Cinsellik, yalnızca gençlerin değil her yaştan insanın merak ettiği ama bir şekilde konuşamadığı ya da en az konuştuğu konulardan bir tanesi.

Durum öyle bir yerde ki, genellikle insanlar çocuklarla ya da gençlerle cinsellikle ilgili konuşmamak için köşe kapmaca oynuyor. Üzgünüm, kaçış yok. Çünkü, çocuklar ve gençler sorularına cevap bulmak için mutlaka bir yol buluyorlar. Peki, bu yollar her zaman doğru bilgilere mi çıkıyor? Kesinlikle hayır. Efsaneler, kulaktan kulağa yayılan yanlış bilgiler ve pornografi gençlerin cinselliği öğrenme sürecini büyük ölçüde şekillendiriyor. Ve cinselliği sağlıklı bir şekilde öğrenemedikleri için ya korkuyla büyüyorlar ya da yanlış bilgilerle dolu bir dünyada kayboluyorlar. Ailelerde ve gençlerde var olan bu yanlış bilgilerden bazılarını ele alalım.

‘Gençler cinsellik ile ilgili konularını konuşmazsa daha az merak eder’

Tam tersi. Genelde yasak olan her şey daha cazip gelir. Üstelik, bilgi eksikliği gençleri hatalı kararlar almaya ister. Araştırmalar, kapsamlı cinsel eğimi alan bireylerin almayan bireylere göre daha bilinçli kararlar aldığını gösteriyor.

‘Erkekler her zaman cinsel ilişkiye hazırdır’

Hayır! Toplumun dayattığı bu algı, erkekler üzerinde gereksiz bir baskı yaratıyor. Cinsellik bir zorunluluk değil, bireysel istek ve duygu durumuyla şekillenen bir deneyimdir.

‘Kadınlar cinselliği erkekler kadar istemez’

Cinsellik, biyolojik ve psikolojik faktörlerin birleşmesiyle şekillenir. Kişilerin cinselliğe olan ilgisi bireysel ve çevresel faktörlerden etkilenebilir. Kadınların cinselliği daha az istediği düşüncesi tamamen toplumsal bir dayatmadır.

‘Cinselliği konuşmak gençleri cinsel ilişkiye teşvik eder’

Hayır, hayır, hayır! Yapılan çalışmalar tam tersini söylüyor. Kapsamlı cinsel eğitim alan bireyler daha geç yaşta, daha bilinçli şekilde cinsel aktivitede bulunuyorlar. Konuşmamak, sadece merakı arttırır ve yanlış kararların önünü açar.

Bugün, gençler cinsellikle ilgili bilgileri büyük oranda sosyal medyadan ve pornografik videolardan öğreniyor. Bu durum, cinselliğin gerçeklikle alakası olmayan bir şekilde algılanmasına neden oluyor. Cinselliği konuşmaktan kaçınmak, gençleri yanlış bilgilerle baş başa bırakıyor. Bu yüzden ebeveynler, eğitimciler, sağlık profesyonelleri olarak cinsellik hakkında daha açık bir iletişim kurmalıyız. Peki bunu nasıl yapabiliriz?

Açık ve yargısız bir dil kullanabiliriz. Genç bireyler, kendilerini suçlu veya utanmış hissetmeden sorularını sorabilmeli. ‘Sen bunları nereden öğrendin?’ gibi sorgulayıcı yaklaşımlar yerine ‘Bu konuyla ilgili neler biliyorsun’ gibi teşvik edici sorular sorulabilir.

Güvenilir bilgi kaynakları sunabiliriz

Alanında uzman kişilerin hazırlamış olduğu, yaşa uygun içerikleri önerebiliriz.

Cinselliği yalnızca biyolojik bir konu olarak ele almayı bırakabiliriz

 Cinselliğin aynı zamanda duygusal, psikolojik ve sosyal boyutları olan bir kavram olduğunu öğretebiliriz.

Bedenlerini tanımaları için alan açabiliriz

Kendi bedenini tanımayan bir birey, sınırlarını da bilemez. Kapsamlı cinsel eğitim, gençlerin hem kendilerine hem de başkalarına saygılı olmalarını sağlar.

İlişkilerde sağlıklı iletişimi teşvik edebiliriz

Aileler, arkadaşlıklar, partnerler arasında açık iletişim ile onay konusunun önemi ve gerekliliği hakkında konuşabiliriz.

Cinsellik, insan yaşamının doğal bir parçasıdır. Sağlıklı bir şekilde ele alındığında, bireylerin bilinçli ve güvenli seçimler yapmasını sağlar. Gençleri cinsellik konusunda bilinçlendirmek, onları daha sağlıklı ve özgüvenli bireyler haline getirir.

Sessizlik hiçbir zaman çözüm olmadı. Konuşalım, paylaşalım ve yanlış bilgilere maruz kalınmasının önüne geçelim.