“Volkan Konak konser günü sabah 03.47’de otele giriş yapmıştı. Amerika Birleşik Devletleri’nden geldi üstelik… Çok yorucu bir yolculuk yaşadı. Sabah uyandığında mide ağrısından şikâyetçiydi. Bunun için süt içmek istedi. Sahneye çıkarken de tablet istedi hatta… Özellikle yakın bir arkadaşının tutuklu olmasından dolayı da stresliydi ve mide ağrısını buna yorumlamıştı. Sahnede çok huzursuzdu, gergindi, terliyordu, ağrısı yüzünden anlaşılıyordu. Bir ara sahnede de çantasından hap aldı, içti…”

O gün Volkan Konak’a çok yakın bir isimden aldım bu bilgileri…
Böylesi yorucu bir hayat, tempo, gerilim, stres içerisinde yaşadı hazin sonu…

***

Turistik tesislerimizde “acil müdahaleye uygun donanım ve sağlık personeli şartı” hem sağlık örgütleri hem de uzmanların çağrısıyla tüm toplumun gündeminde…

Demiştim ki, “casinolu otellere tam donanımlı ambulans bulundurma zorunluluğu da getirilmelidir.”

Birisi haklı olarak şunu sordu: “O ambulans nereye gidecek?”

Çünkü hastanelerimizin acil servisi içler acısı halde… Kimi otellerin yakınında ne sağlık ocağı var zaten, ne de hastane…

***

Ünlü şarkıcı Volkan Konak’ın İskele’deki Grand Sapphire Resort & Casino’da konser anında sahnede ölümüyle yeniden sağlık sistemini konuşmaya başladık.

Çok merak ediyorum, ne değişecek diye…

Ama sanırım en önemli meselelerden biri de insanın kendi vücudunu bilmesi, tanıması; bir sızı ya da huzursuzluk varsa, destek istemesi, bir doktora gitmesi, kontrolden geçmesi…

O gün, gündüz saatlerinde, mide ağrısına kendisi çözüm üretmek yerine bir doktora gitmek isteseydi ünlü şarkıcı, belki hayatta olacaktı.

***

Medyaya hiç yansımadı.
O akşam seyirciler arasında göğüs cerrahisi uzmanı bir profesör doktor varmış.

İlk müdahaleyi o yapmış.
Hatta ilk anda “nabız ve solunum yok” demiş.

Kimi başka doktorlar medyadaki paylaşımları ile öne çıksa da ilk müdahaleyi göğüs cerrahisi uzmanı bir profesörün yaptığını bilmiyordum.

Konseri izleyen üç hekim dakikalarca suni solunum ve kalp masajı yapmışlar ancak hiçbir geri dönüş alınamamış.

Yine otel kayıtlarına göre 112 Acil Servisi ambulansı 10 dakika içerisinde otele ulaşmış..

Doktorlar müdahaleyi kesintisiz sürdürmüşler bu sırada…
Sonrası malum…

Grand Sapphire’den de bilgi geldi: “Yakın Doğu Hastanesi’yle anlaşmalıyız, sağlık hizmetini buradan alıyoruz.”

İskele yine de şanslı…
Çünkü Mağusa Hastanesi yakın…
İskele’de özel hastaneler var…

Ya Lapta, ya Esentepe…
Buralarda sağlık merkezi bile yok.
Girne Hastanesi’nin hem uzman hekim hem de donanım kapasitesi son derece yetersiz…

Birileri okullarda “başörtüsü” üzerinden dayatma yapacağına, ülkenin gerçek sorunlarına yoğunlaşabilse keşke…

***

Volkan Konak’ın o akşamki konserinde açılış konuşmasını yeniden izledim.
“Siz varsanız her şey var, yoksanız yok. Dünyada babanızın evindeymiş gibi yaşayın; tohuma, toprağa, insana, sanata, bilime, kadına inanın, gerisi yalan…”

Şimdi çok daha anlamlı bu sözler…
Şimdi çok daha yakıcı…