‘Gençlik (!) ve Spor (!) Bayramı’
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Atatürk’ün, gençlere armağan ettiği bir ’19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’ yıldönümü daha geçti. Bu seferki farklıydı. Soma’daki maden kazasında hayatını kaybedenler için Türkiye’de olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ta da genel yas ilan edilmiş bu nedenle de stadlardaki törenler iptal edilmişti.
Eğer Soma’daki facia yaşanmasaydı (keşke yaşanmasaydı), ‘Genel Yas’ ilan edilmeseydi ve de törenler yapılsaydı ne olacaktı ?
‘Gençlik ve Spor Bayramı’nın ‘Gençler’i, kendilerine armağan edilen bu özel günde, -aynı Türkiyede olduğu gibi, Kuzey Kıbrıs’ta da- stadyumlara götürülecekti. Aileleri ve daha da önemlisi ‘protokol’ tribünlerdeki yerlerini alacaktı. Onlar da, haftalardır hazırladıkları gösterilerini sergileyeceklerdi.
Önce konuşmacılar sırayla kürsüye çıkıp, artık ezberlenenleri tekrarlayacaklardı. Daha sonra, bir-iki öğrenci şiirler okuyacaktı. Hemen sonrasında da ‘gösteriler’e geçilecekti.
Gösterilerde neler olacaktı ?
‘Gençlik ve Spor Bayramı’nın ‘Spor’ bölümünde, güzel, renkli giysiler içindeki gençler, hoparlörlerden verilen müzik eşliğinde, tepeden tırnağa ‘spor’ (!) kokan hareketler yapacaklardı. Kollar yukarı..Kollar aşağı...Üç adım sağa, üç adım ortaya...İki ileri, iki geri... Kendi çevrende dön... Tekrar üç adım sağa, üç adım ortaya.. İki ileri, iki geri... Sonra en baştan yeniden...
Ellerinde ne olurdu bilmem. Renkli kurdeleler de olabilirdi, çemberler de...
Sonra bir başka grup genç... Ve bu hareketlerin benzerleri....
‘Gençlik ve Spor Bayramı’nın ‘Spor’ bölümü de böylece tamamlanmış olacaktı... Sonra... Milli oyunlar... (O da spor sayılır)...
Ve tören bitti.... Bir yıl sonraki 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’na kadar Allah Kerim...
***
Törenlerin programını falan görmedim. Görmem de gerekmezdi zaten. Yazdıklarımın hepsini, uzun yılların deneyimine dayanarak kafadan attım. Bire bir değilse bile büyük ölçüde tuttuğuna da çok büyük oranda eminim.
Atatürk’ün “Gençlik ve Spor Bayramı” dediği bayram böyle mi kutlanmalıydı gerçekten ? Yıllardır hep merak ettim. Hala da merak etmeye devam ediyorum.
Atatürk’ün ‘Gençliğe’ armağan ettiği bu ‘Özel’ günde, gençliğin ortaya dökeceği varı yoğu bu mu ? Yıllardır merak ediyorum...
Atatürk’ün kendilerine armağan ettiği bu ‘Özel’ günde, gençler, gerçekte kendilerinin bayramını mı kutluyorlardı yoksa kendilerinden istenileni yapıp sıkıcı bir görevi mi yerine getiriyorlardı... Hep merak ettim, durdum.
Ve merak ve heyecanla hala bekliyorum. ‘Bir gün birileri çıkacak ve gerçek bir ‘Gençlik ve Spor Bayramı’ kutlaması için bir devrim yapacak’ diye.
Mesela,
Gençlerin ilim, sanat, vb. her konuda, tüm yeteneklerini ortaya dökme olanağı bulacakları bir bayram günü...
Mesela, gençlerin, bir bütün gün boyunca devam edecek spor müsabakaları ile Bayramlarını kutlarken maharetlerini gösterecekler günü...