GENÇLERDEN 2011 DEĞERLENDİRMESİ
CTP Gençlik Örgütü Gençlik Meclisi, 2011 yılı ile ilgili değerlendirmesinde gençlik sorunlarının giderek arttığına işaret etti. Gençlik Meclisi’nin değerlendirmesiyle ilgili basın açıklamasının tam metni şöyle:
CTP Gençlik Örgütü - GENÇLİK MECLİ
CTP Gençlik Örgütü Gençlik Meclisi, 2011 yılı ile ilgili değerlendirmesinde gençlik sorunlarının giderek arttığına işaret etti. Gençlik Meclisi’nin değerlendirmesiyle ilgili basın açıklamasının tam metni şöyle:
CTP Gençlik Örgütü - GENÇLİK MECLİSİ:
Gençlik Sorunları Gün Geçtikçe Artmakta!
CTP Gençlik Örgütü 11. Dönem Gençlik Meclisi, 2011 yılının bu son günlerinde, ülkemizin bugüne kadar gördüğü en beceriksiz ve iradesiz hükümetinin görev başında olduğu bu dönemde, Kıbrıslı Türklerin en örgütlü gençlik hareketi olarak gençliğin sorunlarının gün geçtikçe artmakta olduğu, bu bağlamda mücadelenin dozunun artırılması gerektiği tespitinin altını çizer. 11. Olağan Kurultay sonrası yeni yönetim organlarını oluşturan örgütümüz, yeni dönemin yüksek yoğunluklu bir mücadele süreci olacağının bilinciyle, omuzlarındaki yükün de farkındadır. Bu bağlamda yeni dönemde örgütümüz, gençliği iflasa ve göçe sürükleyen, zayıflatan, kimliksizleştiren ve ötekileştiren, ezdiren tüm politikalara karşı dimdik ayakta olduğunu ve özgürlük mücadelesinin bayrağını yükselteceğini, Gençlik Meclisimiz aracılığıyla toplumumuza bir kez daha vurgular.
KIBRIS SORUNU VE TIKANIKLIK:
CTP Gençlik Örgütü Gençlik Meclisi, yıllardır Kıbrıslı Türklerin toplumsal varlığı ve gelişiminin önündeki en büyük engel olarak duran Kıbrıs Sorununun çözümü anlamında kısa vadede umutların tükendiği tespitini yapmaktadır. İnsanları bıkkınlığa ve ilgisizliğe iten süreç, artık tıkanma noktasına doğru gitmekte, tüm dünyadaki dinamik gelişmelerin aksine, dünyadan izole edilmiş vaziyetteki Kıbrıslı Türkler, küresel mücadelenin bir parçası da olamamakta, bu yüzden kitlelerin üzerine ölü toprağı serilmişçesine bir durağanlık hali açıkça göze çarpmaktadır. Annan Planı döneminde, toplumun en dinamik kesimi olarak gençlik, barış istencinin öncülüğünü yapmış, mücadelenin en ön saflarında yerini almıştır. Bugün gelinen noktada ise toplumun her kesiminde büyük bir ağırlıkla hissedilen barışa dair umutsuzluk hali, gençlik kitlelerini de derinden etkileyen bir duruma gelmiştir. Müzakereleri yürüten cumhurbaşkanı Eroğlu ve ekibi, Sayın Mehmet Ali Talat’ın bıraktığı noktadan görüşmelere devam edeceğini açıklamış olmasına rağmen, masada attığı geri adımlarla, çözüm perspektifini yitirmiş bir görüntü çizmektedir. Talat döneminde çözümü isteyen ve zorlayan taraf konumunda olan Türk tarafı, yeniden “çözüm istemeyen taraf” olarak ilan edilmeye artık çok yakındır. CTP Gençlik Örgütü olarak Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde, “Eroğlu ile bu işin olamayacağı, Kıbrıslı Türklerin Annan Planı ve referandum sürecinde büyük mücadelelerle elde ettiği kazanımların teker teker heba edileceği” yönündeki ısrarlı söylemlerimiz, bugün birer birer gerçek olmaktadır. Gençlik Meclisimiz, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu, biz gençlerin geleceğine ipotek koyan politikalarına artık bir son verip, masada yapıcı ve sonuç alıcı bir tavır sergilemeye çağırır. Unutmamalıdır ki eğer çözümden vazgeçen taraf biz olursak, çözümsüzlük şartlarında ilerleme yönünde elde edebileceğimiz kazanımlar da mümkün olamayacaktır. Bu durumda, ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde daha fazla durabilen bir yapıyı kurabilmek de imkânsızlaşacaktır. Açık çağrımız, 2012 yılının ilk altı aylık döneminde Kıbrıs Sorununda önemli ilerlemelerin sağlanması yönünde iki liderin de iyi niyet göstermesi yönündedir. CTP Gençlik Örgütü, önümüzdeki dönemde bunun sağlanabilmesi adına girişimlerini en yüksek seviyede tutacağını bildirir.
Gençlik Örgütümüz, dün olduğu gibi bugün de Kıbrıs Sorununun çözümünün en hayati konu olduğunu düşünmektedir. Kıbrıs Sorunu, Kıbrıslı Türklerin niteliksel dönüşümünün önündeki en büyük engeldir. Örgütümüz bir taraftan bu gerçeğin altını çizerken, öte yandan bu çözümsüzlük şartlarında UBP hükümetinin Kıbrıslı Türklerin iradesini yok sayan, aşağılanmasına yol açan politikalarına karşı gençliğin mücadelesinin yükseltilmesi gerektiğini düşünmektedir. Kıbrıslı Türklerin değerlerinin peşkeş çekilmesine, çalışanların haklarının budanmasına, ısrarla sürdürülen kontrolsüz nüfus politikalarına, ekonomik ve mali yapıdaki gerilemeye ve dayatmalara, insanların alım gücünün gün be gün azalmasına ve benzeri tüm olumsuzluklara karşı muhalefet, bugün her zamankinden daha da fazla ihtiyaç duyduğumuz gerekliliktir.
UBP, HALK DÜŞMANIDIR!
Örgütümüz, gençliğin içerisinde bulunduğu derin bunalım halini tüm topluma bir kez daha hatırlatmayı görev bilmektedir. “Gençlerimiz geleceğimizdir.” gibi şatafatlı söylemler arasında bizler, bilinçli yanlış politikalar neticesinde göçü yeniden gündemlerinin birinci maddelerine alan arkadaşlarımızla karşı karşıya kalmaktayız. 1974 sonrası dönemde önce bol keseden ganimet dağıtan, sonra zaman içerisinde kamuyu şişirdikçe şişiren, Kıbrıslı Türkleri üretimden koparan, özel sektörü batıran politikaların esas oluşturucusu ve uygulayıcısı pozisyonundaki kişiler, bugün memurların maaşlarını dahi ödeyebilmek için el açar vaziyetteki “hükümetçik”in üyeleriyle aynı kişilerdir. Bugün sorumluluktan kurtulmak için yüzleri kızarmadan “Ne yapalım Türkiye böyle istiyor.” diyenler, aslında dünden bugüne “T.C. hükümetlerinden gelen parayı en iyi ben dağıtırım.” siyasetini sürdürenlerdir. UBP’nin Kıbrıslı Türkleri, maaş masalarında müzakere ettiği gözle görülür bir gerçektir. CTP Gençlik Örgütü, bugün iktidarda olan UBP’nin bugünkü yanlışları yanında, geçmişteki günahlarını da asla unutmayacak, gençliğin elinden referandum hakkını alanların, Rum tarafının tek başına Avrupa Birliği üyeliği elde etmesinin sorumlularının hep aynı kişiler olduğunun bilinciyle, gelecekte bu siyasi anlayışın Kıbrıslı Türklere daha fazla kaybettirmemesi için bütün bunları genç kitlelere anlatmaya devam edecektir.
EKONOMİ, İŞSİZLİK VE EĞİTİM:
Gençlik, bugün her geçen gün artan bir işsizlik sorunuyla karşı karşıyadır. Yıllardır devlet kapısını insanlara yegane umut olarak gösterenler, iktidarlarını insanların ekmekleri üzerinden kuranlar bugün yine işbaşındadırlar. Hükümetin bugün işsizlikle ilgili uyguladığı tek siyaset gençleri parti rozetlerine göre ayırıp, zaten dolu olan kadrolara yandaşlarını sıkıştırmaya çalışmak olmaktadır. Kamuya istihdamlarda daha adil bir sistem için CTP hükümetlerinin attığı adımların yerinde bugün yeller esmektedir. Geçici statüde kamuda çalışan yüzlerce genç ise, işlerinden kovulmak korkusuyla antidemokratik baskılarla karşı karşıya kalmaktadır. UBP hükümeti aynı şekilde CTP’nin eğitim alanında atmış olduğu adımları da birer birer geri almıştır. UBP’nin “geleceği biz gençlerine” reva gördükleri, plansız, sadece kar elde etmeye dayalı bir eğitim sistemidir. Devlet okulları gün geçtikçe kalitesini düşürürken, “zenginler kaliteli eğitim alsın” anlayışıyla özel eğitim sektörü güçlenmektedir. Sosyal devlet anlayışını ortadan kaldıran bu durum, bugün artık yurtdışında okuyan üniversite öğrencilerimizin burslarını aylardır yatırmayarak bu haklarını sadece uygulamayla ortadan kaldıracak kadar tehlikeli bir boyut kazanmıştır. Örgütümüz, eğitimde fırsat eşitliği yönündeki mücadelesini sürdürecek, nitelikli gençlerimizi ise devlet desteğinden yoksun bırakan bir anlayışı da asla kabul etmeyecektir.
CTP Gençlik Örgütü, özel sektörün çökme noktasına geldiği bugünkü izolasyon şartları altında, toplumsal dinamiklerin de en geniş tabanda katkı koyacağı, planlı programlı ekonomik politikaları hayata geçirecek, bu bağlamda gerekirse toplumdan, ama her kesiminden adil bir şekilde fedakarlık talep edecek bir hükümetin elzem olduğunu düşünmektedir. Örgütümüz, özel sektörün bir an önce masaya yatırılması gerektiğini, bu sektörde çalışanların yaşam koşullarını yükseltecek tedbirlerin alınması ve girişimci gençlere destek olunacak şartların yaratılması gerektiğinin altını çizmektedir. Özel sektörde sendikal bilinç arttırılmalı ve çalışanlar teşfik edilmelidir. Ülkeye gelen dış sermayeye artık yerli istihdam zorunluluğu getirilmesi ve bunun uygulanması ve denetlenmesi şart olmuştur. Örgütümüz, Türkiye ile olan ilişkiler bağlamında ise, artık mali yaptırımlar veya geçiçi çareler değil, iki eşit arasında, karşılıklı akla dayalı, ekonominin ayağa kaldırılması için taleplerde bulunulması gerektiğini düşünmektedir. Bugün Kıbrıslı Türklerin ürettiği malları Türkiye’ye bile satamaması gibi bir haksızlık artık ortadan kaldırılmalıdır. CTP Gençlik Örgütü, bugünkü bağımlı ilişkilerde gelmiş geçmiş T.C hükümetlerinin sorumluluklarının da göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünmekte, bu durumun aşılmasında Türkiye’nin sorunu yalnızca mali tedbirler çerçevesinde değerlendirmeden, ülkemizin sosyo-ekonomik gerçekliklerini de saygıyla anlar ve özümser şekilde yapıcı tavır sergilemesinin şart olduğuna inanmaktadır.
DEMOKRATİKLEŞME, SİVİLLEŞME VE ASKERLİK SORUNUMUZ:
Son günlerde ülkemizde de bir takım çevrelerce konuşulmaya başlanan sivilleşme ve demokratikleşme adımlarını geç kalınmış açıklamalar ve niyetler olarak değerlendirmekle birlikte, CTP’nin on yıllar öncesinden söylediği ve kavgalar verdiği, hakaretlere uğradığı konuların bugün bir tabu olmaktan çıkmasını görmek sevindiricidir. Ayrıca neden tüm bunların şimdi toptan bir şekilde de gündeme taşındığı cevaplanması gereken bir başka sorudur. Demokratikleşme ve sivilleşme alanında Türkiye’de atılan adımları da dikkatle izlemekteyiz.
Gençlik Örgütümüz, gerek polisin sivil otoriteye bağlanması, GKK üst düzey Komutan kadrosunun KKTC vatandaşlarından oluşması ve çözümle birlikte askerliğin ülkemizde son buluncaya dek, askerliğin toplumun her kesimindeki gençler için iyileştirmeler içerecek bir temelde ele alınması gerektiğini hatta ortadan kalkması gerektiği görüşlerini her ortamda savunmuştur.
Örgütümüz en temelde askersiz bir Kıbrıs düşlemektedir. Bu yolda ilerlerken, Askerlik yasasında ve ayrıca askerlik hizmeti pratiğinde yapılması öngörülen iyileştirmelere desteğimiz tamdır. Ancak tabi ki bu iyileştirmeler veya aflar tek başına yeterli değildir. İlgili yasalar ve hizmet şekli düzenlenirken, eğitim sisteminin, planlı ve programlı bir eğitim olması için süratle gündeme alınması ve ticarethane mantıklı üniversite eğitiminiden uzaklaştrılarak, askerlik yasasının tadilatlarının veya iyileştirmelerinin başka sorunlara sebep vermeyeceğinin güvencesinin ortaya konması gerekmektedir.
Askerlik yasasındaki tadilatlar gündeme gelirken amaç, toplumumuzda doktoralı işsizler ordusu yaratmak, toplumdaki sosyo-ekonomik sınıfların arasında bulunan uçurumu derinleştirmek ve zaten çok zor durumda olan aile ekonomik yapılarını daha da zor duruma sokmak olmamalıdır. Amaç, ülkemizde bulunan sosyal ve ekonomik alt yapı, ülkemizde var olan üretime yönelik ihtiyaç, meslek liselerimize olan ilgi ve sosyal bir devletin vatandaşlarına sunmak zorunda olduğu fırsat eşitliği ve adaletli yaklaşım politikaları da dikkate alınarak, daha geniş bir gençlik kesimine, askerlik hizmetinde daha planlı ve alternatifli imkânlar sunmak olmalıdır.
CTP Gençlik Örgütü'nün temel hedefi; iki bölgeli iki toplumlu siyasi eşitlik temelinde federal ve askersiz Kıbrıs’tır. Çözüm oluncaya kadar memleketimizde askerlik dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi sosyal hizmet alternatifi sunularak bir formata sokulmalıdır. Kıbrıs Türk Gençliği’nin tüm sorunları çözüm sonrasını bekleyemeyecek kadar hayati önem taşımaktadır. Bu bağlamda özellikle tüm siyasi kesimlere ivedilikle Kıbrıs Türk Gençliği’nin en önemli sorununu ortadan kaldırmak için görev düşmektedir.
Kıbrıs Türk Gençliği’nin geleceği için, askerliğin tüm toplumdaki gençleri dikkate alarak iyileştirilmesi kaçınılmaz bir olgu olmalıdır. Avrupa Birliği uyum yasaları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin son yaptığı düzenlemeler çerçevesinde vicdani ret hakkının, askerliğe alternatif hizmletler bağlamında kişisel özgürlüklerimiz içerisine yer alınması ve Anayasanın sivilleşmesi için gerekli tüm yasa düzenlemeler derhal yapılmalıdır.
CTP Gençlik Örgütü, polisin ve silahlı kuvvetlerin tam olarak sivil denetim altına alınması, askeri bürokrasinin demokratik siyaset alanına nüfuz etmemesi gerekliliğini tekrardan vurgular.
Çerçeve itibariyle demokratik bir sistem olan ancak içindeki demokrasi ilkesiyle bağdaşmayan unsurların, demokratik kurum ve mekanizmalarla değiştirilmesini veya demokrasiye ikinci geçişi ve her alanda demokrasinin pekişmesi/yerleşmesi tamamlamayı savunmaktayız.
Sivilleşmenin sadece polisin sivil otoriteye bağlanması ile gerçek anlamda yaşanmasının yeterli olmayacağını buna ek olarak çağdaş ve hak ve özgürlükleri dünya standartlarında güvence altına alan yeni bir Anayasanın, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) bağlı yasaların, dünyada kabul edilmiş ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan beyannamelerin de gündeme taşınması gerektiğini belirtiriz. Güçlü bir sivil toplumun varlığı özgürlüğün en büyük güvencelerinden biri olduğu kadar, demokrasinin pekişmesi ve istikrarı açısından da son derece hayatidir. Kendi ayakları üzerinde duramayan ve idamesi bakımından devlete bağımlı olan bir toplum demokrasi için sağlam bir zemin teşkil edemez. Anayasamızı ve yasalarımızı, sivil toplum ile olan ilişkilerimizi en çağdaş ve özgür temele oturtmamız, ülkemizdeki demokratikleşme ve sivilleşme adına atılacak diğer önemli adımlardandır.
SON SÖZ:
Cumhuriyetçi Türk Partisi Gençlik Örgütü; insanlığın tarihsel ve politik birikimini dikkate alarak politikasının merkezine insanın özgürleşmesini, refah içinde yaşamasını ve mutluluğunu koymaktadır. CTP Gençlik Örgütü kurulduğu günden bu yana; Kıbrıs’ta bulunan tüm insanların; insan haklarını ve özgürlüklerini, insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşamaları adına mücadele vermektedir. Bizler, farklılıklarımızı zenginlik sayarak, toplumun hangi kesiminden, köken ve kültüründen geldiğine bakmaksızın ve daima, her anlamda “ötekileştirme kültürüne” ve önyargılara karşı durarak, hak ve özgürlükler için direnerek mücadele ettik, etmeye de devam edeceğiz. Yeni döneminde örgütümüz yeni bir gençlik siyasetini ülke siyasetine kazandıracak, alternatif ve rekabet eden planlı ve projeli poletikaları ülke gençliğimizin katılımı ile topluma servis edecektir. Yeni Yılın, ülkemize toplumsal barışı ve çözümü getirmesi dileklerimizle.