1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. GERGİNLİK SİYASETİ=FAKİRLEŞME
Sami Özuslu

Sami Özuslu

GERGİNLİK SİYASETİ=FAKİRLEŞME

A+A-

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğrulğlu Cuma günü basın toplantısında uzun uzadıya sağa-sola çatıp dururken, basın mensubu arkadaşlardan birine “İyi ki borsamız yok, şimdiye çakılmıştı” dedim. Gülüştük.
Sırtında yumurta küfesi taşımamak böyle bir şey işte… Tahsin bey aklına eseni ‘kişisel görüşümdür’ diyerek söyleyebiliyor.
Kıbrıs’ta çözüm değil çözümsüzlüğün devamına hizmet edecek ne varsa onları yapıyor. Hatta fazlasını da, kimsenin aklına gelmeyeni de yapıyor.
O kadar ileri gidiyor ki, yabancı gemileri ‘vurmak’tan dahi söz edebiliyor.
Gerçekten de KKTC’nin borsası, bir para birimi olsaydı, ekonomi yarım saatte darmadağın olurdu.
Hiçbir ‘sorumlu’ devlet adamı böyle hesapsız konuşmaz, konuşamaz.

*  *  *

Lakin Tahsin beyin şahinleşme merakı tek boyutlu değil. Daha önce de vurguladım: Bütün koşullar şahinlerin işine geliyor.
En başta da Türkiye’nin durumu…
ABD’yle girdiği polemikten Türkiye’nin nasıl çıkacağı belirsiz. 1974’teki Kıbrıs nedeniyle yaşanan Ankara-Washington geriliminden bu yana ilişkiler ilk kez bu noktaya geldi. Taraflar ‘nor’ diyor ‘peynir’ demiyor!
Amerika’da Trump gibi ‘sağı solu belli olmayan’ bir Başkan var. Türkiye’de ise 2019’daki seçimlere odaklanan ve ‘ümmetçilik’ ile ‘milliyetçilik’ arasında gidip gelen, merkezdeki oyları kendine çekmek için her tür gerilim politikasına girişebileceği anlaşılan Erdoğan var.
Sonuç?
Türkiye halkları kaybediyor.
Ve Kıbrıslı Türkler de!..

*  *  *

Nutuk sallamak kolaydır.
Savaşa girmek de kolaydır.
İçeride demokratik çoğulculuk çerçevesinde kurulması gereken ama zerresi bile kalmayan toplumsal bütünlüğü dışarısıyla çatışarak toparlayabileceği teorisi birçok liderin klasik taktiğidir.
Erdoğan bütün alanlarda olduğu gibi dış politikada da ‘tek adam’ olarak sürekli hata yapıyor. Geleneksel Türkiye diplomasisinin büyük ölçüde devre dışı olduğu çok net anlaşılıyor.
Bunu ABD krizi sonrası Erdoğan’ın açıklamasından da anlamak mümkün…
Ankara sürekli birileriyle sorun yaşarken, ‘denize düşen yılana sarılır’ misali geçici, çoğunlukla sürekliliği olamayacak destekler umuyor, ittifaklar içine giriyor. Bir gün Rusya ile iyi geçiniyor, ABD ile bozuşuyor, ertesi gün ABD Başkanı ile fotoğraf çektirip ‘En yakın dönem’ propagandası yapıyor, sonra ortaya çıkıyor ki durum tam tersi… Suriye’de ve Irak’ta dünya ve bölge ülkeleriyle günübirlik ahbaplık veya düşmanlık ilişkisi içine giriyor.
Tüm bunlar yaşanırken, ekonominin freni koptu, yokuş aşağı yuvarlanıyor.
Türkiye’ye entegre edilmiş KKTC de beraber!..

*  *  *

Sterlin 5 TL’ye dayandı. KKTC’de ekonomi dövize bağımlı... Özellikle de sterline…
Bu nedenle TL değer kaybettiğinde Kıbrıs’ta Türkiye’dekinden çok daha fazla tahribat yaşanır. Üreten de tüketen de kaybeder. Rantçı çok küçük bir kesim hariç herkes biraz daha batar.
Başbakan Özgürgün ekonomide işlerin yolunda gittiğini söylemeye devam edecek mi yine? Ya da bir başkası?
Bu mantıkla ve bu entegre edilmiş halimizle bu ülkede ekonomi hiç iyiye gitmedi, gitmeyecek de!..
Kimse bizi kandırmasın.
Hele ‘gerginlik’ ortamlarında fakirleşmeye devam edeceğiz.
‘Barış’ insan yüreğinin söyleyebileceği en güzel sözcüktür. Ekonomi için de…
Savaş tamtamı meraklılarına önemle duyurulur!..

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1661 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar