1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Geri dönülmez bir yoldayız...
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Geri dönülmez bir yoldayız...

A+A-

İlk gençlik yıllarımda, daha lise sıralarındayken Neşe Karaböcek’in bu şarkısını çok severdim. Pile’den Mağusa’daki okula otobüsle gider, gelirken kasetten hep bu şarkıyı dinlerdik.
Neşe Karaböcek o tatlı ve incecik sesiyle ne de güzel söylerdi.
 

“Geri dönülmez bir yoldayım
  Tut ellerimi istersen
  Maziye uzanarak” 

Kıbrıs sorununda da sanırım artık tam da geri dönlmez bir noktadayız. Liderler son hız görüşüyorlar. Bu arada dün akşam İsviçre toplantısının detayları da açıklandı. Zirve toplantısı 7-11 Kasım tarihlerinde kaderimiz yine İsviçre’nin Mont Pelerin kasabasında yapılacak.

Bu toplantı Eide’nin gözetiminde yapılacak. Ama toplantının açılışına Genel Sekreter de katılacak. Geçen hafta muhtemelen Ban Ki Moon’un da zirve toplantısına katılacağını yazmıştım. Dün bu da açıklandı.
Liderler İsviçre zirvesinin resmi açıklamasını önceki akşam 4.5 saatlik görüşme ertesinde yaptı. Liderler bu görüşmeden sonra 31 Ekim’de planlanan görüşmeye de artık gerek olmadığını bu nedenle iptal ettiklerini açıkladılar.

Yani işler yoğun ama yolunda gidiyor.
2016 bitmeden bir anlaşma olur mu?
Ben olacağına inanıyorum. Kim ne derse desin artık yolun sonuna yaklaştık. Tünelin ucunda ışık göründü. Şimdi çok daha dikkatli ve emin adımlarla bu ışığı yakalayacak adımları atmalıyız.

İlk defa bir hafta kadar önce Anastasiadis söylemişti “dönülmez bir yolda” olduğumuzu. Sanırım şimdi artık kimse bu anlaşma zeminini bozamayacak.

Bizim taraf hala sessizliğini koruyor. Bu biraz da 2004 referandumundan sonra yaşanan hayal kırıklığının ürünüdür diye düşünüyorum. Konuştuğum çoğu kimse “haklısın işler iyi gidiyor, çözüm belki de yaklaşıyor, ama ben 2004’te yaşadığım hayal kırıklığından sonra umutlanmak istemem, çözüm olursa o zaman sevinirim” demektedir.

Çok da haksız sayılmazlar. 2004’te yaşadığımız hayal kırıklığı gerçek bir “Travma” idi. Toplum olarak bunu atlatmamız kolay olmadı. Ama bununla sonsuza kadar yaşamamız da olanaksızdır.

Yaşam devam ediyor ve biz de yaşamaya devam ediyoruz. Yaşamda böyle travmalar da istesek de istemesek de, beğensek de beğenmesek de vardır. Önemli olan bu travmaları en az zararla atlatabilmektir.

Bugün Rumlara “2004’te siz hayır demiştiniz, bizi hayal kırıklığına uğratmıştınız, şimdi de biz hayır diyeceğiz” deme lüksümüz yoktur.

Yeniden önümüze bir fırsat penceresi açılmıştır. Bunu iyi değerlendirmek ve ülkemizi yeniden birleştirmek için gereğini yapmak durumundayız. Aksi halde atı alan Üsküdarı geçecek, bölünme daha da kalıcılaşacaktır.Bugün Rumlar çözüme dünden daha farklı yaklaşıyorlar. Anketler hayırların giderek azaldığını, evetlerin çoğaldığını gösteriyor. Siyasi partiler, özellikle Akel ve Disi siyasi irade ortaya koyarak evet kararı alırsa referandumda güneyden evet çıkar diyebiliriz.

Bu nedenle çözüm güçlerinin hedefi bu iki partinin evet kararı alması için bu partilerle yakın mesai yapmalıdırlar.

Neşe Karaböcek’in sözleriyle iki toplum ya el ele tutuşarak birlikte geleceğe yürüyecek, ya da bölünmüşlük biraz daha kalıcılaşacak. Ortası yoktur. Artık gerçekten geri dönülmez bir yoldayız.

Bu yazı toplam 3172 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar