"Girne Limanı’nda kahve içmek yerli halk için lüks oldu"
Covid-19 pandemisi ve ekonomik kriz nedeniyle zor zamanlar geçiren Girne’de esnaf, yerli halkın artık Girne Liman’da ‘kahve bile içemediğine’ işaret etti, umudunu 2 yıl sonra gelmesini beklediği yabancı turiste bağladı…
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Covid-19 pandemisi ve ekonomik kriz nedeniyle zor yıllar geçiren Girne’de esnaf ‘canlanma’ için yaza umut bağladı… YENİDÜZEN’e konuşan Girne Esnafı turizmde bu yıl bir hareketlenme olacağı beklentisini belirtti, yerli halkın alım gücü düşmesinden dolayı ise bölgeyi pek tercih etmediğini belirtti.
Yaz sezonunun açılmasına kısa bir süre kala turizm şehri olarak nitelendirilen Girne’de esnaf, ekonomik sıkıntılar nedeniyle mutsuz… Zamların halkın alım gücünü iyice düşürdüğünü belirten Girne esnafı, Özellikle Antik Liman bölgesinde vakit geçirmenin yerli halk için ‘lüks’ olduğunu savundu.
Yaşanan ekonomik krizi satışları iyice düşürdüğünden bahseden Girne esnafı, “Yaşanan ekonomik krizden dolayı buradan geçen insanımız, baktığı ürünü ihtiyacı bile olsa almıyor, sadece bakıp dükkândan çıkıyor. Gün içerisinde dükkânın içerisine sayılı insan giriyor” dedi.
Önümüzdeki dönemde başlayacak olan yaz sezonunu da değerlendiren Girne esnafı, COVID-19 salgını olmasından dolayı son iki yılın kötü geçtiğine vurgu yaptı, pandeminin yavaş yavaş etkisini kaybetmeye başlamasıyla bu sezondan umutlu olduklarını ve şu an için bile bir hareketlenme başladığını dile getirdi.
Girne esnafı ne dedi?
Durmuş Cepli: “Yerli halk artık Liman’da kahve bile içemiyor”
“En büyük sorun ülkemizde yaşanan ekonomik daralmadır. Yerli halk artık Girne Limanı’na gelip, kahvesini içemiyor, oturup burada yemeğini yiyemiyor. Yani burası halkımız için bir lüks haline geldi. Turistik açıdan baktığımızda ise şu anda bir hareketlilik var. Geçtiğimiz son iki yıl çok kötüydü. Salgından da kurtulmak üzereyiz, artık insanlar rahat rahat seyahat edebiliyor. Eskisi gibi beklediğimiz seviyelerde olmasa bile yine de son iki yıla göre iyi noktada olacağız diye düşünüyorum.”
Müslüm Kardaş: “Girne Limanı’nda şu an için hareketlilik yok, önceki iki yıla göre daha iyi olmasını bekliyoruz”
“Yavaş yavaş yaz sezonuna doğru gidiyoruz. Şu an için bir hareketlilik yok ancak belli bir hareketlilik olacağını düşünüyorum. Çünkü son iki yılda yaşadığımız salgın koşulları da yavaş yavaş ortadan kalkıyor yani turizm yönünden bu yaz hareketlilik olacağını düşünüyorum. Hareketli olmamasının bir başka boyutu da ülkemizde yaşanan ekonomik krizdir. Yerli halkı buraya çekemiyoruz. Yerli halkı Girne Limanı’na yeniden çekilmesi, sürekli olarak yapılan zamlardan vazgeçilmesi ve halkın alım- gücünün iyileşmesiyle olabilir ancak.”
Neval Çelebi: “Gün içerisinde dükkânın içerisine sayılı insan giriyor”
“Bir salgın dönemi geçirdik ve o dönem herkes için çok kötü geçti. Bu sürece bir de dövizdeki durum ve zamlar da eklenince herkes ekonomik anlamda çok büyük bir çöküş yaşadı. Turizm açısından bu yıl umutluyuz. Temennimiz, beklentimizin karşılığını almak, hayallerimizin de yıkılmamasıdır. Benim işim tamamen turiste dayalı bir iş. Eğer turist gelmezse yine kötü bir dönem geçirmiş olacağız. Elbette ki, yerli halkımıza da ürün satabiliyoruz. Ancak yaşanan ekonomik krizden dolayı buradan geçen insanımız, baktığı ürüne ihtiyacı bile olsa almıyor, sadece bakıp dükkândan çıkıyor. Bu bölgeye gelip, burada vakit geçirmek, insanlarımız için artık bir lüks haline geldi. Gün içerisinde dükkânın içerisine sayılı insan giriyor. Yerli halkı bitirme noktasına getiren sürekli olarak yapılan zamladır. Halk, zamlar karşısında günden güne eriyor. Bu konuya artık bir çare bulunması lazım…”
Tayyip Manga: “Yerli halkımız gelemiyor. Elimizden geldiği kadar fiyat indirimi yapabiliyoruz ama bizde bir yere kadar yapabiliyoruz”
“Son iki yıldır tamamıyla çok kötü geçti. Salgında da rahatlama dönemine girildiği için bu yıl bir hareketlilik bekliyoruz. Bu hareketlilik yavaş yavaş başladı. Uçak biletlerindeki artış dolayısıyla Türkiye’den gelen insan sayısında bir azalma olsa da, diğer ülkelerden turistler gelecek diye düşünüyorum. Yerli halkımıza pek fazla satış yapamıyoruz açıkçası. Elimizden geldiği kadar fiyat indirimi yapabiliyoruz ama bizde bir yere kadar yapabiliyoruz. Halkımızın alım gücü çok kötü durumda. Halkın alım gücünün düzelmesi için çalışmalar yapılmalı. Bu durum esnafı çok etkiliyor.”
Kenan Örgen: “3 yıl sonra etrafta turist görebiliyoruz, bu durum esnaf açısından sevindirici”
“Her sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de büyük bir çöküş yaşandı. Bu sektör bir zincirdir ve esnaf da, restoran da, taksici de, otelci de etkileniyor. Şu anda her şey eski haline dönüyor ve salgından dolayı bir rahatlama sürecindeyiz. Sezon iyi başladı diyebiliriz. 3 yıl sonra etrafta turist görebiliyoruz, bu durum da biz esnaflar açısından sevindirici bir durum. Biz liman esnafı olarak yıllardır yat limanının revize edilip, çağdaş bir görünüme kazanmasını istiyoruz. Yapılan toplantılarda da gerekli çalışmaların bu yıl yapılabileceğini görüyoruz. Biz, yıllardır bekliyor. Ülkemizde ekonomik kriz var ve bizim işimizi insanlar pek tercih etmemeye başladı doğal olarak. Ancak şu anda Girne Yat Limanı’ndaki fiyatlar, ülkemizdeki birçok noktadan iyi durumdadır.”
Eşref Düzce: “Artık buraya gelmek lükse kaçıyor”
“Piyasada suni bir pahalılık var. Nedenini bilmiyorum ama savaştan dolayı olabilir. Alamıyoruz ve aldığımızda da nasıl bir fiyata satabileceğimizi bilmiyoruz. İki arada bir derede kaldık. Dükkân kirası, elektrik, su, bunları nasıl ödeyeceğiz ve nasıl işin içerisinden çıkacağız bilemiyoruz. Artık buraya gelmek lükse kaçıyor. Uçak biletleri çok pahalı, insanlar buraya gelemiyor. Devletin teşvik etmesi, bilet fiyatlarını indirmesi lazım, yoksa insanlar burayı tercih etmiyor. Yerli halk da artık gelemiyor. Ben balon satıyordum, helyumu 300 Euro’ya alıyorken artık 500 Euro’ya alıyorum. Hayat şartları giderek zorlaşıyor, nasıl geçineceğiz bilmiyoruz.”
Levent Kurtoğlu: “Ekonomik sıkıntılar artık tüm dünyada var. Önemli olan bunun altından kalkabilmektir”
“Aslında iş var ve piyasada çarklar bir şekilde dönebiliyor. Benim gözlemlediğim, Mağusa Girne’ye göre daha canlı. Ekonomik sıkıntılar artık tüm dünyada var. Önemli olan bunun altından kalkabilmektir. Eskiden alım gücü daha çoktu, her şey ucuzdu. Zengin-fakir ayrımı yoktu ama şimdi 20-30 yıl önceki durum geri gelecek ve zengin-fakir ayrımı olacak.”
Sibel Algın: “Yerli halk pahalılıktan dolayı buraya gelip alışveriş yapamıyor”
“İki yıldır zaten pandemi var ve artık pandemi şartları hafifledi. Biz istiyoruz ki eskiye dönülsün, turist gelsin ki insanlar kalkınsın. İki senedir çok zor günler yaşadık. Artık satış yapabilmek istiyoruz. Uçuşların ve geliş gidişlerin düzene girmesini istiyoruz. Limanlarda da aksaklık olmadan mal alıp satabilmek istiyoruz. Eşimle ben iki kişiyiz. Kira falan da vermiyoruz ama biz şu an eşim emekli olmasına rağmen geçinemiyoruz. Bir dilimli ekmeğe 25 TL veriyoruz. Yerli halk da pahalılıktan dolayı buraya gelip alışveriş yapamıyor. Çok ender, adadaki sayılı ve hali vakti yerinde olan insanlar gelip bir şeyler alıyor ama dövizle alıp dövizle sattığımız için artık ürünlerimiz lüks sayılıyor. TL ne yazık ki pul oldu.”