Her kesimden, her bölgeden ve farklı görüşlerden 30 yaşa kadar 242 genç, 31 farklı başlıkta, 8 ayrı komitede, 72 saat tartıştı.
Böylece kapsamlı bir “Gençlik Raporu” ortaya çıktı.
Kıbrıs’ın kuzeyine dayatılan yönetimi onaylamıyor gençler…
Yaşadığımız düzene dair pek çok yaygın uygulamaya onay vermiyor.
Böylesi bir düzen istemiyor.

***

Gelecek dediğimiz gençler, gelecekte değil şimdi dikkate alınmak istiyor, kaygılarını ve isyanlarını paylaşıyor; geçmişin onca kirini, tozunu, pespayeliğini sırtlanıyor.
Sırtından atmak istiyor bu yükü!

“Kıbrıs Türk Gençlik Kongresi Rapor Lansmanı”na katıldım, hem sunumlarını dinledim, hem de rapora okudum. “Hükümet” olarak kurgulanan kadrodan kimseyi de bu önemli sunumda göremedim.

***

Gençler de toplumun çoğunluğu gibi seçimlere inancını yitirdi.
“Verdiğiniz oyların bir etkisi olduğunu düşünüyor musunuz” sorusuna yüzde 57 hayır diyor.
Her dört gençten yalnızca biri inanıyor, verdiği oyun sonuç verdiğine…
Ne kadar acı bir tablo bu!
Kıbrıs Türk siyasetinde ideolojiden çok torpil ve rant düzeninin etkili olduğuna inanıyor, tartışmaya katılan gençlerim tamamı…

Demokrasinin iflası tüm bu saptamalar…
Seçimlere onca müdahaleye sessiz kalanlar, talimatla yönetime ve irade gaspına ortaklık edenlerdir bu noktaya gelmemizin sebebi… Bir de elbette yandaşlık ve rant düzenini besleyenler…

Kıbrıslı Türklerin tarihsel olarak sürdürdüğü kendi geleceğini belirleme ve kendi kararlarını alabilme kavgasında sonuç bu…

***

Demokrasiyi, iradeyi, seçimi bir yana koyduk. Hayatın diğer alanlarına bakalım...
Ev sahibi olamadıklarını haykırıyor gençler.
“En son ilan edilen İlk Evim Kredisi gençlerin mal sahibi olma ihtimalini artırıyor mu” sorusuna “EVET” diyen tek bir genç çıkmadı.
İhtiyacı değil parası olan için destek açıklanıyor!

***

Gençler, alım gücü azaldıkça, göçe yöneliyor. Yüzde yüzü ülkede “beyin göçü” olduğunu ifade ediyor.
Beyin göçünün en önemli iki sebebini de dile getiriyorlar.
Biri, düşük maaş ve emeğe değer verilmemesi…
Diğeri, liyakata - yeteneğe, bilgiye, kapasiteye, başarıya - değil farklı tercihlere göre iş verilmesi…

***

“Gençler adına söz söyleyenler, genellikle gençlerin düşüncelerini sormuyor” diyor açılış konuşmasında, Kıbrıs Türk Gençlik Kongresi Organizasyon Komite Başkanı Mustafa Özbilgehan…
Gençlerin mi yalnızca…
Kimin görüşünü alıyorlar sizce?

“Bu yapıda tam gün eğitim zor, din eğitimi seçmeli olmalı”

Mevcut eğitim sistemi içerisinde “‘tam gün eğitime” geçilemeyeceğini söylüyor gençler…
Şu öneriyi de gündeme taşıyor: “Sabahçı ve öğlenci ayrımı modeli düşünülmelidir.”
Gençler din eğitiminin de “seçmeli” olması gerektiğinin altını çiziyor.

Öğretmen kalitesi de gençlerin tartışma başlıklarından biri oldu.
“Öğretmenlerin meslekleri gereği sahip olmaları gereken özellikler üzerine yeterli denetim yapılıyor mu?” sorusu yöneltildi.
Katılımcılar oy birliği ile bu denetimin yapılmadığı düşüncesinde…
Hem Eğitim Bakanlığı hem de eğitim sendikalarının alması gereken ciddi bir mesaj var bu anlamda…

Gençlerin tümü Atatürk Öğretmen Akademisi’nin varlığını koruması gerektiğini düşünüyor ama akademideki mevcut eğitiminin yetersiz olduğu, özellikle yabancı öğrencilerle iletişim konusunda eksiklikler yaşandığı uyarısını da yapıyor.

Kamusal eğitimde “grevler” de ciddi tartışma konularından biri ve Gençlik Kongresi Raporu’nda buna da yer verilmiş; öğretmenlerin grev hakkının anayasal olduğu kabul edilirken, öğrenci hakları ve toplumun etkilenmemesi için bu hakkın dengeli kullanılması isteniyor.

Gençlik Kongresi Raporu’nda öğretmenlerle ilgili dikkat çekici bir nokta daha var
“Yerel öğretmenler, toplum ve kültürü en iyi anlayacağı için tercih edilmelidir” diyen gençlerin tümü “yurt dışından öğretmen atanmasını” gereksiz buluyor.
Bu mesaj da TC Lefkoşa Büyükelçiliği Eğitim Müsteşarlığı’na ulaşır umarım.

Gençlerin tartışma başlıklarından olmasa da merak ediyorum doğrusu..
“Yurt dışından hükümet atanmasına” ne diyorlar acaba?
Bir sonraki kongrede sorulması dileğimle…

Dikkat çeken birkaç başlık

• İlk ve orta öğretimde çok daha etkin ve uygulamalı çevre eğitimi olmalıdır.
• Eğitim müfredatı barış dilini ve çevre dostluğunu vurgulamalı, ırkçılığa karşı olmalıdır. Yabancı öğrencilere uygun yöntemlerle müfredat aktarımı sağlanmalıdır.
• Cinsel sağlık konuları uzmanlar tarafından uygulamalı olarak okullarda öğretilmelidir.
• Kuzey Kıbrıs’ta aile hekimliği sistemine geçilmelidir.
• Hekimler sadece devlet veya sadece özel hastanelerde çalışan hekimler olarak ikiye ayrılmalıdır.
• Çevre konusunda yasa dışı eylemler trafik suçları gibi anında cezalandırılmalıdır.
• Sokak hayvanlarının tümü kısırlaştırılmalıdır.
• Zorunlu askerlik kaldırılmalı ve askerlik profesyonelleştirilmelidir.
• Polis Genel Müdürlüğü tamamen sivil otoriteye bağlanmalıdır. 

2 soru, 2 yanıt

Soru: Devlet beyin göçünü durdurmak için herhangi bir önlem alıyor mu?
Karar: Katılımcılar oy birliği ile devletin beyin göçünü durdurmak için herhangi bir önlem almadığına karar vermiştir.
Oy dağılımı: Evet: %0 - Hayır: %100 - Çekimser: %0

(Kıbrıs Türk Gençlik Kongresi Raporu, sayfa 44)

Soru: Kıbrıs Türk kültürünün yakın gelecekte yok olma tehlikesinde olduğunu düşünüyor musunuz?
Karar: Katılımcılar oy çokluğu ile Kıbrıs Türk kültürünün yakın gelecekte yok olma tehlikesinde olduğuna karar vermiştir.
Oy dağılımı: Evet: %88 - Hayır: %6 - Çekimser: %6

(Kıbrıs Türk Gençlik Kongresi Raporu, sayfa 66)