GİAD'dan siyasilere hatırlatmalar
Gülercan, daha geç olmadan ülkeye ve geleceğe sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Kuzey Kıbrıs Genç İş Adamları Derneği (GİAD) yaklaşan genel seçim dolayısıyla siyasilere bazı hatırlatmalarda bulundu.
GİAD Başkanı Cemal Gülercan, yaptığı yazılı açıklamada, siyasilerin halka ve ülkeye hizmet vermeleri için halk tarafından seçilen kişiler olduğunu ve tek gailelerinin ülkelerini en iyi şekilde yönetmek ve ülke geleceğini şekillendirmek olması gerektiğini kaydetti.
Gülercan, siyasetin bir hizmet yarışı olduğunu ve iş insanlarının dünya ile uyum içinde en az bir Avrupa ülkesi kadar çağdaş, demokratik ve yaşam kalitesiyle KKTC’de layık olduğu şekilde yönetilmek istediğini ifade etti.
Gülercan, daha geç olmadan ülkeye ve geleceğe sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
“YAPISAL DÖNÜŞÜM PROGRAMINA SADIK KALINMADI”
Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında 27 Mayıs 2016 tarihinde imzalanan ve üç yıllık Yapısal Dönüşüm Programı’nda yer alan neredeyse hiçbir uygulamanın hükümet tarafından hayata geçirilmediğini savunan Gülercan, iki ülke arasında imzalanan bu programa sadık kalınamamasının getirdiği problemlerin, ülkede sorunların aşılması yönünde hiçbir uygulamanın yol kat edememesine sebep olduğunu iddia etti.
“SAĞLIK SİSTEMİ TAMAMEN ÇÖKTÜ”
Ülkede sağlık sisteminin tamamen çöktüğünü savunan Gülercan, doktoru, hemşiresi, hastası, ambulans şoförüne kadar herkesin sistemden inanılmaz ölçüde şikâyetçi olduğunu ifade etti.
Hastanelerin halini “içler acısı” olarak niteleyen Gülercan, nerdeyse her ailede görülen ve toplumu kahreden kanser vakalarının yanı sıra ülkede HIV, hepatit, sıtma gibi bulaşıcı hastalıkların da ciddi oranda yayıldığını ileri sürdü.
“LABORATUVAR AKREDİTE OLAMADI… SONUÇLARI GÜVENİLİR DEĞİL”
GİAD Başkanı Gülercan, Devlet Laboratuvarı’nın korkunç bir çevre felaketine de yol açacak şekilde yandığını, kazanın yarattığı tahribatın kısa ve uzun vadede acı sonuçlarını göstereceğini belirtti.
Bu laboratuvarın işlevsiz kalmasından sonra devreye konan geçici laboratuvarın akredite olamadığını ve sonuçlarının güvenilir olmadığını iddia eden Gülercan, ülkede şu an “Allah’a emanet şekilde” gıda ve tüketim maddeleri kullanıldığını savundu.
“HÂL YASASI YAPILMADI”
Hal Yasası halen yapılmadığı için tarım ürünleri konusunda denetim yapılmadığını savunan Gülercan, kaçak ete ve ülkede yaşanan et eksikliğine bir türlü çözüm bulunmadığı veya bulunmak istenmediği görüşünü bildirdi.
“ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ÜLKEDE KAYITSIZ İŞÇİ”
Birçok iş yerinde üniversite öğrencilerinin kayıt dışı, sosyal güvenlik, iş sağlığı ve güvenliğinden yoksun bir şekilde çalıştırıldığını da belirten Gülercan, ayrıca ülkenin toprağı, suyu, havası, denizlerinin korkunç bir kirlilik içerisinde olduğunu belirtti.
Çarpık, çirkin ve kontrolsüz yapılaşmanın getirdiği alt yapı eksikliği ile ülkenin adeta “lağım çukuruna ve çöplüğe” döndüğünü savunan Gülercan, aynı şekilde yollardaki alt yapı eksikliği, kontrolsüzlük, mühendislik ve müteahhit hataları sebebiyle yeni yapılan yolların dahi hemen çöktüğünü, sürücüler için büyük tehlikeler arz ettiğini kaydetti.
“YERLİ HALK ÖZEL OKULLARA MAHKÛM EDİLDİ”
“Sistemsizlik nedeniyle devlet okullarının kaderine terk edildiğini ve yerli halkın özel okullara mahkûm edildiğini” kaydeden Gülercan, KKTC gibi küçük bir ülkede üniversite patlaması yaşandığını, Meclis komisyonlarında halen yeni üniversitelere izin verilmesi için görüşmeler yapıldığını hatırlattı.
“Üniversite öğrencisi” adı altında ülkeye alt yapının kaldıramayacağı oranda bir yabancı nüfus taşındığını ve bu kişilerin okulların kapısından dahi girmediğini belirten Gülercan, ülkeye kontrolsüz girişler sebebiyle kriminal olaylarda korkunç bir artış yaşandığını da anımsattı.
“UYUŞTURUCU İLKOKULLARA KADAR GİRDİ”
Gülercan, sosyal ve kültürel yapının hızla bozulup değiştiğini, uyuşturucu satışı ve kullanımının ülkede artık ilkokullara kadar girdiğini kaydederek, bu konuda devlet tarafından bir program dâhilinde çok ciddi bir denetim ve kontrol yapılması gerekirken, polisin birkaç gram kullanan bağımlıları yakalayıp deşifre ettiğini, fakat esas büyük tacirlerin asla bulunamadığını anlattı.
Gülercan şöyle devam etti:
“Bir ada ülkesi olmamız ve mali yapımızın tamamen dış kaynaklara bağımlı olması, Türk Lirasının sürekli değer kaybetmesi sebebiyle ülkemizde ekonominin gidişatı giderek kötüleşmekte, üretim inanılmaz ölçüde zorlaşmaktadır.
Özel sektör her açıdan sıkıntılar içerisindedir. Ne yazık ki ülkemizin hali yukarıda belirttiğimiz gibidir ve hiç de iç açıcı değildir. Bugün en çok ihtiyacımız olan Kıbrıs’ı seven, kendi insanına, geleceğimiz olan çocuklara, çevreye, sağlığa, eğitime, üretime önem veren, ihtiraslardan, particilikten ve yandaşçılıktan arınmış, idealleri olan dürüst ve çalışkan insanların inisiyatif alması ve yönetime talip olmasıdır.
Yıllardır içinde bulunduğumuz sistemin hataları ve açıkları bulunmasından, kontrol mekanizması olmadığından dolayı, esaslı bir değişiklik yapılmadıkça, hukuk açısından eksikler giderilmedikçe, yapılacak seçimlerin hiçbir fark doğuracağına inancımız bulunmamaktadır.”