olduğunu belirtti.

Hava şartlarından ötürü bölgedeki üretimin duraksadığını anlatan bazı vatandaşlar, hayat pahalılığının bundan ötürü doğduğunu ifade etti, artabileceğinden endişe duyduğunu kaydetti.

Bölgede birçok alanda üretim yapıldığına dikkat çeken bazı vatandaşlar ise buna rağmen tarım görevlisinin olmadığından şikayetçi oldu.

Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli:

“Topladığımız çöp oranı üçe katlandı”

Bölgenin gelişimiyle birlikte beraberinde bazı sorunları getirdiğine değinen Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, çöp depolama konusunda büyük sıkıntı yaşandığın ifade etti.

Sarıçizmeli, beş yıl içinde bölgedeki çöp oranının üç katı arttığına vurgu yaparak, mevcut depolama yönteminin sürdürülebilir bir yapı olmadığının altını çizerek, çözüm arayışlarının sürdüğünü anlattı.

Bölgedeki birçok konuya değinen Sarıçizmeli, açıklamasında özetle şu ifadelere yer verdi: 

“Bölgede ciddi bir gelişim var. Özellikle Bafra’daki yatırımların çoğalması, sorunlarıyla birlikte büyüyor. Bu bizim için güzel bir durum. Büyümeyi sağlıklı ve sürdürebilir bir yapı ile yapmaya çalışıyoruz. Kendi bünyemizde imar planı çalışıyoruz. Buna 2018 yılında başladık, 2020 yılının ilk çeyreğinde hayata geçeceğini planlıyoruz. O zaman gelişmemiz daha sağlıklı olur. Gerek Bafra gerek Kumyalı'daki emirname ortadan kalkacak, bölgenin kalkınması ve gelişmesine destek verecek.”

“Çöplerin depolanması bölgede çok büyük sorun...”

“Bölgede çok ciddi bir çöp sıkıntımız var. Topladığımız çöp oranı son beş yılda üçe katlandı. Aynı araç, aynı ekip, aynı alan ama miktar olarak bu durum üçe katlandı. Bölgede oteller çoğaldı, oradan çöp alımı kat kat arttı. Alternatif çözüm arıyoruz çünkü bu yapı sürdürülemez. Bu gelişim arttıkça, çöpler de artacak. Altyapı sorunumuz yok en büyük sorun çöplerde. Çöplerin depolanmasında ciddi sıkıntı var. Güngör'e gitmemiz yönünde çözüm sunuldu ama bunun için mesafe çok uzun.”

“Belediyeler işletmeci değil, denetleyen mevki olmalı”

"Artık belediyelerin işletme mantığı ile verimli olabileceğine inanmıyorum. İşletmeci değil, denetleyen mevki olmalı. Belediye yağıları bazı işletmeleri yapmaya müsait değil. Belediyelerin personel yasası, yapısı ile bu alanda çok iyi hizmet verilebileceğini düşünmüyorum. Bunlar sürekli bir zarara yol açıyor. Bu anlamda ya kira ya da iç ortaklıkla devredip denetimini yapmalı. Plajı özelleştirdiğimize dair maksatlı bir bilgi kirliliği oluştu. Ekiplerim şu an plajda gerekli temizliği yapıyor. Yani Bafra Halk plajı kapanacak da insanlar denize giremeyecek diye bir durum olamaz. Geriye kalan tesisleri de işletme ortaklığıyla geçireceğiz. İşletmecisi oraya profesyonel olarak hizmet verecek. Giriş ücretlerimizde yine cüzi bir şezlong ücreti alınacak, şezlong istemeyen de ücret ödemeden girip havlusuna yatacak. Belediye şirket ile başka bir şirketin yürüttüğü, kamu özel ortaklığı yöntemi ile ilerleyeceğiz. Turistik ve mesai kavramının olmadığı alanda personeli işletmek çok zor… Birde mesai dışı ek ücret ödemek, hafta sonu için ek ücret, resmi tatillerde de keza öyle... Ek mesailer o kadar çok olur ki ödeyemez duruma geliriz, personeli üç aya yakın izne çıkarmak zorunda kalırım. Bunun yanında kaliteli hizmet için de bu adım atıldı.”

"Mevcut yasada belediyeyi zora sokacak maddeler var"

“Çayırova'nın başını çektiği çok ciddi altyapı sorunlarımız var. Bunun yanında bir de sosyal aktivite merkezimiz var. Mali protokolü dört gözle bekliyoruz. Tüm ön hazırlıklarımız hazır. Kangrenleşen belediyeler yasamızı bekliyoruz. Bu yasa tadil edilmezse kapıları kilitleyip bakanlığa teslim edeceğiz. Eski yasalarla belediyeyi yürütmeye çalışıyoruz. Mevcut yasada belediyeyi zora sokacak maddeler var. Yılda 500 sefer her otele çöp seferi yaparız ve yıllık iki bin TL çöp toplama vergisi var. Bu rakam bizim haftalık mazotumuz bile değil. Yasa halen daha çalışılıyormuş, belirli bir noktaya gelmiş ama biz başkanlar ile bu paylaşılmadı. İçerik olarak da bir şey bilmiyoruz. Sürüncemede kalırsa birçok belediyenin altı aylık süresi var diye düşünüyorum.

"Sosyal alan sıkıntımız var"

“Bafra turizm bölgesinde olan projemizde üzerine Kıbrıs mimarisi ağırlıklı, alışveriş köyü tasarımız var. Geniş kapsamlı, bölgenin ciddi ihtiyacı olan bir projedir. Bölgede ortalama iki bin çalışan var ama sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak, insanların zamanını değerlendireceği hiçbir mekânı yok. Bu genel olarak bölgemizdeki sıkıntıdır. Bu maksatla tasarladık fakat hayata geçiremiyoruz. Çevre Dairesi ve devletin bazı kurumlarından aşamadığımız sıkıntılar oldu. Bununla ilgili Çevre Dairesi'nde bir küçük yasal mevzuat değişikliği ve bakanlar kurulundan küçük bir karar gerekiyor. Bunu bekliyoruz. Bir an önce açılmasını istiyoruz. Bununla ilgili defalarca girişimlerim oldu ama artık inanın usandım. Bu ülkede iş yapmamıza müsaade edilmiyor. Sürekli bir geciktirme, erteleme, yapacağız, halledeceğiz mentalitesi ile hareket var. Kira ödememiz için bize talep ediyorlar ama yatırım maksatlı kiralandığını gösteren sözleşme var. Her yıl devlete sekiz bin dolar kira ödüyorum ama aynı devlet bana yatırım yapamazsın diyor.”

VATANDAŞ HAYAT PAHALILIĞINDAN YAKA SİLKTİ…

“Bölgede zeytin üreticiliği de çok yaygın ama iki yıldır dönüm başına verilen 100 TL teşvik bile ödenmedi”

İbrahim Pekşah: "Bölgedeki üretim giderek yok oluyor, tıpkı ülkedeki üretim gibi…”

"Hayat pahalılığı çok fazla, işsizlik çok kötü, gençler sıkıntılı... Bölgede zeytin üreticiliği de çok yaygın ama iki yıldır dönüm başına verilen 100 TL teşvik bile ödenmedi. Keza diğer üretim alanlarında da bu böyle. Bu durumu gören gençler nasıl üretime merak salsın ki? Üreten herkes ülkede kan bağır. Hal böyleyken herkes memuriyete, dışta işlemeye yöneliyor. Bölgedeki üretim giderek yok oluyor, tıpkı ülkedeki üretim gibi…”

Ali Ağaoğlu: “TL rezil oldu, hükümete gelenler ne yapsın”

"Her kim isterse gelsin, TL rezil oldu, hükümete gelenler ne yapsın. Bu yaşananlar baştaki partilerin şanssızlığıdır, beceriksizliği değil. Yalnız hükümet ve polis denetimleri arttırmalı. Bu gençler cep telefonu yüzünden Ahmet'in Mehmet'in canını alıyor, kazaya sebep oluyor. Çok günah. Sürücülerin yüzde sekseni cep telefonu kullanır. Ülkede iki iş yapan müsteşarlar memurlar herkesin hakkını yemekten vazgeçmeli. Yağmurlar aşırı yağdı, sıkıntı yaşadık, çok zarar ziyan gördük. Esnaf olarak bölgedeki gelişimden fayda görmüyoruz. Hayat pahalılığı çok kötü…"

Ali Server: “İşsizlik ve hayat pahalılığı büyük sorun”

"Liseyi bitiren dülger oğlum hala işsiz. Elektrik ücretleri fahiş, üretim zor, işini de yapamıyor. Evde bir yer açtı orada dülgercilik yapıyor. Köy içinde biraz yamadır, tamirdir idare ediyor, hazır iş ile başa çıkılamıyor. İşsizlik ve hayat pahalılığı büyük sorun. Bir kilo kolokas 20 TL, bir kilo soğan 10 TL, ne bekleriz ki..."

Hasan Sevindik: “Yıl verimli geldi ama sorunları da beraberinde getirdi”

"Yağmurlar bu yıl çok fazlaydı, buğdaylarda hastalık oluştu, yıl verimli geldi ama sorunları da beraberinde getirdi. Yazlık mahsule henüz geçemiyoruz, bahçeler ıslak girilmiyor. Bundan dolayı fiyatlar çok fazla arttı, pahalılık oluştu."

Hüseyin Sevindik: “Alınan iki kuruş maaşlar da yetmiyor”

"İyi kötü yavaş yavaş memleket gidiyor, insanlar yaşamını yürütüyor ama yirmi yıl sonra ne olacak. Siyasiler lüks yaşamından ödün vermezken, işçi kesimi de eziliyor. Alınan iki kuruş maaşlar da yetmiyor. Siyasi partiler gençliği elinde tutamıyor, boş vaatlerle günü geçiriyor. Bence bölgedeki en büyük sorun gençlerin işsizliği ve memurların ikinci iş yapmasıdır."

Hayrettin Efe: “1960 yılında tarımcımız vardı, şimdi yıl 2019 bir tarımcımız yok…"

“Bölgede zeytin, bağ, harup, bahçecilik gibi çeşitli üretimler var. Buna karşın bir tarımcımız yok. 1960 yılında tarımcımız, dairemiz vardı, şimdi 2019’da tarım dairemiz yok. Bu yılki verim iyi… Hayat pahalılığının nedeni üretim değil. Üretim ülkede sıfırlanıyor."