Hep bir gerilim ve tahrik politikası izleniyor, bilinçli gibi...

Umarım toplum uyanır ve terse döndürür, bu gidişi…
Kıbrıs adasında yakınlaşma ve dünyaya açılıma ihtiyacımız var çünkü...
Yaşam kalitemiz sürekli geriliyor ve sürdürülebilir bir tablo yok!

Oyun dışında kaldık.
Eriyoruz daha ne…

Kimliğimizle, kültürümüz, ekonomimizle, gençliğimizle…

Türkiye ve Kıbrıs Cumhuriyeti küresel oyunun içinde yer alıyor.
Biz değiliz.
Kıbrıslı Türkler iyice “seyirci” konumuna düştü.

“KKTC" vatandaşları derseniz tam da “görünmez kitle.”

Dünyaya rezil olmak değil, dâhil olmak istiyoruz!

***

Karpaz'daki manastırda peş peşe yaşananlar, Pile'de yol kavgası, Maraş’ta uluslararası sözleşmelerin dikine dikine gidilmesi, fanatik milliyetçilik ve din üzerinden güç gösterisi, sırtını askeri güce dayamış fetihçi ve ayrılıkçı tutumlar bu topraklara huzur getirmiyor.
Kiliseye mescit, papaza taciz, görüşme davetine ret, BM araçlarının önüne dozer!
Yalnızlık kalıyor geriye ve köhnelik…

***

Avrupa Birliği'ne, Birleşmiş Milletler'e, uluslararası topluma meydan okuyoruz.
Kıbrıs Cumhuriyeti ve uluslararası güçler de çanak tutuyor buna, yapıcı ya da yardımcı davranmıyor.
İyice "içe" kapanıyoruz böylece…
İçeride ne olduğunu biliyorsunuz; yandaşlık düzeni, rezil bir hizmet kalitesi ve altyapı, kara para, rüşvet, kirli işler, talimat altında bir demokrasi, biat eden bir siyaset, dekoratif bir hükümet...

***

Avrupa Birliği Başkanı, Kıbrıslı Türkleri kınıyor dünya önünde...

Birleşmiş Milletler öyle!

Gerilimden, hınçtan, düşmanlıktan beslenen zihniyetin umurunda değil...

"Birlemiş Milletler Türk dostu değil" diyor dış Bakan!
“Hepsi düşman…”
Daha birkaç sene önce 75'inci BM Genel Kurulu Başkanı Volkan Bozkır'dı hâlbuki, Türkiye'den...

Bu çağda halen aynı kafatasçı yaklaşımla yürütülüyor siyaset, ne acı...

Kendisi bir başka ülkeden atanmış olmayı hazmediyor oysa…

***

Dünyaya meydan okurken, kendi yurdumuz başımıza yıkılıyor.
Bu zamanda, bir gencin, kendi alın teriyle çalışarak yuva sahibi olması neredeyse imkansız buralarda…
Hayalini bile kuramıyor çoğunluk…
“Yuva” yoksa “yurt” nasıl olacak?
Üleşme düzeninin sonu geliyor.
Deniz bitti, görmüyorlar.
Anneden, babada harçlıkla, katkıyla, mirasla bir yere kadar…
Kıbrıslı Rumlardan kalmış son ihtilaflı toprakları da yabancılara satıyoruz.
Mülksüzleşme büyüyecek daha da…

***
Gerilim siyaseti bizi nereye taşıyacak?
Bugünkü halimize bakarak anlayabiliriz sanırım…

Gözler “hızlı” internette

Turkcell’in “2’nci çeyrek finansal sunumu” Girne’de yapıldı.
Türkiye’den ekonomi yazarları katıldı, Kıbrıs’tan da bir grup gazeteci davet edildi, izledik, sorguladık.
Turkcell Genel Müdürü Mustafa Erkan yaptı sunumu…
Özellikle de “sürdürülebilirlik” kavramı ön planda tutuldu.
Kıbrıs’ın kuzeyinde en fazla üzerinde durmamız gereken kavram bu!

***

“Yenilenebilir enerjiye yatırım geleceğe yatırımdır” dedi Genel Müdür.
Gel de bunu “KKTC Hükümeti”ne anlat!
İhalesiz bir süreçle ülkenin enerji geleceği bir şirkete teslim edildi, hiçbir öngörü, rapor, içerik, yol haritası olmadan…

***

“Data (veri) tüketimi her yıl artıyor, buna paralel enerji ihtiyacı da artıyor, işte o zaman enerji verimliliği gündeme geliyor” diyor Genel Müdür…
Turkcell, toplam enerji tüketiminin yüzde 37’sini güneş panelleri üzerinden sağlamayı hedefliyor.
“Yenilenebilir Enerji”de ilk yatırım da Kıbrıs’a yapılmış.
Güneş enerjisi tarlaları hem önemli bir tasarruf sağlıyor hem de temiz enerji…

***

Turkcell Grubu gelirlerini artırıyor.
(30 Haziran 2023 itibarıyla, Turkcell’in 2. çeyrek 2023 geliri 21,7 milyar TL ve aktif büyüklüğü 136,2 milyar TL)

Uluslararası operasyonları içinde en ciddi büyüme Kıbrıs'ta!
(İstihdam da aynı oranda büyüdü mü Kıbrıs’ta, sorma imkanı bulamıyorum.)

***

Elbette hepimizin gözü yeni nesil internette!

7 Eylül’de 4.5G internete kavuşuyoruz.
Yeni internet için yeni tarife artışı beklenmiyor, şimdilik!

“İnternet hızında olağanüstü fark olacak” diyorlar, göreceğiz.

Turkcell, 4.5G lisansı için 9.6 milyon dolar ödeme yapmıştı, geçtiğimiz Kasım ayında Maliye’ye…
Ciddi bir rakam bu…
Peki, bu kaynak ne oldu, bilen var mı?
Ülkede nasıl bir “yatırım”a dönüştü bu ciddi kaynak, nerede kullanıldı, merak ediyorum.

2 milyon dolar daha ödeme yapacak Turkcell…

3.5 milyon dolar ödemenin de Telsim tarafından yapıldığını biliyoruz.
Tüm bu kaynakları yatırıma dönüştüremiyor bu ülke maalesef!
Üstelik iletişimde “vergi yükü” de Avrupa’nın çok üzerinde…

***

“Yine Bakanlar Kurulu değişmiş” diyor, Türkiye’den gelen Genel Müdür.
“Hep değişir” diyoruz, “aldırmayınız…”
Yeni internetin hızını konuşuyoruz, bakanlar kurulunun hızından önce…
Heyecanla, merakla, hasretle bekliyoruz!

O güzel insanlar

O güzel insanlar, o güzel atlara binip gidiyor, birer birer…

Yetişemiyoruz yitenlerin ardından…

Sokakta azalıyoruz, bilinçte, duruşta…

Issızlaşıyoruz.

Sesleri kalıyor geride, bu ülkeye dair düşleri…

İsyanları, gülüşleri, idealleri…

Hep hatırlamak yetmez, düşlerine sarılmak önemli, mücadelelerini devralmak, böylesi anlamlı, ideallerini yaşatmak…

Mehmet Seyis, Eren abi…

İyi ki bu yolculukta birlikte olduk, yan yana, yana yana, omuz omuza…

“Eşit Egemen” şeysi!