Başlıktaki terimlerin birbiri ile nasıl bir ilişkisi vardır diye düşünebilirsiniz. İnanın bana aralarındaki ilişki tahmin edildiğinden çok daha yakındır…

Sosyal paydaşların, sivil toplum örgütlerinin ve en önemlisi bölge insanının karşı duruşuna rağmen, siyasi otorite Girne Emirnamesini onayladı… Böylelikle de Girne’yi bir beton yığını haline getirecek kaçınılmaz son başlamış oldu… Emirnameye göre; kat sınırlaması 7’ye çıktı (tam da kaçak yapılan otelin kat sayısı kadar), taban alanı oranı %20’den %30’a çıktı ve geçit hakkı ile ilgili koşullar ortadan kalktı (tam da Girne’yi rant kapısı olarak görenlerin istediğini gibi)…

Peki, ama neden? Sonucun çevresel bir kıyım olacağı bilindiği halde neden böyle bir onay verildi? Sonunun bizim için çok kötü olacağını bile bile neden yaşadığımız toprakları rant uğruna birilerine peşkeş çekebilen, yaşam alanlarımızı yaşanılmaz hale gelmesine onay verebilen düşüncelere sahip olanlar var aramızda?

Çünkü çevre bilincinin, insan hakkı kadar önemli olduğunu bir türlü kavrayamadık… İşte tam bu noktada eğitim sistemimiz devreye giriyor. Eğitim sistemimiz sürekli olarak; sınavlarda çok soru çözen, istenilen puanları alabilen, sorulduğu zaman doğru yanıtı bulabilen bireyi yetiştirdi. Başarılı insan olmayı; daha çok İngilizce bilmek, daha çok matematik sorusu çözmek, daha çok ezberden yanıt vermek üzerine inşa ettik. Ve ne yazık ki bu arada daha birçok değerin yanı sıra çevre bilinci kazanmanın önemi bir türlü fark edemedik…

Oysa çevre bilincine sahip olmak, temel insan haklarının eşitlik ve adalet ilkelerini içine alan çağdaş insan davranışlarının çerçevesini oluşturmaktadır. Çağdaş insanın çevre bilinci, kendi içinde duyduğu bireysel sorumluluk duygusunu etrafındaki insanların da duyması için çaba göstermek demektir.

Karmaşık sosyal ilişkiler yumağı olan insanoğlunun bütün davranışlarını yazılı kurallarla düzenlemek mümkün değildir. Bu nedenle da çoğu zaman bireylerin kazandığı bilinç, sahip olduğu değerler ve tutumları vereceği kararlarda etkili olmaktadır. Onaylanan Girne Emirnamesine bakıldığında; bizi yönetenlerin ve bu yönetenlere destek verenlerin bu bilinç, değer ve tutumlardan çok uzakta olduğu söylemek mümkündür.

Ne yazık ki; topluluk halinde maddi ve manevi çevreye ait görüş, düşünce ve davranışlarımız aynı değer ve hassasiyetleri taşımıyor, eğer yaşama özen gösterseydik bunca kargaşa ve bunca çarpıklık ortaya çıkmaz, temiz toplum olma yolunda mesafe almış olurduk…

Eğitimi; sadece sınavlarda yüksek not almaya endeksleyen zihniyetin toplumu nelerle yüz yüze bıraktığı ortada. O yüzden artık eğitim sistemimiz için yönetsel sorunları değil, eğitimsel değerleri de tartışmaya başlamamızın zamanı geldi de geçiyor bile… Eğitim anlayışımızı değiştirmediğimiz sürece buna benzer sorunlarla sürekli karşılaşacağımız da aşikar… O halde ne bekliyoruz…

------------------------------------------

Aklınızda Bulunsun

Kolej Ara Sınıflarına Giriş Sınavları Sonuçları Açıklandı

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığına bağlı resmi kolejlerin ara sınıflarının öğrenci sayılarına bağlı olarak belirlenmiş ihtiyaçlar kapsamında geçtiğimiz Cuma günü yapılan sınavın sonuçlarını açıkladı.

Sonuçlara göre yedinci sınıflarda 2, sekizinci sınıflarda 7, dokuzuncu sınıflarda 2, onuncu sınıflarda 6 ve on birinci sınıflarda 3 olmak üzere toplam 20 öğrenci Türk Maarif Kolejlerine kayıt hakkı elde etti.

-----------------------------------------------------------

Sıra Dışı Okullar

Dağlar, Ağaçlar ve Mağaralar Okulu

Sıra dışı okullara devam ediyoruz. Bu haftaki okulumuz İsveç’ten… Stockholm’de bulunan okulu sıra dışı yapan unsur okulun yapısal tasarımı… Dağlar, ağaçlar ve mağaralar olgularıyla tasarlanmış okulda istisnasız tüm öğrenciler mutlu oldukları bir eğitim süreci yaşıyorlar.

Bu okulda öğrencilerin sıkılması imkansız çünkü deneyimli tasarımcıların tasarladığı okul, dağlarla, mağaralarla, ağaçlarla sihirli bir dünya vadediyor. Sınıfları olmayan bu okul, sınırları olmayan geniş bir alan… Öğrenciler kendilerine verilen görevleri bilgisayarlarda yapıyor. Genel eğitim müfredatlarının yanı sıra öğrencileri öğrenme planları müzik, dans ve resim de içermesini zorunlu kılıyor…