1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Gerçek Kıbrıs’ta ve Banana tarafında iki gün!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Gerçek Kıbrıs’ta ve Banana tarafında iki gün!

A+A-

İki günün notları ve izlenimleri…

Perşembe ve Cuma…

Perşembe öğleden sonra “Şamali Cumhuriyeti”ndeki Kermiya’dan geçip, “artık Güney ve Kuzey yok” dedi ya Ersin Tatar, “Kıbrıs Cumhuriyeti”ne giriş yaptım…

Cümle çok uygunsuz!

Olabilir!

-*-*-

Ersin Tatar, “çatlasınlar patlasınlar, devletimiz ebediyen yaşayacak” da dedi ya!

Dünyalar benim oldu!

Ersin bey, “çatlasınlar patlasınlar” diye bir gazeteye özel demeç mi verdi?

Evet verdi işte!

Bu adam bir devletin başkanı mı yoksa şaka mı?

Abi ne şakası, Cumhurbaşkanı bunu “çatlasınlar patlasınlar” diyor ama kime söylediği pek net değil!

-*-*-

Fuat Oktay’a mı, Devlet Bahçeli’ye mi yoksa Hakan Fidan’a mı?

Tabii ki onlara diyemez!

Mümkün mü?

Peki kime dedi?

Kim, “KKTC” adlı devlet veya sahte devlete, kimseye sormadan “yeni isim” verdi ki?

Kim verdiyse onlara dedi!

-*-*-

Tamam tamam, bana dedi!

KKTC’ye “Golyandro sapından devlet” diyordum ya!

Bu arada belirteyim, olur da birileri önüme Anayasa değişikliği ile gelir, yemin ederim, sırf inadına “hayır” diyeceğim…

-*-*-

Neyse; Larnaka Havaalanı’na gittim…

Kızım İngiltere’ye dönecek…

Yolcum var yani…

Yolda giderken bir mutluyum, bir mutluyum ki anlatamam!

Bizdeki tavuk dışkılarının tam aynısında Lefkoşa – Larnaka yolu üzerindeki bazı tarlalara da dökülmüş!

Koku aynı!

Demek ki, gerçek ya da sahte fark etmez; tarlalara dışkı dökerseniz, böyle misler gibi koku yaparmış!

Bu arada net bilgi, paylaşabilirsiniz; Larnaka Havaalanı’nı kullanan Kıbrıslı Türk sayısı, Ercan’ı kullananların kat kat üzerindedir…

Sebep mi?

Birincisi “fiyat” farkı!

İkincisi “uçuş süresi” falan…

-*-*-

Derken, “ucuz taraftan benzin almayı unutmuşum…”

Mecburen “Kıbrıs Cumhuriyeti’nden” alacağım…

Bir istasyona giriyorum, tenha!

Adeta otomobil yok!

Çalışan da iki kişi…

Biri Afrikalı…

Ama istasyon tertemiz…

Az çalışıyor olmaktan da olabilir…

-*-*-

Derken, geçiş yerindeki beklemeler dahil, yola çıktıktan tam üç saat sonra, Kıbrıs Türk Erdoğan Devleti’ne, pardon, yeni adı neydi bizim devletin; “Banana” mıydı?

İşte oraya geri döndüm…

-*-*-

Bisikletimin arka tekerleğinin telleri koptu yine…

Taçam hocam, “bırakacan gardaş” dedi…

Bıraktım, bisikletsiz kaldım…

Süremedim…

Çok sıkıntılı bir durum…

-*-*-

Çok fazla telefon çağrısı aldım bu arada…

Doktor – reçete meselesi vatandaşı çok kırdı…

Bir çok kişi, “ilaç alamıyoruz, reçete yazdıramıyoruz” falan diyor…

-*-*-

Bir de başka telefon aldım…

Ayıptır söylemesi, UBP’nin içişleri ile alakalı…

Beni arayan çok çok eski UBP’li dostum, “gözün aydın, Ersin’in işini bitirdiler” dedi…

“Allah korusun! N’oldu gardaş?” diye sordum…

-*-*-

Anlattı…

Özet bir dedikodu yapalım…

Efendim, UBP’de, eskiler, yeniler, tamamı Ünal beyden yanadır… Türkiye bu konuda kesin kararlıdır…  (Taçoy ve Faiz abi dahil), artık liderlik yarışına falan kimse girmeyecek… Tüzük de değiştirilecek… Eski delege sistemine geçilecek ve 2025’te Ünal Üstel partinin cumhurbaşkanı adayı olacak” dedi…

Dedim, “yazacağım bu anlattıklarını”…

“İsmimi verme” dedi!

Vermiyorum…

Ama ipucu verebilirim…

“Anavatanın buradaki efendilerine çok yakın biri…”

Cauuuv!

-*-*-

Bir dedikodu daha vereyim mi?

Ersin Tatar zaten bu meseleyi biliyormuş ve yürüyüp durup, Ünal abiyi kesiyormuş!

“Ma nedir be bunun yaptığı, me nedir oğlum bu Ünal’ın yaptığı!!!”

-*-*-

Ve bisiklet sürememenin verdiği tembellikle, uyuz uyuz sağda solda bir şeyler okumaya çalışırken, gözüme Oğuzhan Hasipoğlu ilişiverdi…

“Oturduğumuz yerde bizi kimse tanımaz” dedi…

İngiltere’de Muhafazakar Parti Konferansı’na katıldı ya…

Helal!

İyi güzel sevgili Oğuzhan da, devletinizin adını değişiyorlar, alkışlıyorsunuz… Partinizin başkanını darbeyle aşağıya alıyorlar susuyorsunuz…

Türkiye’ye bile konuşma şansınız yok; Dünya ile nasıl konuşacaksınız?

Sizi kim ciddiye alır ki?

Neden ciddiye alınasınız ki?

-*-*-

Ve mahkeme önündeyiz…

Ali Kişmir’e, özgürlüğe, bağımsızlığa, müdahalesiz Kıbrıs’a sahip çıkmaya gelenler çok kalabalık…

Çok mutlu ve umutluyum…

E hafta sonu da geldi…

Dedem da derdi, “Gider bir vusgicik!”…

-*-*-

Artık Kuzey veya Güney yok…

Ersin abim öyle dedi ya…

Haliyle, ben de Gerçek Kıbrıs’ta ve Banana tarafında geçirdiğim iki günden bazı notlar paylaşmış oldum…


Bize bir şey olmaz!

Bilim insanlarına göre, 3 Temmuz 2023, tarihin en sıcak günüydü...

Temmuz ayı da 1940’lardan bu yana, en sıcak Temmuz olarak kayıtlara geçti...

Ve Eylül 2023 de, “en sıcak Eylül” oldu...

-*-*-

İngiliz The Guardian gazetesi dün konuyu manşetinden yayınladı...

“Kontrolden çıktı” manşetiyle verilen haberde, bir önceki Eylül ayına göre, bu yılki Eylül ayı sıcaklık ortalamasının yaklaşık 1 derece santigrat daha yüksek olması, “son derece ürkütücü”...

-*-*-

Bize bir şey olmaz mı diyorsunuz?

-*-*-

Öyle demeyin!

Uzmanlar uyarıyor!

İşaretlerini son birkaç yıldır görüyoruz!

Fırtınalar artar ve şiddetlenir...

Kuraklıklar baş gösterir...

Yangınlar çoğalır…

Örneğin okyanusların suyu yükselir...

-*-*-

En çok umurunuzda olanı söyleyeyim; ortalama sıcaklıklar 3 derece artarsa, okyanuslar 4 metre kadar yükselebilir...

Akdeniz de yükselir...

İskele bölgesindeki tüm inşaatlarınız, su altı kentine dönüşür!

-*-*-

“Bizimkisi gibi küçücük bir adanın küresel ısınmaya katkısı olmaz” diyebilir misiniz?

Elbette dersiniz ama bu meseleyi tamamen “boş” geçemezsiniz!


ali.png

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-Sen), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) de gazeteci Ali Kişmir’e destek belirtti. Üç sendikanın ortak açıklamasında, “Ali Kişmir'e açılan bu utanç verici davanın ayıbını en doğrudan ve hızlı çözecek yöntem Cumhuriyetçi Türk Partisi ile bağımsız milletvekillerinin ortak yasa değişikliği önerisidir. Hükümet partileri için bu öneri bir uzlaşı ve kötü tabloyu güzellikle bitirmek için fırsattır” denildi… Ben de, “İktidar partilerinin değerli vekilleri… Bu ülkeyi gerçekten sevdiğinizi, talimatla yönetilmediğinizi bir kez olsun gösterseniz” diyecektim… Dün olduğu gibi, bu dava ortadan kalkana kadar, sevgili Ali’yi kucaklamaya devam ediyoruz…

Bu yazı toplam 1982 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar