"Girne ve kuzey Kıbrıs'ın sahil şeridi etkilenecek..."
Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı, Akkuyu Nükleer Santrali’nde bir kaza olması durumunda ilk saniyelerden en yıkıcı şekilde etkilenecek yerlerden birinin Girne ve Kıbrıs’ın kuzey sahil şeridi olacağını vurguladı.
Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı, Akkuyu Nükleer Santrali’nde bir kaza olması durumunda ilk saniyelerden en yıkıcı şekilde etkilenecek yerlerden birinin Girne ve Kıbrıs’ın kuzey sahil şeridi olacağını vurguladı.
Santralin, soğutma işlemi için su kullanması gerektiğinden dolayı, deniz suyu ıssının da değişmesine ve kirlenmesine de neden olacağına dikkat çeken Kanatlı, “Kıbrıs’ın balıkçılığı ve deniz ekosistemi direkt etkilenecek. Bununla birlikte nükleer atıkların ne olacağı da belirsizdir” dedi.
Kanatlı yazılı açıklamasında, Akkuyu’daki nükleer santral projesinin dünyanın en pahalı, en kirli ve en tehlikeli elektrik üretme biçimi olduğu yönündeki görüşünü ifade etti ve “ölüm projelerini durdurmak için var gücümüzle mücadele edeceğimizi belirtiriz” diyen İstanbul Nükleer Karşıtı Platform ile dayanışmalarını ortaya koydu.
Kanatlı, 2010 yılında Rusya ile imzalanan anlaşmanın üzerinden 8 yıl geçmesine, üç açılış töreni yapılmasına rağmen projenin ilerlemediğini, onlarca dava sürecinin devam ettiğini belirtti.
“Kıbrıs'ı her yönüyle ilgilendireceği ortadadır”
Konunun yalnız Türkiye coğrafyasını ilgilendirmediğini kaydeden Kanatlı, “Burnumuzun dibine nükleer santral yapılmaktadır ve bunun çevreye vereceği zarar düşünüldüğünde Kıbrıs’ı her yönü ile ilgilendireceği ortadadır. Bir kaza olması durumunda ilk saniyelerden en yıkıcı şekilde etkilenecek yerlerden birinin Girne ve Kıbrıs’ın kuzey sahil şeridi olacağını defalarca yazdık, gene hatırlatırız. Coğrafik gerçeklerden dolayı bir deprem fay hattına yapılmaya çalışılan Akkuyu Nükleer tesisinde kaza ve nükleer sızıntı durumunda Kıbrıs’ın kuzey sahilleri Ankara’dan çok önce ciddi şekilde etkilenecektir, bir kez daha bu gerçeği herkese hatırlatırız” dedi.
Akkuyu Nükleer tesisinin ÇED raporunda bu nükleer santralin, soğutma işlemi için su kullanması gerektiğinden dolayı, deniz suyu ıssının da değişmesine ve kirlenmesine de neden olacağının belirtildiğine dikkat çeken Kanatlı, “Kıbrıs’ın balıkçılığı ve deniz ekosistemi direkt etkilenecek, Bununla birlikte nükleer atıkların ne olacağı da belirsizdir. Bahsedilen az miktar değildir. 120 tonu bulacak yüksek seviyeli radyoaktif atık miktarı tahmin edilmektedir. Bunların içinde 244 bin yıl radyasyon yayan Plütonyum-239 gibi maddeler var. Nükleer tesislerin ömrünün 60 yıl olduğu düşünüldüğünde, 60 yıl boyunca Kıbrıs’ın kıyılarına vurma/ulaşma ihtimali olan nükleer atık varilleri ile yaşayacağız. Akkuyu civarına gömülmesi halinde bile, nükleer atıkların Kıbrıs’a borularla su taşınan Manavgat’ın yeraltı su kaynaklarını nasıl etkileyeceği bilinmemektedir” uyarılarında bulundu.