1. YAZARLAR

  2. Zeki Kayalp

  3. Gerçeklerle yüzleşmek
Zeki Kayalp

Zeki Kayalp

Gerçeklerle yüzleşmek

A+A-

Sezon başı Gabira Türkiye amatör ligine giderken, acaba yeni bir Mete Adanır doğar mı deniyordu. Devre arası Çağrı ve Musa, Gabira gibi Türkiye amatör liginin yolunu tutunca bir anda ortalık allem, gallem oldu. Neymiş efendim, kulüpler mağdur olmuş. Yetiştirme parası alamıyormuş. Kalite düşecekmiş. Türkiye’den dost kazığı yemişiz. KTFF pasif kalmış gibi garip ve anlamsız argümanlar tartışılmaya başladı. O zaman ben de şunu söylemek isterim. Yalnızca futbolcu değil de doktor, mühendis, işletmeci ve diğer sektörler olsun kaçan her çocuk için yetiştirme parası neden istemiyoruz?

Belki KKTC futbolunu ve ekonomisini kurtarırız. Ne de olsa tümü ülkemizin alt yapılarından yetişmiş.

Konu bizlerin çıkarı olduğunda her şey güllük gülistanlık, kimse ses çıkartmıyor. Ne zaman birileri kuyruğumuza basar, bas bas bağırmaya başlarız.

Halbuki bu düzenin yaratıcıları bizler değil miyiz?

Mevcut koşulda (tanınmamışlık) elimizin kolumuzun bağlı olduğunu yıllar önce anlatmaya çalışsak bile bazı kesimler anlamak istemedi. Sistem gelip tıkandı. Sistemi tıkayan da alaturka düzeni seçen futbol ailesinin tüm bireyleri olmuştur. Bugün kimse çıkıp bu çocuklar neden gitti veya kulüpleri mağdur kaldı diye feryat etmesin.

Hele hele sendika başkanları veya kamuda çalışıp futbol sektöründen para kazananlar hiç konuşmasın.

Onların hiç hakkı yok. Çünkü futbol piyasasını öyle bir yapmışlar ki (Süleyman hocaya sağ olsun),  futbol 10 kişi etrafında dönmeye başladı. Bu kavga, lise ve üniversite mezunu işsiz kalan, hiç bir sigorta yatırımı hatta geleceği olmayan gençlerle, piyasayı esir alıp aynı anda birden fazla iş yapıp haksız kazanç elde eden ağaların kavgasıdır.  Bu yüzden kimse çıkıp ahkam kesmesin.

Bizler yabancı transferi yaparken ya beleş alıyoruz, ya beleş yerli oyuncu gitmesine de alışmalıyız. Bırakalım biraz da çocuklar reklam yapsın. Hep bana bana olmuyor.  Biliyoruz ki, onların hedefi KKTC meclisine girmek, sendika başkanı olmak veya memleketi yönetenlere yalakalık yapmak değildir. Yaratılan bu alaturka düzenden uzaklaşıp, kendilerine gelecek hazırlamaktır. 

Her zaman söylediğim klasikleşmiş bir cümle var. “Dünya gerçekleri, Lefkoşa dikili taş siyasetine benzemez” diye. Belli ki, hala daha anlamayan var. O zaman bıkmadan usanmadan bir defa daha hatırlatayım. “Dünya, KKTC eksenin etrafında dönmez. Dönmediği için KKTC futbolu dünya haritasında yoktur ve dünya var oldukça asla olmayacak. Dünyada bizlerin kabul etmediği bir hukuk sistemi var ve tüm faaliyetler o hukuk sisteminin etrafında şekillenir.

Ya ayak uydurursunuz. Ya da dışta kalırsınız. 

Bizler 40 yıldır dışta kalmayı tercih etmişiz.

Ne de olsa Ganimet kültürü, dünya hukuk sisteminden daha çok hoşumuza gitti. 

Bu yüzden çok fazla ağlamaya, sızlamaya, bağırmaya, feryat etmeye gerek yok”.

Her kes şunu çok iyi bilmeliydi.

Elbet bir gün bu düzene karşı çıkacak gençlerimiz olacaktı. İşte, o gün bu gündür.

Garagözlüğün son perdesi olan KKTC futbolundan kurtulup gerçeklerle yüzleşmek isteyen üç beş delikanlı kendilerine hedef koymuşlar. Başarılı olup olmayacaklarını bilmiyorum. Ama kesinlikle doğru iş yaptıklarına inanıyorum. Çünkü bu gençlerin hedef belirlemesi gelecek nesillere ışık tutacaktır.

 

Bu yazı toplam 1503 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar