1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Gerçekten isteyince oluyor”
“Gerçekten isteyince oluyor”

“Gerçekten isteyince oluyor”

Profesyonel aşçı olan Çiğdem Bozkurt, “L’kal Kafe” isimli kafeyi açarak, hayalini gerçekleştirmiş…

A+A-

Dila ŞİMŞEK

Profesyonel aşçı olan Çiğdem Bozkurt, Mutfak Sanatları Akademisi’nde eğitim almış, hayalini gerçekleştirerek “L’kal Kafe” isimli mekanı açmış. Büyük bir özenle hazırladığı yiyecekleri sunan Bozkurt, kendisini geliştirmeye devam edeceğini söylüyor.

Üniversitede anaokulu öğretmenliği okuyan Bozkurt, her ne kadar çocukları sevse de, bu mesleği edinmek istemediğini fark etmiş ve aşçılığa yönelmiş.

“Anaokulu öğretmenliği okudum, vazgeçip aşçılık eğitimi aldım”

Bozkurt, “Biraz klişe olacak ama, yemek yapmayı her zaman çok seviyordum. Anaokulu öğretmenliği yapmayı istemediğimi fark ettiğimde, zaten sevdiğim bir şey olan ‘yemek yapmayı’ meslek edinmek istedim. Sonrasında araştırdım, aşçılığın aslında aranan, ihtiyaç olan bir meslek olduğunu gördüm” diye anlatıyor.

“Kendi yerini açmak, her aşçının hayalidir…”

İstanbul’da ve Alaçatı’da birçok büyük restoranda çalıştığını belirten Bozkurt, Kıbrıs’a döndüğünde de farklı yerlerde görev aldığını ifade ediyor. “Kendi yerini açmak bu mesleği yapan herkesin hayalidir. Kendi istediğim şekilde sunum yapmayı hep istiyordum, ama maddi yetersizlikten yapamamıştım. Sonrasında bu sorunu biraz aşınca, bu fırsatı elde ettim. Tabii yine sıkıntılar çekiliyor ama bir yerden başlamak lazım. 12 Nisan’dan beri aktif olarak hizmet veriyoruz” şeklinde konuşuyor.

“Aşçılığı meslek olarak yapabileceğimi söyleyip beni yönlendirebilecek kimse yoktu etrafımda”

Lefkoşa’nın bir ruhu olduğunu ve bunu çok sevdiğini dile getiren Bozkurt, “Aslında Güzelyurtluyum, ama burası başka… Buranın atmosferi çok güzel” diyor. Yirmi sekiz yaşındaki Bozkurt, mesleğini büyük bir keyifle yaptığını söylüyor, “Küçükken sürekli annemin yemek yapışını izler, internetten videolara bakardım” diye ekliyor. “Tabii bunu meslek olarak yapabileceğimi söyleyip beni yönlendirebilecek kimse yoktu etrafımda. Bu sebeple gastronomi okumayı düşünmemiştim” şeklinde devam ediyor.

“Bir aşçının en büyük motivasyonu, insanların o yemeği tadıp beğendiğini söylemesidir”

Bozkurt, sözlerine şöyle devam ediyor: “Menümüz şimdilik çok çeşitli değil, çünkü hızlı ve pratik olsun, daha çok yapayım diye kalitesinden ödün vermek istemiyorum. Yaptığım tüm yemekleri, tam kalitede yapmak istiyorum. Örneğin el makarnası var, sipariş edildikten sonra hamurunu açmaya başlayıp, öyle pişiriyorum yemeği… Zaten bir aşçının en büyük motivasyonu, insanların o yemeği tadıp beğendiğini söylemesidir. Bu, emeğimizin en büyük karşılığı… İnsanlara ise şunu söylemek istiyorum: Yapamam diye bir şey yok. Evet zorluklar var. Ama gerçekten inanarak isteyin, sabırla isteyin…”

 

 

 

Bu haber toplam 3885 defa okunmuştur