1. YAZARLAR

  2. Erdinç Gündüz

  3. Gençler ve umutsuzluk
Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Gençler ve umutsuzluk

A+A-

Her gün, umutsuzluk içinde kıvranan çok sayıda gençle karşılaşıyorum.  Her şeyden şikayetçiler.  Ülkenin durumundan, düzenden, siyasetten, siyasetçilerden,  her şeyden…  “Bunlar yetmezmiş gibi bir de Corona belası…” diyorlar. 

Sohbet uzadıkça üzüntüm artıyor. Karamsar olmamaları için ikna etmeye çalışırken, onlara hiç bilmedikleri, yaşamadıkları, sadece kendilerine öğretilenlerle,  anlatılanlarla yetindikleri  ‘geçmiş’ten örnekler vermeye çalışıyorum…  EOKA dönemini,  1963’lerde yaşadıklarımızı, 1974 savaşını, çektiğimiz sıkıntıları anlatmaya çalışıyorum.  Genellikle ilgilerini çekiyor anlattıklarım ama, günümüzle ilgili görüşleri değişmiyor.  ‘Umutsuzlukları’  ve ‘Karamsarlıkları’ azalmıyor bir türlü.

Ben, geçmişteki acılardan söz ederken “Keşke hiç olmasaydı” deyince,  “Zaten keşke’lerle yaşıyoruz” cevapları karşısında apışıp kalıyorum.

Yerden göğe kadar haklılar. Keşke’lerle yaşamak, tesadüflerle, tesadüfen  yaşamak gibi bir şey çünkü. Dün de aynıydı bugün de aynı.

Ama  ne isterse olsun ‘Umutsuz’ ve ‘Karamsar’ olmalarını  kabul etmem mümkün değil. Hele hele bu ülkenin geleceği onların avuçlarındayken.

Her şeye karşın ‘Umutsuzluğa HAYIR…’


Biliyor muydunuz ?

Öncelikle altını çizelim. Corona Belası, insanlık tarihinden ne bir ilk’tir, ne de öyle olacaktır.

Bilenler vardır muhakkak ama ben bilmeyenler için, geçmişten ve hatta zamanımızdan bazı gerçekleri ve soruları sıralamakta, bazı rakamları yeniden not etmekte yarar görüyorum.

İnsanlık tarihi boyunca, hırslar, hakimiyet ihtirasları nedeniyle çıkan savaşlarda kaç insanın ölüp gittiğini hesaplamanın ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz ? Yüz milyonlar….

Virüs mirüs değil, insanların birbirine üstünlük kurmak için karşı karşıya geldiği, sadece I.Dünya Savaşı’nda, ölenlerin sayısınını 20 milyonun üzerinde olduğunu; II. Dünya Savaşı’nda ölenlerin sayısının 60 milyon olduğunu biliyor musunuz ?

Savaşlar bir yana, 1918-20 yılları arasındaki salgında ölenlerin sayısının 50 milyon olduğunu biliyor musunuz ?

Geçmiş bir yana…. Dünyada her yıl  virüs’ten falan değil, ‘’AÇLIK’tan ölenlerin sayısının kaç milyon olduğunu biliyor musunuz ?

Dünyadan her yıl, örneğin Afrika’da, hastalıklar, bakımsızlık ve/veya olanaksızlıklar nedeniyle ölenlerin sayısının milyonları bulduğunu biliyor musunuz ?

***

Bunları yazmamın veya hatırlatmamın nedeni,  ‘Boşverin Corona’ya’ anlamına alınmasın sakın.  Sadece, bazı gerçeklerin altını çizmek ve ama,  “İnsanlık bunu da atlatacaktır. Yeter ki umutsuzluğa kapılmayalım,  panik yapmayalım,  ama tedbiri de elden bırakmayalım” demek içindir.


Sokak Ağzı

“Ne şanssız bir hükümet yahu. Tam da Maraş’ı açıp Las Vegas yapmaya hazırlanırlarken felaket kapıyı çaldı.” (Nevzat Beyli)

***

“Kendi aranızda bile anlaşamadığınız artık su yüzüne çıktı. Buna rağmen hala ısrarla o koltuklarda oturmaya devam etmenizin nedenlerini anlamak mümkün değil. Yoksa daha Ananızdan emir gelmedi de ondan mı ?” (Kerim Can)

***

“Farkında mısınız bilmem ama trafik kazalarından ölenlerin sayısı virüsten ölenlerin sayısı kadar oluyor nerdeyse. (Neriman-Lefkoşa)

***

“Bir bu eksikti. Mesarya’yı fareler basmış.  Aman dikkat. Oradan da yavaş yavaş Lefkoşa’ya doğru gelmeye başlarlar herhalde.” (Bünyamin)

***

“Yaşasın her türlü rekorun Hükümeti. Gelmiş geçmiş en başarılı Hükümet. Tarihimize altın harflerle yazılacaklar.” (Doğan Karademir)

***

“1 Ağustos’a kadar tehlike yok ??? Neden 1 Ağustos da hemen değil ? Bana çok entersan geldi. Size ?” (Nurdan Demir)

***

“Bu kadar yıldır biz yanlış biliyormuşuz. Meğerse turist denen kişi kumarbazmış.  Yani Turist = Kumarbaz.” (Recep Gür)

***

“Ayasofya açıldı. Hayırlısı olsun. Ama, dikkatimi çekti. Sosyal Mesafe Kuralı sıfırdı.  Çok merak ettim. Namaza gidenlere test yapıldı mı ? Yapıldıysa pozitif var mı ?” (Emel-Lefkoşa)


Anlayana

“Politikacıların içerisindeki halk ruhu, hırsızların ve sokak serserilerinin sahip olduğu halk ruhundan fazla değildir. Politikacıların amacı, her zaman kendi özel avantajlarını artırmak ve bunun için ellerindeki çok büyük güçleri kullanmaktır.” ( Henry Louis Mencken)

 

Bu yazı toplam 3365 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar