“Gençlere tek tavsiyem: ÇOK ÇALIŞIN”
Bu sezon TKBSL’de mücadele edecek olan YDÜ’nün tecrübeli yıldızı Hülya Özkan üniversitenin haber ajansına özel bir röportaj verdi
Yakın Doğu Üniversitesi Kadın Basketbol takımı oyuncularından başarılı forvet Hülya Özkan açıklamalarda bulundu. Basketbol macerasının nasıl başladığını, Yakın Doğu Melekleri’ne katılma sürecini, Süper Lig’e yükselme hikâyelerini ve basketbol hedeflerini anlatan Hülya kariyerinin satır başlarını anlattı.
Başarılı forvet oyuncusu Hülya Özkan’ın basketbola başlama hikayesini bize anlatır mısınız? Kaç yaşında basketbola başladınız; ailenizin desteği ile mi başladınız; yoksa kendiniz mi istediniz?
Basketbola başlamamı ailem tabi ki destekledi. Okul takımında bir antrenörümüz vardı, beni aslında biraz da kendisi yönlendirdi, onun sayesinde başladım diyebilirim. Şöyle ki, BOTAŞ Spor o zamanlar taramalar yapıyordu, bölgesel... Bir tarama esnasında ki bu tarama fiziksel ölçütlere göreydi, antrenörümüz beni önerdi; bu vesileyle BOTAŞ’ın Deneme Kampları’na gittim ve basketbol maceram böyle başladı.
Yakın Doğu Üniversitesi artık Süper Lig’de mücadele edecek. Süper Lig’e yükselme süreci nasıl geçti sizin açınızdan, elemelerde neler hissettiniz?
Aslını isterseniz, Yakın Doğu Üniversitesi takımının antrenörü İlker Gözeneli ilk geldiğimiz zaman bize İkinci Lig’in Birinci Lig’den çok farklı olduğunu anlatmıştı. Gerçekten de öyle olduğunu gördük. Biz, Birinci Lig gibi çok sert bir lig bekliyorduk; ancak öyle olmadığını gördük. Grup olarak 36 maç yaptık zannediyorum, sadece en son 8’li finallerde bizi zorlayabilen takımlarla karşılaşma şansımız oldu.
Kendimizi hazırlamıştık aslında. Ben Yakın Doğu Üniversitesi ile anlaşırken hedef belliydi, hedef Süper Lig’e çıkmaktı. Ve biz de o doğrultuda geldik; antrenörümüz de bizi seçerken o doğrultuda seçti. Biz de takımımız için elimizden ne geliyorsa yapmak istedik ve yaptık. Bu dönemde çok çalıştık, 1 yıl boyunca gerçekten çok çalıştık. Yakın Doğu Üniversitesi’ni Süper Lig’e çıkarmak için yönetimiyle, idarecisiyle, teknik kadrosuyla ve oyuncularıyla herkes özveri ile çalıştı. Bu çalışmaların sonucunda da çok mutlu bir şekilde Süper Lig’deyiz.
Siz zaten daha önce Süper Lig’de oynamış bir sporcusunuz; fakat şimdi takımın Süper Lig’e yükselmesi sizce neleri değiştirecek? Geçen sene ile bu seneyi kıyasladığınızda farklılıklar var mı, ne gibi farklılıklar olacağını düşünüyorsunuz?
Biliyorsunuz aslında genel prosedür ve Türkiye Kadın Basketbol Federasyonu’nun getirdiği kurallar var. Yabancı oyuncu değiştirmeler ile ilgili mesela… 5 yabancı oyuncu hakkı getirildi bu sene, yanlış hatırlamıyorsam. Aslında bir yandan iyi bir yandan da kötü oldu. Fakat bizim bu sene yaptığımız transferler gerçekten çok kaliteli oyuncular. Mesela bu oyunculardan iki tanesi zaten daha önce Süper Lig’de oynamış oyuncular. Bu da bizim için önemli bir avantaj. Çok güzel ve güçlü bir takım olduk. Gerçekten birçok takımı bayağı zorlayacağımızı düşünüyorum ve buna inanıyorum. Herkes elinden geleni yaparsa ve bu doğrultuda devam ederse hedeflerimizden kopmayız. Başarılarımızın üzerine yenilerini koyarak devam ederiz.
Yakın Doğu Üniversitesi basketbol takımını nerelerde göreceğinizi düşünüyorsunuz? YDÜ’nün Başarı hikâyesi sizce nasıl devam edecek?
Yakın Doğu Üniversitesi aslında çok istikrarlı gidiyor. Ben Yakın Doğu Üniversitesi’nin Türkiye Ligi’nde oynayacağını bundan iki yıl önce duymuştum. O zamanlar prosedürler daha farklıydı. Basketbol Federasyonuyla görüşülmesinin ardından dört tane Türk ve bir de yabancı oyuncuya izin verilmişti. Dediğim gibi Yakın Doğu Üniversitesi başarı anlamında çok istikrarlı gitti ve hala da çok istikrarlı gidiyor. Takıma katılan oyuncular ve antrenör değişikliği, kısaca takımımızın yeniden yapılanması da bunun en büyük örneği. Yeni antrenörümüz Alper Durur’u daha önceden tanıyorum, kendisi Süper Lig takımlarının antrenörlüğünü yapmış çok değerli bir isim. Bu sene de hedefimiz biliyorsunuz Süper Lig’de ilk sekiz içerisinde olmak ve Avrupa’da oynamak. Basketbol altyapısı tam olduğu için ve kademe kademe ilerlendiği için bu istikrarlı ilerleyişin Yakın Doğu Üniversitesi’ni çok iyi yerlere getireceğini düşünüyorum.
Yakın Doğu Üniversitesi KKTC’de bir üniversitenin takımı. KKTC’de basketbola olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mükemmel. Ben aslında böyle bir şeyi hiç beklemiyordum. İlk zamanlarda seyirciler açısından biraz sıkıntılarımız olmuştu. Fakat daha sonra yapılan tanıtımlarla, bilinirliğimizin artmasıyla ve aldığımız başarılar ile gerçekten çok insana ulaştık ve ilgilerini basketbola çektik.
Finalden dönüşümüz inanılmazdı gerçekten... Anlatılır gibi değildi. Finalden dönüşümüzde havaalanında bizi karşılamaya gelen insanların çokluğu ayrı, coşkuları ayrı hayret uyandırıcıydı. Hayatım boyunca ilk defa böyle bir durumla karşılaştım. Zaten ilk defa İkinci Lig’de oynadığım için ilk defa bir lig yükselmesi yaşamıştım. Böyle bir yükselişi ilk yılımda Yakın Doğu Üniversitesi’ne yaşatmaktan da büyük mutluluk duydum. Hele ki o seyircilerle bir araya gelmemiz, birlikte sevinmemiz, fotoğraflar çekilmemiz gerçekten tarif edilemez bir mutluluktu benim için.
Genç basketbolculara ve çocuğu basketbol ile ilgilenen ailelere neler söylemek istersiniz?
Bir genç basketbolcu için kesinlikle ailenin desteği çok önemli. Benim ailem basketbol konusunda beni çok destekledi. Hiçbir zaman “Hayır, bu antrenmana gitmeyeceksin” gibi bir yaklaşımları olmadı. Bu anlamda en başta ailenin desteği çok önemli. Ayrıca oyuncunun içinde heves varsa, “ben sporcu olmak istiyorum”; “ben basketbolcu olmak istiyorum” hissi varsa zaten 1-0 önde başlıyor. Bundan sonrası ise çalışmak, başka bir kuralı yok. Sabah-akşam, gece-gündüz, hiç tatil filan düşünmeden çok çalışmak gerekiyor kesinlikle. Basketbol durağan bir spor değil. Bıraktığınız yerde durmuyor, inanılmaz bir ivme ile ilerliyor. Bu yüzden de tek tavsiyem bu olabilir: çok çalışmak