Burhan Gürkan

Taraflı tarafsız Liverpool’u dünya futboluna sevdiren adamların başında gelir Steven Gerrard. Bu yıl UEFA Avrupa Ligi’nde Beşiktaş ile eşleşince mesai arkadaşım Eren Şişik, “Gerrard İstanbul’a gelecek. Belki de başka sefer göremeyiz. Gidelim mi?” dediğinde ciddi şekilde düşünmüş, Liverpool sempatisi kazandıran bu adamı canlı oynarken görmek için ne yapabilir masaya yatırmıştık ama günün sonunda ayarlayamamıştık. Zaten Gerrard da sakatlığı sebebi ile İstanbul’a gelmemişti. Tıpkı görmeyi istediğim Pirlo’nun geçtiğimiz yıl Galatasaray maçı için İstanbul’a gelemediği gibi.

SON KEZ ANFIELD’A ÇIKTI
Liverpool ile özdeşleşen Kenny Dalglish, Ian Rush gibi isimleri geçmiş dönemlerde büyüklerimiz anlat anlat bitiremez. Biz de heralde ilerleyen nesillere Gerrard’ı anlatacağız. Öyle ki bu yaşayan efsane isim Liverpool kariyerini noktalama kararı aldı ve geçtiğimiz hafta Premier Lig’in 37’nci haftasında Crystal Palace maçı ile birlikte Liverpool taraftarları karşsısında son kez Anfield’ın yeşil çimlerine ayak bastı. Bir sonraki durağı, gelişme süreci içerisinde önemli adımlar atan Amerika.

İLK MAÇ 1998’DE
Gerrard’ın kariyerinin önemli kilometre taşlarına bir göz atalım. Liverpool A takımına ilk çıktığı ve bir maçta forma giydiği yıl 1998. Blackburn Rovers maçında oyuna sonradan dahil olan bu genç futbolcu henüz kimse tarafından bilinmiyordu. Maçı anlatan spiker “Fresh faced teenager Steven Gerrard” diye yorumluyordu onun oyuna girişini. Bir yıl sonra 1999’da Sheffield United’a karşı oynanan maçta ceza alanı dışından aldığı topla rakiplerini geçerek kaydettiği golle bir marka olacağının izlenimini veriyordu.

UNUTULMAZ FİNALLER
2001 yılında Ankara’da bulunduğum kısa süre içerisinde Öğretmen Evi’nin çatı katında o zamanki adı ile UEFA Kupası finalinde Liverpool – Alaves karşılaşmasını izlemiştik. Toplam 9 golün atıldığı ve Liverpool’un altın golle 5-4 kazandığı finalde takımının ikinci golünü Gerrard atmıştı. Bu maç da unutamadığım finaller arasında yerini almıştı. Aynı yıl ligde Manchester United filelerine yolladığı füze ve 2003 yılında kaptanlığa yükselişinin ardından unutamadığım bir diğer final de İstanbul’da Milan ile Liverpool arasında oynanan Şampiyonlar Ligi finalidir. Liverpool ilk yarısını 3-0 geride tamamladığı maçı ikinci yarıda 3-3’e getirmiş,  penaltılarla kupaya uzanan taraf olmuştu. Takımının ilk golünü kaydeden Gerrard’ın elinde yükselmişti kupa. Her ne kadar 2007 finalinde aynı rakibe karşı finalde Atina’da kaybetseler de İstanbul ve 2005 yılı Liverpool taraftarları için ayrı bir yerde duruyor.

ÖNEMLİ MAÇLARI GOLLERLE SÜSLEDİ
2008 yılında Şampiyonlar Ligi gruplarında PSV’ye karşı kariyerinin 100’üncü golünü atan Gerrard 2012 yılında Premier Lig’deki 400’üncü maçını hat trick ile süslüyordu. Geçtiğimiz sezon Liverpool Premier Lig’de şampiyonluğa çok yaklaşmıştı ancak rakip Chelsea ile oynanan maçta ayağı kayan Gerrard topu kaptırmış, pozisyonun devamı kendi filelerinde sonlanmıştı. Bu da Liverpool’un şampiyonluk ümiterinin sonlanması anlamına gelmekteydi.

TEK EKSİK LİG ŞAMPİYONLUĞU
Kariyerinde Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası gibi birçok kupa barındıran Gerrard takımı Liverpool adına 117 gol attı bugüne kadar. İngiltere Milli Takım formasını 114 kez giyerken ne Dünya Kupası’nda ne de Premier Lig’de şampiyonluk yaşayabildi. Ancak Liverpool taraftarlarının gönlünde taht kurdu. Kariyerine yeni bir sayfa açacak olan Gerrard’ı Liverpool forması ile izlemek güzeldi.