Stada girerken Lefke taraftarının protestosu ile karşılaştık. Ellerinde "Tezahürat 500 TL" yazılı bir kutu ile geçen hafta Lefke kulübüne verilen cezanın parasını toplamaya çalışıyorlardı.
            Kalabalık bir taraftar ile maça gelen Lefke belli ki federasyona olan tepkilerinden dolayı maçı gergin havada izleyecekti. Merkez Hakem Kurulu (MHK) da bu maç için büyük bir riski göze alarak Mehmet Sezener'i maçın hakemi olarak tayin etti. Doğrusunu söyleyeyim ki, maça geldiğimde bu konuda endişelerim vardı. Böylesi tansiyonu yüksek bir maçı, sağ salim bitirebilecek mi diye.
          Ne yalan söyleyeyim, endişemde yanılmışım. Gerçekten zor maçı, çok iyi bir yönetimle noktaladı. Aziz'in atılmasında verdiği karar da doğruydu. Maç içerisindeki yönetimi de. Lefke’nin bu maça tepkili geleceği belliydi. O nedenle otoritesi yüksek bir hakemin bu maça tayin edilmesini beklerdim. Ama bana göre başarılı bir hakemlik yaptı.
           Yenicami, halen yönetimini ve başkanını belirlememekte ısrar ederse, bu takım zor günlere hazırlanır. Bu futbolcular arkalarında güçlü bir yönetim, kendilerine sahip çıkan bir başkan görmedikleri sürece, sahada gösterdikleri performans düşüklüğünün sorumluluğunu üstlenmeyeceklerdir. Nasıl ki kaptansız bir gemi fırtınaya tutulduğunda batar, Yenicami de şimdi tamamen böyle bir durumdadır. Bir takım için en kötü şey, arkasında yönetim desteğinin olmamasıdır.
          Dün son dakikalarda gelen gollerle maçı kazanmak, bu kulüpte yaşanan olumsuzlukları örtmez. Bu çocuklar, sahip çıkılmak ister. Yönetim boşluğundan dolayı tribündeki taraftar desteği de azalmıştır. Her şeye rağmen futbolcular sahadaki görevlerini yerine getiriyor. Onları yürekten kutlarım.
         Oyuna seyirci desteğini arkasına alarak başlayan Lefke, maçın 4’üncü dakikasında Salih’in ayağından bulduğu golle oyundaki direncini artırdı. Ancak bu direnç, karşılaşmanın 38’inci dakikasına kadar sürdü. Aziz'in gereksiz yere çift sarı kartla oyundan atılması ile bu direnç bozuldu. Zaten güçlü bir kadroya sahip olan Yenicami, Lefke’nin on kişi kalması ile oyunun hakimiyetini eline geçirdi.
           İlk devrenin uzatma dakikalarında, Halil Turan’ın ayağından beraberliği yakalayan Yenicami, ikinci devrede oyunun üstünlüğünü de tamamen eline geçirdi. Ancak ne var ki Kenneth gittikten sonra, gol pozisyonu bulmakta ve gol atmakta zaaflar yaşanmaya devam ediyor.
           İkinci devre 10 kişi oynayan Lefke karşısında, pozisyon bulmakta zorlandı. Bu duruma bir an önce çözüm üretmelidir. Oyunun ikinci devresi tamamen Yenicami’nin kontrolünde oynandı. Ancak pozisyon üretmekte çok zorlandı.
          Toygar hocanın oyunun son diliminde sırf puanı almak yaptığı hamleler yanlıştı. Hem Kasım, hem de Cedric oyundan alınmamalıydı. Çünkü bu oyuncular, Yenicami savunmasını zorlayan oyunculardı. Onlar oyundan çıkınca Yenicami savunması rahatladı ve daha çok adamla hücum etmeye başladı.
          Belki de bu değişiklikler yapılmasaydı, Lefke bir puanı alabilirdi. Çünkü o ana kadar Yenicami hem şansız hem de beceriksizdi.  Savunmayı kalabalık tutmak akıllıcaydı. Ama iki forvet oyuncusunun oyundan alınması hamlesi yanlıştı. Hem direnç, hem motivasyon, hem de enerjinin tükendiği bir anda tüm hayaller yıkılmış oldu.