Geriden gelenler…
Değirmenlik kendi yarı sahasında savunma yaparak maça başlamayı tercih etti. Futbolcular birbirine yakındı. Bloklar arasında da yakınlık vardı. Tüm takım savunmaya katkı koydu. Sert savunma anlayışı tüm futbolcularda vardı. Rıfat’a, Hüseyin Yıldırım desteğe geldi. Sol kanat akınlara kapatıldı. Yusuf Kumaş aynı yardımı Ümit Babacan’dan almadı. Ama o bölge de pek sıkıntı yaşanmadı. Katı savunma anlayışı ve buna bağlılık sayesinde kale önü kapatıldı. Boş alan bırakılmadı. Cihangir dış şutlara itildi.
Ofansif yönü güçlü olan takımlara karşı çok adamla savunma yapmak doğru. Ama bence bu savunma ceza sahası içine kadar taşınmamalı. Merkez orta saha oyuncuları savunmanın içine girdi. Bu sayede savunmanın uzaklaştırmaya çalıştığı bütün toplar Fırat ve Folley tarafından toplandı. Takım ikinci bir hücum yedi. Haşim ve Peter hemen ileri itilmeliydi. Bu alanda üstünlük sağlanıp oyun dengelenmeliydi.
Bir takımın sadece savunma yaparak maç kazanması zor. Savunma yaparken mutlaka hücum da düşünülmeli. Top kapıldığı zaman direk hücumlarla gol aranmalı.
Takım top kesmede başarılı. Ama pas yapma konusunda son derece yetersiz. Büyük bir mücadele sonunda top kazan. İki pası arka arkaya yapama. Her aldığın topu rakibe ver.
Maçın genelinde topu koşturtan bir Cihangir vardı. Buna karşılık kaybeden ve sürekli topa sahip olmak için koşan Değirmenlik. Doğal olarak da oyunun bazı bölümlerinde yorulan oyundan düşen bir takım.
Pas hataları üçüncü bölge organizasyonlarını da son derece olumsuz etkiledi. Değirmenlik bu bölgede yok gibiydi. Genelde Sercan Çoban’a uzun atıldı. Sercan’a gerekli destek gelmedi. Top duvardan seker gibi geri geldi. Mustafa hoca bu sorunu çözmek için ikinci yarıda öne Amani’yi itti. Bir hamle daha yapıp Kojo’yu oyuna aldı. Ama bir türlü rakip kalede istediği etkiyi yaratamadı.
Cihangir son derece inatçı ve dirençli bir savunmayla karşı karşıya kaldı. İlk yarı neredeyse Değirmenlik kale sahası içinde oynadı. Ama birkaç dış şut ve duran top dışında rakip kaleye etkili top gönderilemedi.
11 kişi ile savunma yapan bir takım bence geriden gelenlerle vurulmalıydı. Rakip ne kadar iyi kapatırsa kapatsın geriden gelenler en etkili silah. Hasan Yaşınses ilk yarıda istekliydi. Top takımına geçtiği zaman ayağı çizgide. Zaman zaman rakip kaleye sprint yaptı alan yarattı. Arkadaşları görmedi.
45. dakika. Maçın kader anı. Halil Turan’a yapılan müdahalenin penaltı olarak değerlendirilmesi. Yukarıda da bahsetmiştim savunma yapabilen ve ileri gidemeyen bir takım. Hafif bir omuz şarjı. Soyunma odasına mağlup olarak gitme psikolojisi.