1. YAZARLAR

  2. Neşe Yaşın

  3. Gerçeğin sahibi kim?
Neşe Yaşın

Neşe Yaşın

Gerçeğin sahibi kim?

A+A-


Herkesin bir görüşü var… Sorun şu ki; çoğu insan hiç kuşku duymadan inanıyor kendisinin haklı olduğuna… Görüşünü de öyle sunuyor zaten: Ben gerçeği biliyorum ve onu size söylüyorum şeklinde…
Peki, nereden varmıştır kendileri bu tartışılmaz gerçeğe… Bilgilerini nereden almıştır. Yargılayıp kalemi kırdığı bazı insanlar için delilleri nerede görmüştür. Bir düşünce sistematiği içinde yapılan bazı çıkarsamalar vardır kuşkusuz. Kimi insanlar son derece ikna edicidirler. Görüşlerini sunarlarken buna içtenlikle inandıklarını, kendi içlerinde ikna olduklarını hissedersiniz. Burada en dürüst tavır “ Ben gerçeği biliyorum ve bunu size söylüyorum. Benim gibi düşünmeyen haindir.” den çok “Ben şöyle bir gerçeğe ulaştım, beni başka türlüsüne ikna edebilirseniz; buyurun edin” değil midir?
Ne yazık ki düşünce tiranları ile dolu her yan… Kendisi gibi düşünmeyenleri yakıp yıkmaya hazır savaşçılar çıkıyor arenaya…
Bazı görüşlerin kendi içlerindeki tutarsızlıkları ve samimiyetsizlikleri, insana ve dünyaya düşmanlıkları çok bariz bir biçimde görülür. Size de olmuştur mutlaka… İnsanın nutku tutulur, içi parçalanır böyle bir şey işitince. Sakin sakin cevap vermek pek mümkün değildir. Yine de denemeli derim ben… Küçük bir üfürüşle bu kâğıttan kaleleri yerle bir etmek mümkündür çünkü…
Bir yöntem de karşımızdakine sorular sormaktır. Görüşlerini daha da detaylandırmalarını istemektir. Böylelikle tam anlayıp anlamadığımızı, yaptığımız çıkarsamaları denetleyebiliriz. Sorduğumuz soruların karşımızdakini de şaşırtması, doğruluğuna inandığı duruşu üzerine düşünmesi de söz konusu olabilecektir.
Yüz yüze konuşmalarda, vurgular, ses tonu ve bakışlar önemlidir. Bazı insanlar doğruyu yanlış biçimde söylerler. Yanlışın ise çok inandırıcı biçimde sunulması vakidir.
Kimi insanların bizden farklı düşünmesi kabul edilirdir de önemli olan bu düşüncelerin yol açacağı sonuçlardır. İnsanlara zulüm edilmesi, insanların ölmesi demek olan düşünceler vardır. Kendi gibi olmayanlara reva görülen ayrımcılıklar, aşağılamalar vardır. Dilin alıp kendini yola çıkması başkalarını ezip küçümsemesi vardır. Nefretin dile sirayet edip şiddete dönüşmesi vardır.
Bizden farklı çizgide olan kimi insanlar ise bir ezberi konuşmaktadırlar. İnsanlar hasbelkader içinde bulundukları bazı gruplardaki egemen görüşlere eğilim gösterirler. En yakınlarındakilerin anlatılarının etkisi altında kalmışlardır. Karşıt grupların politik eğilimleri, yaşam biçimi tercihleri konusunda yalan yanlış, seçicilikle oluşturulmuş bilgilere sahip olmuşlardır. Diğerlerine kötülüğü ve kabul edilmezliği simgeleyen markalar takılmıştır ve bunlar kolayca benimsenmiştir. Bir tembellik ve rahatlık halidir bu…
Görüşlerin savaş alanında kıran kırana çarpıştığı bir dünyadayız. Sayısız haksızlıklar ve acılar çıkıyor bu savaştan. Bir yanda dünyayı daha güzel bir yer yapmaya çalışanlar var. Bir yanda ise kendileri ve yandaşları için onun nimetlerinden daha fazla pay koparmaya çalışanlar.
Hayatın içindeki adaletsizliğe ve haksızlığa karşı bir söz ustası olabilmek hep özlediğim bir şey olmuştur. Diğer yanda ise başka söz ustaları var. Ustalığın kendini hedeflemiş… Onu kendi çıkarları ve yükselişleri için kullanmaya koyulmuş. Böylesi sözler bir süre parlayıp yanarlar ama hayatta bir karşılıkları yoksa silikleşip sönerler. Hayattaki bir gerçekliğe, bir ihtiyaca, kolektif bir kalp ağrısına denk düşen sözler ise hep yaşarlar.
Sözler acıtıp duruyor bizi… Sözlerle süren savaş silahlarla, parayla, zulümle sürenin yardımcısı çünkü… Talan ve yağma düzeninin, sayısız acıların sürmesi demek çünkü…
Söz becerileri kolaylıkla paraya ve iktidara dönüştürülebiliyor günümüzde… Amaç para ve iktidar olunca söz bunun bir aracı olarak kirlenip duruyor.
Nice söz ustaları gördük; sahte çıktılar. Bizi sever gibi yapmaları ve sözü bu doğrultuda kullanmaları kendi çıkarları içindi yalnızca…
Sözün yalanından kaçmak için nice sessizlikler de gördük. Doğruluktan emin olmadan, buna kendini ikna etmeden konuşmayanlar…
Farklı görüşlerimiz, farklı yaklaşımlarımız olması güzel bir durum. Gerçeğe, doğruya ve güzele ulaşmak için söz, sözün yardımcısıdır çünkü…
Her hafta yanınıza gönderdiğim sözlerim sadece kalbimden geçenlerdir. Bunu belirtmek isterim. Birisi beni aksine ikna edebildiği sürece değiştirmeye hazırım onları.
Bazen birilerini acıtmak da istemiş olabilirim. Dünyayı, başkalarını acıttıklarına inandığım, içimdeki öfkeye engel olamadığım için olmuştur bu…

Bu yazı toplam 2767 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar