1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. GENÇLERİN KAYGILARI
Sami Özuslu

Sami Özuslu

GENÇLERİN KAYGILARI

A+A-

"Kaygılarımı ifade etmekten daha doğal bir şey olamaz" dedi Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı... Yüzde bir milyon kere doğru bir cümle... Kaygılarını ifade edebilmeli Cumhurbaşkanı... Ama sadece kendisi değil. Herkes ifade edebilmeli kaygılarını... Tek tek her birey... Her örgüt... Her parti... Herkes!

*  *  *

Zaten mevzu da buradan çıktı. CTP Gençlik Örgütü 'farklı bir ses' verdi. Cumhurbaşkanı'nın 'yol ayırımındayız' söylemine tepki verdi. Hükümettekiler ve muhalifler 'tek ses' uğruna mıdır nedendir bilinmez, pek suskun dururlarken siyasette, gençler bozdu sessizliği... 'Gerginlik yaratıyor bu tür de çıkışlar' diyerek Akıncı'ya 16 Nisan'daki yemek öncesi 'böylesine söylemlerden uzak durun' mesajı iletildi. Akıncı bunun üzerine 'kaygılarını ifade etmenin doğal olduğunu' söyledi. Kendisini eleştirenlere kızdı. Çözüm vizyonundan hiç sapmadığını falan anlattı.

*  *  *

İletişimin ilk kuralı şudur: 'Sizin ne söylediğiniz değil, onun nasıl algılandığıdır mühim olan...' Demek ki algı tarafındaki sonuç, iletinin niyetiyle uyuşmuyor. 'Ben barış isterim' demek, sizin 'barış için gerekeni yapıyor' olduğunuzu göstermeye yetmeyebilir her zaman. Bu durumda 'algı' tarafında da sıkıntı olabilir, ama sonuç değişmez. O algıyı değiştirebilmektedir marifet. Ama söylemle... Ama eylemle...

*  *  *

Nasıl ki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın 'kaygılarını ifade etmek en doğal hakkı'dır, bu hak herkeste vardır. Gençlerin de vardır. Çünkü gelecekten asıl kaygı duyan çocuklardır, gençlerdir. Bu adada çözümsüzlük koşullarının devamı halinde 'kaçacak delik' arayacak onlardır. Ateş çemberindeki coğrafyamızda en ufak bir kıvılcımın yakacağı gençlerdir. Kalıcı bölünmeyle, yani taksimle yobazlığa mahkum edilecekler şimdinin ve yarının nesilleridir. Türk Lirası kazanıp Sterlin ödemeye mahkum bir hayata 'hayat' denilemeyeceğini biliyor, görüyor gençler. 'Yol ayırımı'ndan söz ederken, aslında 'alternatif yol' olmadığını, bir 'uçurum'a doğru süratle yol alındığını görüyor, bundan kaygı duyuyor gençler... Biraz 'empati', onları anlamaya yeter.

*  *  *

Her eleştireni 'düşman' bellemek bizim gibi toplumların özelliği olsa gerek. Eleştiriyi hem 'gelişmenin dinamiği', hem de 'arkadan esen ve 'yelkenleri şişiren kuvvetli bir rüzgar' olarak görmek gerekiyor. Hele 'dost' eleştirisini... Yani Derinya ve Aplıç açılmadı diyorsa Mağusa İnisiyatifi, mutlu olmak gerekir. Eğer kapıları açmaksa niyet... Eğer Çözüm Hemen Şimdi İnisiyatifi 'Guterres Çerçevesi'ne sahip çıkın' çağrısı yapıyorsa, keyif almak gerek. Eğer o çerçevenin içindeysek... 'Yol ayırımı demek yanlış, germeyin ortamı' demişse CTP'li gençler, onur duymak gerek. Yeni nesillerin kendi görüşlerini bağımsızca ifade edebilmesini istiyorsak eğer... Bu insanların, bu örgütlerin eleştirilerinden, kaygılardan ve kaygılarını ifade etme haklarını kullanmalarından zarar gelmez çözüm çabalarına... Eğer çözmekse niyet...

Bu yazı toplam 2105 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar