1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Geri sayım
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Geri sayım

A+A-

 

Düğmeye bastım.
Artık geri sayıyorum.
12...
11...
10...
...
3...
2...
1...
Ve...
Bitti!
**
Filmi bu sefer ileri sarıyorum.
46...
45...
...
3...
2...
1...
Ve...
Başladı!..
**
Filmin şimdiki sahnesine geri dönüyorum.
Of!..
Dönmemek daha iyiydi.
Filmin gerisini ya da ilerisini izlemek daha mı keyifli, ne?
Algıda yanılma mı bu?
Yoksa bugünden umudu kalmamış bir toplumun bireyi olmanın cezası mı?
Kestirmek kolay değil.
Çok zor, çok.
**
“Biz ne zaman rahata ereceğiz” dedi dün sevdiğim bir dost...
Düşündüm.
“12 yıl sonra” dedim birden.
Geriye saymaya mı başladım ben de?
Hesap kitap tutuyorsan, bir anlamı olmalı.
Düğmeye basınca zaman daha mı uzun olur, yoksa kısa mı?
Hem ‘zaman’ neden hep aynı akıp gitmez acaba?
Yakınınız ameliyattayken mesela ne kadar zor geçer ‘zaman’, değil mi?
Yahut ne kadar hızla tükenir aynı ‘zaman’, sevdiğinizle birlikteyken!..
**
Zaman acımasız mı sadece, yoksa adaletsiz mi de aynı zamanda?
Takvimden düşen her yaprak saçımıza düşürdüğü aklarla, alnımızdaki kırışıklıkla mı geçip gitmiştir, yoksa çok daha derin izler mi bırakmıştır serde?
Hayat ‘zaman’ın içinde bir kesitse eğer, ne diye ona şekil vermek yerine umursuzca bırakıyoruz kendi haline?
Ve neden bu ‘geri sayma’lar?
Bir yere bir şey mi yetiştireceğiz yoksa?
**
“Rahata ermek” nasıl bir durum acaba?
Kim rahata erdi, ve ne şekil?
Geri sayım başladı da, 12’den 0’a giden yol acaba nelerle dolu?
12 çarp 365...
12 çarp 365 çarp 24...
Ve hepsini çarp 60’la...
Sonra bir daha 60’la...
Milyonlarca saniye!
Durmadıkça sayım, her an bir nefes işte...

Bu yazı toplam 3520 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar